kültür
Yeşilay
60
hayatta bu sporla uğraşıyorsunuz.
Her adımınızı, karşı hamleyi
düşünerek, her adımınızın
başınıza neler getireceğini
düşünerek atıyorsunuz, artısıyla
eksisiyle. Ben minder güreşi de
yaptım. Minder güreşinin pek
çok tekniği yağlı güreşe katkısı
olabilir. Ama bu ‘yağlı’ güreş. Adı
üstünde. Tıpkı hayat gibi. Her
şey her an elinizden kayabilir.
O yüzden alta kaldık diye
yerinmiyoruz, üste çıktık diye
sevinmiyoruz!”
Tüyleriniz diken diken oluyor.
O meydanda müthiş bir manevi
akım var. Pehlivan sadece rakibiyle
değil, kendi nefsiyle de mücadele
eder. Orada gözüm hiçbir şeyi
görmüyor. Zamandan, mekandan
kopuyorum.”
Gürbüz yağlı güreşin bir yaşam
görüşü kattığını da söylüyor
kendisine: “Zaten kendimi
bildim bileli güreşin içindeyim.
Kendi farkımı zaman içinde fark
edebildim. Bir kere çok sakin,
temkinli oluyorsunuz günlük
devam ederler. Ancak solukları
kesilerek oldukları yerde can
verirler. Arkadaşları onları aynı
yerdeki bir incir ağacının altına
gömerek oradan ayrılırlar. Yıllar
sonra ise aynı yere gittiklerinde
iki pehlivanın mezarlarının
bulunduğu yerde gür bir pınar
görürler. Bundan sonra halk
orada yatanların anısına o
yöreye, Kırkpınar adını verirler”
“HER ŞEY BABAM İÇİN”
Bütün bu hikayeyi anlattıktan
sonra Gürbüz, “Dolayısıyla
yağlı güreşte hem manevi
bir ruh, hem akıncı hissiyatı
vardır.” diyor. Ama Gürbüz’ün
asıl hayali sürekli olarak altın
kemeri memleketi Antalya’ya
hediye etmek. Üç sene üst
üste başpehlivanlık unvanını
alanlara altın kemer daimi
olarak veriliyor. Bir de kendisi
için başarısının ona gurur veren
en büyük noktası babadan
kalan bir emaneti geri alması.
O yüzden “Bu kemeri hem
rahmetli babam Recep Gürbüz,
hem de memleketim adına
aldım” diyor.
Peki bir pehlivan, er meydanına
çıktığında nasıl bir ruh halinde
olur? Şöyle yanıtlıyor Gürbüz:
“O anın tarifi çok zor. Ne
kadar yorgun olursanız olun,
hatta sakatlığınız, ağrınız bile
olsa her şeyi unutuyorsunuz.
Gürbüz’ün asıl hayali
sürekli olarak altın
kemeri memleketi
Antalya’ya hediye
etmek. Üç sene üst
üste başpehlivanlık
unvanını alanlara altın
kemer daimi olarak
veriliyor.
“MÜSABAKADANÖNCEBABAMI RÜYAMDAGÖRDÜM”
“ESKİDENDÜĞÜNGÜREŞLERİOLURDU”
“Babam ben sekiz aylıkken
vefat etti. İnanın bu yaşıma
kadar bir kere bile rüyamda
görmemiştim kendisini.
Ama i lg inç t ir, bu son
Kırkpınar’dan birkaç gün
önce ilginç bir rüya gördüm.
Babamın öldüğü tarihe
gidiyorum. Onu pehlivan
kıyafetiyle görüyorum. Ve kendisiyle bir gün geçiriyorum. Belki
bu kısacık bir rüyaydı ama ben o bir günü geçirdiğimi hissettim
onunla. Bana öğütler verdi, kemerini gösterdi… Sanki bana
başpehlivanlığın işaretini verdi. Çok umutlandıran bir rüyaydı
beni. Çünkü uzun zaman sıkıntılar çekmiştim. Sakatlıklarım
olmuştu. Kemeri tekrar memleketime getirmek çok önemliydi
benim için. Bu rüya beni resmen kendi idmanlarım dışında
manevi olarak beni müsabakalara hazırladı.”
“Eskiden düğün güreşleri olurmuş Antalya’da. Yani seyirlik…
İki pehlivan düğünde güreşirlermiş. Düşünün biz yörükler için
böylesine vazgeçilmez bir kültür yağlı güreş. Şimdi artık kalmadı
düğün güreşleri. Pehlivan hamamı geleneği ise devam ediyor.
Başpehlivan unvanını aldığınızda Fetih Marşı eşliğinde hamama
gidersiniz. Bu geleneği sürdürüyoruz.”
“Gençlerimizi teşvik etmenin yollarını arayalım”
“Üç kez başpehlivan olup altın kemeri daimi olarak almaya hak
kazananlara Devlet Sporcusu unvanı verilmesi camiamızı çok
mutlu etti. Ama benim bir önerim var naçizane. Ata sporumuza
gençlerimizi özendirmek ve daha çok teşvik etmek için bu unvan
bütün başpehlivanlara verilebilir. Bu gurur verici bir şey olur.
Gençlerimizi daha çok teşvik edebiliriz ata sporumuza. Futbolda
dönen paraları, futbolcuların, futbol sektörünün kazandığı paraları
düşünün. En azından ata sporumuz yağlı güreşler için de daha fazla
ilgi gösterilmesini, gençlerimizi bu spora teşvik etmenin maddi
manevi yollarının genişletmesini rica ediyorum ben devletimizden.”