

kültür
Yeşilay
64
El sanatları yönünden oldukça
zengin olan ülkemizde, bazı
sanatlar gibi ne yazık ki bu sanat
da yok olma tehlikesiyle karşı
karşıya.
ve Süryanilerin bu sanattan
çalışıp ekmek kapısı haline
getirmesiyle telkari günümüze
kadar ulaşmış. Yapımı çok uzun
süre aldığı için önceleri sadece
krallara hitap eden telkâri;
kemerlerde, taçlarda, yüzüklerde
kendini göstermiş. 15. yüzyıldan
sonra ise Doğu ve Güneydoğu
Anadolu'da yaygın olarak
yapılan el sanatı haline gelmiş.
Günümüzde birçok yerde yok
olan bu sanat, Mardin’de hiçbir
zaman bitmemiş, öyle ki gelecek
nesillere aktarılsın diye Artuklu
Üniversitesi’nde “Telkari
İşçiliği” bölümü bile açılmış…
B
elki de birçoğumuzun
bilmediği, unutulmaya
yüz tutan sanatlardan
biri de telkâri işçiliği. Daha
çok Mardin'in Midyat ilçesine
ait bir tel işleme sanatı olan
telkâri, Ankara'nın Beypazarı
ilçesinde de geliştirilerek,
değişik desenlerle günümüze
kadar gelmiş. Osmanlıca
adıyla “vav işi”, ince gümüş
tellerin bir araya gelmesiyle
yapılıyor.
Bu sanatın yapılan arkeolojik
kazılara göre MÖ. 3000’lerde
Mezopotamya’da ortaya
çıktığı biliniyor. Orta çağda
Barok dönemde Sicilya
ve Venedik'te kullanılmış.
Osmanlı döneminde ise
takı çeşitlilikleri daha da
geliştirilmiş. Ermeni, Keldani
El sanatları genellikle ortaya çıktıkları toplumun duygularını, sanatsal beğenilerini ve kültürel
özelliklerini yansıtır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi denilince akla ilk gelen sanatlardan
olan telkâri de geleneksel özelliklerini yitirmeden günümüze kadar uzanan sanatlardan…
ZARİF BİR SANAT
TELKÂRİ
Günümüzde birçok yerde
yok olan bu sanat,
Mardin’de hiçbir zaman
bitmemiş, öyle ki gelecek
nesillere aktarılsın diye
Artuklu Üniversitesi’nde
“telkâri işçiliği” bölümü
bile açılmış…
GizemSABUNCU