Yeşilay Dergisi-Haziran-2013-953.Sayı-Maddenin Esiri Olmadan Özgürce Yaşayın - page 18

Kapak
16
Gençliği anlamaz hale
gelmişseniz; dünyadaki
işiniz bitmiş demektir.
*
“Bizim zamanımızda böyle miydi?” diye
başlayan cümleleri hiç sevmiyorum.
“Şimdiki gençler adam olmaz!” diye de-
vam edilirse daha çok kızıyorum. “Ben bu genç-
leri adam etmeyi başaracak kadar adam değilim!”
cümlesini kurması gereken bir insanın kendi-
ni kurtarma cümlesi olarak görüyorum, “Bu genç-
ler adam olmaz!” cümlesini. Çocuklara ve genç-
lere karşı sorumluluklarını tam anlamıyla yerine
getirdiğini düşünen anne babaların ilginç savun-
ma yöntemleri var! Dünyanın hiçbir pedagoji kita-
bında rastlanamayacak kadar ilginç savunma tak-
tikleri geliştiriyoruz. “Saçımı süpürge ettim…” diye
konuşmaya başlayan annelere, “Eğitimin saçını
süpürge etmek olmadığını” anlatmak zorundayız.
“Yediği önünde yemediği arkasında…” diye kızan
bir babaya, “burası Afrika değil ki! Hepimizin ye-
diği önünde yemediği arkasında” demek lazım…
“Ben yoksulluk çektim onlara çektirmedim...”
diye evladına sitem eden bir baba, Allah’ın kendi-
sine bolca verdiği nimetleri oğluyla paylaştığını
unutuyor galiba. “Senin babanda var mıydı ki sana
versin?” diye sorsanız ne der acaba? Farkındaysa-
nız sürekli gençlerin davranışlarından veya ahlak-
larından şikâyetçi olan anne babalar, onların na-
sıl eğittiklerinden (eğitemediklerinden) değil, nasıl
doyurup büyüttüklerinden bahsediyorlar. Gençle-
ri büyütürken değil, eğitirken yapmış olduğumuz
hataların suçunu onlara yüklemeye hakkımız yok.
“Gençleri anlamıyorsanız niye yaşıyorsunuz ki?”
gibi bir cümle kurmamın yanlış olduğunu düşü-
nerek bana kızabilirsiniz. Bana itiraz etmek kolay.
Ben sizi ikna edemeyebilirim. Hz. Ali bu konuy-
la ilgili çok daha sert bir ifade kullanıyor. “Gençliği
anlamıyorsanız bu dünyada ki işiniz bitti demek-
tir” diyen Hz. Ali’ye de itiraz edebilir misiniz?
Asıl yapmamız gereken şey “itiraz etmek” değil,
“itiraf” etmektir. Biz büyükler, bu çocukları adam
etmeyi başaramadık! “Hatanın neresinden dönül-
se kardır” Bundan sonra hatalarımızı düzeltmek
için çabalamalıyız. Anlamadığınız bir topraktan
verimli bir ürün elde etmek ne kadar zorsa, anla-
madığınız bir nesli adam etmekte (!) o kadar zor-
dur. Doğru tedavinin birinci şartı, doğru teşhistir:
Gençleri anlayın! Gençleri anlayın!
Yaşadığımız çağın en büyük sıkıntılarından
biri olan ve ailelerimizin çoğu zaman ne yapması,
nasıl davranması gerektiği hususunda çelişkilere
GENÇLIK BIR ÖZENTI, BIR DENEMEYLE BAŞLAR SIGARA,
UYUŞTURUCU, ALKOL VE DIĞER MADDE BAĞIMLILIKLARININ
PENÇESINE… GÜNDEN GÜNE ERIR, TÜKENIR VE KENDI HAYA-
TININ YENIK BIR KAHRAMANI OLARAK ÇIKAR KARŞIMIZA…
GÜLER BILEN
*Hz. Ali (ra)
1...,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17 19,20,21,22,23,24,25,26,27,28,...76
Powered by FlippingBook