![Show Menu](styles/mobile-menu.png)
![Page Background](./../common/page-substrates/page0069.jpg)
Londra, İtalya, Avusturya ve
Almanya’daki müzelerin yanında
Arizona’nın Tempe şehrinde
Musical Instrument Museum
(MIM)’da da Feridun Obul imzalı
enstrümanlar sergileniyor.
ENBÜYÜKYARDIMCISI, KIZI
GÖKÇEGÜNEYGÜL
Çalgı YapımBölümü’ndenmezun
olan kızı Gökçe Güneygül, müzik
öğretmenliği yapıyor. “Müzik
aletleriyle ilgili araştırmaların
çoğunu kızım yapıyor” diyor
Feridun usta. Baba - kız şimdilerde,
ürettikleri 800 çeşit enstrümanı
kapsayan bir kitap hazırlığındalar!
Bir enstrümanı tamamladığınızda
hissettiğiniz duygu ne oluyor
dediğimde, “Bazen sabaha karşı
bazen bir gece yarısına denk
geliyor, ama ancak onu bitirince
uyuyabiliyorum. Sesini duymadan
uyuyamıyorum” diyor. Aynı anda
birkaç enstrüman yapan Feridun
Usta’nın bir haftada 10 enstrüman
çıkardığı oluyormuş.
ORTAASYA’DAN
ANADOLU’YAENSTRÜMAN
CENNETİ
Usta bugünlerde Orta Asya
sazlarını çalışıyor. ‘Iklığ’ adlı iki telli
enstrüman Türkmenistan, Altay,
Kazakistan civarlarında halen
çalınırken, çok az değişmiş şekli
de Antalya ve Burdur yöresinde
çalınıyor. İlk kez bu atölyede
gördüğümdiğer enstrüman da
Moğolistan ve Tuva bölgesinden
‘Murinhur’. Yayla çalınıyor, sesi
viyolonsele benziyor. At başlı ve
at kuyruğundan yapılma tellere
sahip. Bu seri bittikten sonra sırada
Anadolu’da yaşayan halkların
enstrümanları var. Sümerler’den
başlayarak Selçuklu ve Osmanlı
Dönemi’ne kadar uzanacak Feridun
Usta.
“Bumesleğin bana kattığı şey
sabır, yoksa bu kadar enstrüman
ortaya çıkmazdı. Çalışma, çaba ve
emek gerektiriyor” diyor. Yaptığı
enstrümanların bir numunesi
de Feridun Obul’da. Dileği bu
enstrümanların Türkiye çapındaki
bir müzede sergilenmesi.
TürkMüzik Evi: Alayköşkü Cad.
Küçük Sok. Gürdere Han No: 4
Sultanahmet / İstanbul
kuruyorlar. Grubun ülkelerine
dönerken bıraktığı birkaç
enstrümana bakarak ilk üretimini
yapıyor Obul. Hemde hiç nota
bilmeden. “Daha önce müzikle
ilgim yoktu, Sazgen’i dinledikten
sonra çok etkiledim ve enstrüman
yapmaya başladım” diyor.
800 ÇEŞİT ENSTRÜMANDA
İMZASI VAR
Orta Asya’dan Avrupa
coğrafyasına kadar bütün halkların
enstrümanlarını çalışıyor.
Yaptığı en eski enstrüman 14
bin yıllık, kaya resimlerinde
çizilmiş ‘KamDavulu’ diğer
adıyla ‘Tüür’. Halkbilimciler,
kütüphaneler ve üniversitelerle
birlikte yapılan çalışmalar sonucu
eski kitaplar, kaya resimleri,
minyatürler araştırılıyor, kadim
bilgilere ulaşılıyor. Siparişler
genelde müzelerden geliyor.
Enstrümanları yapılması istenen
dönem araştırılıyor, aletler
projelendiriliyor, malzemeler
bulunup işleniyor. Mesela üç telli
bir saz olan ‘Rebab’, hindistan cevizi
kabuğundan yapılıyor, telinin ise
at kuyruğundan olması gerekiyor.
Kullanılanmalzemelerden bazıları;
at kuyruğu, koyun ve kuzu
bağırsağı, deve derisi, balık derisi…
“Her enstrümanınmalzemesi
ayrı, eğer başka bir malzeme
kullanırsanız o ses yakalanmıyor”
diyor Feridun Usta.
DÜNYAMÜZELERİNDE
ENSTRÜMANLARI VAR
Afyon’daki İbrahimAlimoğlu
MüzikMüzesi’ndeki 170 çeşit
enstrümanda; Kırşehir’deki
Neşet Ertaş Müzesi’nde 130 çeşit
enstrümanda Obul’un el emeği,
göz nuru var. Eskişehir Sazova
Parkı’ndaki BilimKültür ve Sanat
Merkezi’ne 286 çeşit enstrüman
yapmış. Enstrümanlar camekânda
sergilenirken, bir orkestranın
çalabileceği sayıda da dışarıda
bırakılıyor. Böylece isteyenler
burada eğitim alabiliyor.
AĞUSTOS 2017 69