

Can’ın Not Defteri
“Bir elin nesi, iki elin sesi var.” sözü Gül Ninemle
bugün başardığımız işler için söylenmiş sanki.
Düşündüm de birlikte olmanın verdiği güçle öyle çok
şey başarmışız ki!
- Okullar arası bir bilgi yarışmasına katıldık. Her
birimiz bir derste çok başarılıydık. Sonuç olarak ikinci
olmayı başardık. Bir sonraki yarışmada birinci biziz!
- Birkaç defa da yardım kampanyası düzenledik.
Kardeş okulumuz için öyle çok malzeme topladık ki!
En güzeli de bir kütüphane kurmalarına yetecek
kadar çok kitaba ulaşmamızdı. Gayretimiz devam
edecek.
- Mahallede kurduğumuz futbol takımını anmadan
geçemeyeceğim. Övünmek gibi olacak! Birimiz kalede
diğeri savunmada derken muhteşem bir takım olduk.
- Ait olduğum en güzel ekip, ailem. Her birimiz
ayrılmaz birer parçayız. Birlikte yaşamak öyle güzel
ki!
Etkinlik
Dayanışma, iş birliği
denilince aklınıza ne gibi
örnekler geliyor?
Ninemin verdiği listedeki malzemeleri bir koşu
gidip aldım. Nineciğim mutfağı toplamıştı, çorbayı
hazırlamaya koyuldu. Ben de vakit geçirmeden
odama gidip kıyafetlerimi katladım, dolaba
yerleştirdim. Kitaplarımı yerlerine koydum.
Yatağımın üzerini kapattım. Annemin yaptığı kadar
düzgün olmadı ama olsun. Bizim Ayşe kendince
oyuncaklarını topluyordu. Birini eline alıp başka
bir yere koyuyor, bir diğerini sepete atıyordu. Ne
var canım, o da elinden geleni yapıyordu işte. Ona
hissettirmeden oyuncakları toplamaya yardım
ettim. Etrafta oyuncak kalmayınca öyle sevindi ki.
Anneciğim de şifalı çorbadan içince gözleri açıldı.
Evi düzenlediğimizi görünce çok mutlu oldu.
Bakışlarından anladım. Gül Ninem, bizim için de
sofra kurdu. Çorbamızı yudumlarken Gül Ninem:
“İşte böyle Can. Her birimiz bir işin ucundan tuttuk.
Birlikte işlerin üstesinden geldik. Hem evimiz
şenlendi hem de annenizin yüzüne renk geldi.
Çorbamıza lezzet katan da sadece malzemeler
değil. Birliktelik...” dedi.
Ne güzel söyledi.
11
Mavi Kırlangıç - Mayıs