

KONJONKTİVİT GÖRME
SORUNLARINA YOL
AÇABİLİYOR
Çocuklarda sık görülen bir diğer
göz sorunu olan konjonktivit,
gözlerde yanma, batma, kaşıntı,
kanlanma ve çapaklanma gibi
şikâyetlerle belirti veriyor.
Konjonktiviti, göz yüzeyini ve
göz kapaklarının iç kısmını
örten ince saydam zarın iltihabı
olarak tanımlayan Prof. Dr. Öğüt,
bu durumun mikrobik veya
alerjik olabileceğini belirtiyor.
Hijyen koşullarının iyi olmadığı
yüzme havuzu, okul, kreş gibi
ortamlarda bulaşıcılığın fazla
olduğu viral konjonktivitlerin sık
görülebildiğini ifade eden Prof.
Dr. Öğüt, “Kaşıntı, kızarıklık ve
sulanma belirgin şikâyetler olarak
öne çıkarken, çocukluk çağında
görülen bazı alerjik konjonktivitler
çok şiddetli seyredip görmeyi dahi
etkileyebiliyor. Bu nedenle bir an
önce uygun tedavinin başlaması
çok önemli.” diyor.
Doğumu takiben ilk birkaç hafta içinde başlayan
tek veya iki taraflı göz sulanmaları genellikle
gözyaşı kanallarının tıkanıklığı ile ilgili
olabiliyor. Sıklıkla ve özellikle sabahları
çapaklanma ile seyreden sorunun mutlaka bir göz hekimi
tarafından değerlendirilmesi gerekiyor.
BEBEKLERDE GÖZYAŞI
KANALI TIKANABİLİR
Yeni doğan bebeklerde görülen
göz sorunları hakkında
da bilgi veren Prof. Dr.
Öğüt, “Doğumu takiben ilk
birkaç hafta içinde başlayan
tek veya iki taraflı göz
sulanmaları genellikle gözyaşı
kanallarının tıkanıklığı ile
ilgili olabiliyor. Sıklıkla ve
özellikle sabahları çapaklanma
ile seyreden sorunun mutlaka
bir göz hekimi tarafından
değerlendirilmesi gerekiyor.”
diyor. Gözyaşı kanallarının
tıkanıklığı durumunda
tedavide sık temizlik ve
gözyaşı kesesi üzerine
göz hekiminin tarif ettiği
şekilde masaj uygulanması
gerektiğini vurgulayan Prof.
Dr. Öğüt, sorunun genellikle
masaj ile düzeldiğini gereken
durumlarda ise antibiyotikli
damla kullanıldığını ifade
ediyor. Prof. Dr. Öğüt,
göz sulanmasının 1 yaşına
kadar devam ettiği ve
çapaklanmanın sık görüldüğü
durumlarda sondalama işlemi
ile kanal açma tedavisinin de
uygulanabileceğini sözlerine
ekliyor.
GÖZ TEMBELLİĞİNE
DİKKAT
“Normal görme gelişimi için
her iki gözün de aynı netlikte
ve benzer uyaranlar alması
gerekir. Gözden beyine uyarı
gidişinde bir aksama olduğunda
görme gelişimi istenilen
düzeyde olmaz ve göz tembelliği
gelişir.” diyen Prof. Dr. Öğüt,
göz tembelliğine yol açabilen
nedenleri zamanında fark edilip
tedavi edilmeyen kırma kusurları,
şaşılık ve görme eksenini kapatan
hastalıklar olarak sıralıyor. Göz
tembelliğinin önlenebilen ve
erken fark edildiğinde de tedavi
edilebilen bir hastalık olduğunu
vurgulayan Prof. Dr. Öğüt
sözlerini şöyle sürdürüyor: “Göz
tembelliği tedavisi genellikle 7-10
yaşlarına kadar yapılabilmektedir.
Ancak ne kadar erken fark edilip
tedavi edilirse başarı şansı o
kadar yüksek olur.”
EYLÜL 2019 37
GÖZBOZUKLUĞUOKUL
BAŞARISINI DAETKİLİYOR
Çocuklarda oluşan görme bozuklukları okul
başarısınıolumsuzetkiliyor. Görmeproblemleri
ilekarşıkarşıyakalançocuklarilerleyendönemlerde,günlük
ve sosyal yaşamlarında olduğu gibi akademik hayatlarında
da çeşitli sorunlar yaşayabiliyor. Göz problemleri çocuklarda,
baş ve göz ağrısının yanı sıra konsantrasyon bozukluğu ve
bununsonucundadaderslerdebaşarısızlıkla sonuçlanabiliyor.
Okula hazırlık döneminde görme bozukluklarının tedavi
edilmemesi halinde çocuklarınokulauyumsüreci deolumsuz
etkilenebiliyor. Tüm bu nedenlerle okula başlamadan önce
ve okul süresince düzenli gözmuayenesi yapılması gerekiyor.
Çocuğun tahtayı yeterince iyi görememesi ve okurken
sorunlar yaşaması okuldan uzaklaşmasına ve başarısızlığa
neden olabiliyor. Özellikle astigmat ve hipermetropi gibi göz
kusurları olan okul çağındaki çocuklar baktığı yere uzun süre
odaklanamadığından çabuk sıkılıyor. Derslere karşı ilgisi
ve isteği azalınca da okul ve derslerden uzaklaşma süreci
başlıyor. Bu durum göz kaslarında çeşitli tikler oluşmasına
dayolaçabiliyor. Gözsağlığıvesağlıklıgörmeokulbaşarısında
birebiretkiliolançokönemlibirdurumolarakanne-babaların
karşısına çıkıyor. Okurken satır atlama, cümleleri eliyle takip
etme, bir gözünü kapatarak kitaba bakma, gözlerde sulanma
ve ödevlerini yaparken zorlanma gibi durumların yakından
takip edilmesi önem taşıyor. Bu konuda anne-babalar ve
öğretmenlerin dikkatli olması gerekiyor.