35 / 84
KASIM 2019 35
devamlı olarak üretilir ve dengeli
şekilde emilerek boşaltılır. Bu
sayede göz içi basıncı normal
kalır. 20–21 mm hg’nin altındaki
göz tansiyonu normal sayılmakla
birlikte daha alt seviyelerdeki
tansiyonda bile glokom
görülebilir. Kısacası, sinsice
ilerler ve kendini çok zor belli
eder.
Glokomun toplumda görülme
sıklığı nedir? Risk grupları
kimlerdir?
Göz içi basıncı normalden fazla
olan kişilerde glokom daha sık
görülmektedir. Bunun dışında; 40
yaşın üstündekiler, ailesinde
glokom olan kişiler, ciddi göz
yaralanmaları olanlar, uzağı iyi
görememe hastalığı olan miyoplu
kişiler ve uzun süreli kortizon
kullananlar risk grubundadır.
Hastalığa yol açan risk
faktörleri nelerdir? Glokomdan
nasıl korunabiliriz?
Hastalık riskini artıran faktörler
şeker hastalığı, şiddetli kansızlık
ve yaşanan şoklar, migren,
ırksal faktörler, yüksek veya
düşük sistemik kan basıncı
ve sigara olarak sıralanabilir.
Glokomdan korunabilmek
için öncelikle yaşam tarzında
değişiklikler yapılmalıdır.
Beslenme çok önemli bir
faktördür. Bu anlamda tuz ve
şeker azaltılmalı, dengeli bir
beslenme rutinine geçilmelidir.
Mutlaka spor yapmalı,
hayatımızdaki fiziksel aktivite
oranı artırılmalıdır. Kalıtımsal
faktörler göz önüne alınmalı, göz
muayenesi atlanmamalıdır. Kan
basıncını artıran sigara mutlaka
bırakılmalıdır. Yılda iki kez göz
tansiyonu ölçülmelidir.
Glokom nasıl belirtiler verir?
Hastalığa tanı nasıl koyulur?
Çoğu hasta son evreye kadar
glokomu fark edemez. Oldukça
sinsi ilerleyen glokom kendisini
genellikle son evrede gösterir. Bu
noktadan hareketle glokomun
+PSOSQ XIHEZM IHMPQIHMĴMRHI ZI]E XERØWØ KIp
OS]YPHYĴYRHE XIPEÁWM QQOR SPQE]ER HYVYQPEV
SVXE]E pØOEFMPMV %]VØGE XIĽLMW IHMPIRI OEHEVOM
WVIpXI ]EĽERER LEWEVPEVØR KIVM H}RHVPQIWM
QQOR HIĴMPHMV
belirtileri şöyle sıralanabilir:
Sabahları daha fazla belirginleşen
baş ağrısı, televizyon izlerken
gözlerde ağrı, bulanık görme,
gece ışığın etrafında halkalar
görme, gözde büyüme ve
glokomun seyrek görülen tipi
akutta şiddetli ağrı ve kusmayla
birlikte bulanık görmedir.
Hastalığın tanısı çeşitli testler
yoluyla koyulur. Bunlar; göz içi
basıncının ölçülmesi, gözün ön
kamera açısının incelenmesi,
görme sinirinin muayenesi,
görme alanı ölçümleri ve gözün
kornea kalınlığının ölçülmesidir.
Teşhisin geç kaldığı
durumlarda hangi sonuçlar
ortaya çıkabilir?
Glokom, göz içi basıncının
yüksek seyretmesiyle görme
sinirinin tahribatına ve görme
kaybına yol açan bir hastalıktır.
Dolayısıyla tedavi edilmediğinde
veya tanısı geç koyulduğunda
telafisi mümkün olmayan
durumlar ortaya çıkabilir.
Ayrıca teşhis edilene kadarki
süreçte yaşanan hasarların geri
döndürülmesi mümkün değildir.
Eğer hastalığa zamanında
müdahale edilmezse körlüğe
kadar götürebilir.
Tedavi yöntemleri hakkında
bilgi verebilir misiniz?
Glokomun tedavisi ilaç, lazer
ve cerrahi müdahaleler yoluyla
yapılmaktadır. Açık açılı glokom
öncelikle göz içi basıncını
düşüren çeşitli ilaçlarla tedavi
edilir. Bu ilaçlar genellikle göz
damlası şeklindedir. Gerekirse
cerrahi ve lazer girişimleri de
uygulanabilir. Bu tedavilerin
amacı hastanın kalan görmesinin
korunması olup görmeyi
artırmazlar. Kriz ile ortaya çıkan
dar açılı tipinde tedavi hızlı
olmalıdır. Doğuştan glokomda ise
tedavi esas olarak cerrahidir. Bazı
hastalarda birden fazla cerrahi
girişim de gerekebilir.