

dosya
2
013 yılında yayınlanan
Brüksel Deklarasyonu’na
göre medya okuryazarlığı,
medyaya ulaşabilme yeteneği,
medyanın ve medya içeriğinin
farklı taraflarını anlamak,
değerlendirmek ve farklı
bağlamlarda iletişimler yaratmak
olarak tanımlanıyor. Bir başka
görüş ise medya okuryazarlığının,
kitle iletişim araçları yoluyla elde
edilen bilgileri çözümleyerek,
bağımsız yargılar geliştirmeye
yardımcı olan eleştirel düşünme
becerisi olduğunu ifade ediyor.
MEDYA, ÖZELLİKLE DE
ÇOCUKLARI ETKİLEME
GÜCÜNE SAHİP
İletişim araçları, teknolojinin
sunduğu imkânlarla büyük bir
hızla ilerleme gösterdi. Çeşitlenen
iletişim araçlarının her biri
bireylerin yaşantısına kolaylık
katmakla birlikte, maalesef
birtakım olumsuzlukları da
beraberinde getirdi. Özellikle
de, televizyon ve sosyal medya
kullanımında bağımlılık
düzeyine ulaşan izleme ve takip
süreleri düşünüldüğünde, bize
dayatılan iletileri doğru okuyup,
yorumlayamıyorsak istemeden
çaresiz bir şekilde o bilgilerin esiri
olmamız kaçınılmaz hale geldi.
Uzakları yakın eden, bir tuşla her
kullanımı da çocukların gündelik
yaşantılarında oldukça önemli
bir yere ve her yönde etkileme
gücüne sahip. Bu nedenle
dünyada bir sivil toplum hareketi
olarak çocuk ve genç izleyicinin
zararlı yayınlardan korunmasını
hedefleyen medya okuryazarlığı
hareketi ortaya çıktı. Bu hareket
daha sonra, hükümetler
tarafından da benimsendi ve pek
çok ülkede hükümetlerin desteği
ile eğitim-öğretim programlarına
medya okuryazarlığı dersi
eklendi. İşte tam bu sebepten
ötürü, birçok gelişmiş ülkede
türlü bilgiye erişmemizi sağlayan
çağımızın iletişim araçları,
olumlu etkilerinin yanında,
verdiği zararlar itibarıyla kişileri
pasif hale getiriyor, şiddeti bir
çözüm aracı olarak gösteriyor, ne
yazık ki bireylerin yerel ve kültürel
değerlerini de tahrip edebiliyor.
MEDYA OKURYAZARLIĞI
ÇOCUKLARIN ELEŞTİREL
DÜŞÜNME BECERİLERİNİ
GELİŞTİRMEYİ AMAÇLIYOR
Televizyonun yanında cep
telefonu, internet gibi iletişim
araçları ve sosyal medya
YENİ ÇAĞIN
OKURYAZARLIĞI
Tuba MARAŞOĞLU
İçindebulunduğumuz çağmalum, iletişimçağı. Hatta, 1930’larda doğmuş olanbüyüklerimizinde
yakaladığı ve kolayca adapteolduğu sanal iletişimçağı… İletişim, bilişim, internet, sosyal medya gibi
sayısız kavramçağıngereksinimleri doğrultusunda bizi etkisi altına almışken, uzunbir süredir yeni bir
kavramdaha girdi hayatımıza. Eskidenokuryazar olupolmamayı konuşuyorduk, şimdilerdemedya
okuryazarı olmanınönemini anlamaya çalışıyoruz. Peki nedirmedya okuryazarlığı?
Yeşilay
16
MEDYAYI NASIL OKUYORUZ?