

TBĈML
Yeşilay
38
kullanmasının azami sınırını
söyleyen bilimsel bir veri yok.
Ancak şunu belirtmek gerekir ki
telefon veya tablet başında geçen
süre arttıkça şikayetlerin gelişme
ihtimali de o kadar artmaktadır. Bu
sürecin sonunda omurgada yapısal
bir hasar gelişir ve bu hasar kalıcı
bir hal alır mı sorusunun yanıtını
henüz bilmiyoruz. Ama dünyanın
en büyük teknoloji şirketlerinin
CEO’larının kendi çocuklarına
sosyal medya ve akıllı telefon
kullanımlarına sınırlama getirmesi
de dikkate değer konulardan bir
tanesi.
Ekran başında nasıl bir pozisyon
en fazla ne kadar zaman
geçirmeliyiz?
Cep telefonu kullanımından
bağımsız bir veri olarak
önümüzdeki ekranınmutlaka göz
hizasında olması gerekir. Başın öne
eğilme açısını mümkün olduğunca
az tutmak gerekir. Ekran başında
25-30 dakikadan uzun süre aralıksız
zaman geçirmek sakıncalıdır. Arada
verilecek kısa molalar kasların aşırı
yüklenmesini engeller. Sırtında
aynı şekilde arkası destekli sandalye
veya koltukla desteklenmelidir.
Sandalyenin önünde oturan
birisinin sırtına binen yük 35
kilograma kadar çıkabilmektedir.
Sırtınızı belinizdeki boşlukları
dolduracak şekilde destekli bir
koltuğa dayadığınızda sırtınıza
binen yükü 5 kilograma kadar
düşürmektesiniz. Aradaki fark
azımsanmayacak kadar çok. Akıllı
telefon kullanımın etkileri sadece
duruma kendince bazı çözümler
bulmaya çalışıyor tabii ki. Çizgili
iskelet kasları; kasılabilir fonksiyonel
kısmı azaltıp yerini daha sert cansız
fibröz dokuyla yer değiştiriyor.
Literatüre “textneck” diye geçen bu
duruma uyarlanmış henüz Türkçe
bir isimle karşılaşmadım. Ancak
“mesaj boynu” diye çevirmek çok
da yanlış olmasa gerek. Bu durum
kendisini boyun ve kürek kemikleri
çevresinde kronik ağrı, boyun
hareketleriyle ağrının boyun yelesine
ve sırta kadar yayılabilmesiyle
gösterir. Daha ilerlemiş vakalarda
ağrı başa ve çeneye kadar
yayılabilmektedir. Migren ile çok sık
karışıklık gösterebilir. Bu pozisyonda
uzun süre vakit geçirmenin
kemiklerde yapısal bir şekil
bozukluğuna yol açıp açmadığına
dair henüz net bilimsel bir veri
yoktur. Ancak kemiklerin maruz
kaldığı yüklere veya çekme gücüne
göre şekillenme yeteneği bilinen
bilimsel bir gerçektir. Boyunda
düzleşme konusu da hali hazırda
var olan yapısal bir durum olup sık
boyun ağrısına mı neden olmaktadır
yoksa boyun uzun süre zorlanınca
boyunda düzleşme buna bağlı ortaya
çıkan bir durummudur; bu konuyla
ilgili literatürde iki ayrı görüşü
destekleyen yazılar mevcuttur.
Çocukların boyun ve bel ağrısı
şikayetleri artış gösterdi mi?
Ne yazık ki günlük poliklinik
deneyimimizde bundan belki de
6-7 yıl önce boyun ağrısı veya
bel ağrısı olan çocuk hastalar
hemen hemen hiç başvurmazdı.
Başvuruyorsa da genellikle etkenler
arasında enfeksiyonu düşünmek
gerekirdi. Çünkü pediatrik yaş
grubunda erişkinlerdeki gibi aşırı
kullanım problemleri veya postür
bozukluğuna bağlı ağrı problemlerini
görmezdik. Ancak şunu görüyoruz
ki, çocuklarımızda artık ofis
çalışanlarında görülen meslek
hastalığı olarak da değerlendirilen
boyun ve bel ağrılarının sıklığı
artmaya başladı. Bu durumun
gelişmesini engellemek için elimizde
bir çocuğun telefon veya tablet
baş boyun ağrıları veya postürle
sınırlı değil tabii ki. Telefon ile
konuşma süresince dirsek açısının
uzun süre bükülü pozisyonda
kalması ön kolun beslenmesini
sağlayan ana atar damarın ve
eldeki duyu ve hareketten sorumlu
sinirlerin de uzun süre bükülü
kalması anlamına gelir. Özellikle
4. ve 5. parmaklarda uyuşma ile
seyreden “kubital tünel sendromu”
olarak bilinen “ulnar sinir” üzerine
binen basınç kolun bükülü kalma
açısıyla ilişkisi önceki bilimsel
çalışmalarla gösterilmiştir. Başka
bir etki de akıllı telefon ekranlarında
sürekli kaydırma hareketi
yaptığımız başparmak ekleminde
görülen ağrıdır. Eklemin aşırı
yüklenmesi eklemde ağrı ile kendini
gösterir. Yine başparmaklarını
aktif çalıştıran insanlarda zaman
içerisinde eklem kıkırdağında
aşınma ve kronik başparmak
ağrısı sık görülen bulgulardır.
Başparmak ekleminde aşırı
kullanım sonucu görülen ödem ve
ağrı durumu da “textthumb” olarak
literatürde yerini almıştır. Yine
Türkçeleştirmek istersek “mesaj
parmağı’”nın istenilen karşılığı
verdiğini düşünüyorum.
Akıllı telefon kullanım sıklığının
%85’e çıktığı, ortalama telefon
kullanım yaşının 7-8’e gerilediği
günümüzde belki de henüz
kliniğe yansımamış pek çok
sorunla karşılaşılacağı mutlaka
akılda tutulmalıdır. Daha önce
de belirttiğim gibi akıllı telefon
kullanımının sadece kas iskelet
sistemi ile sınırlı kalmadığı ve
henüz karşılaşmadığımız veya
etkenin akıllı telefon kullanımı
olduğunu fark etmediğimiz
pek çok klinik durumla
karşılaşabileceğimiz bir gerçek.
En azından çocuklarımızı
en büyük öğretmen olan
doğa ile daha çok zaman
geçirmesini sağlamak, insan-
insan etkileşimini artırmak ve
mümkün olduğunca ekrandan
uzak tutmak yapılabilecek en
büyük koruma olacaktır, diye
düşünüyorum.
i ZM ÚODF CPZVO
BĈST WFZB CFM BĈST
PMBO ÎPDVL IBTUBMBS
IFNFO IFNFO IJÎ
CBĆWVSNB[E
#BĆWVSVZPSTB EB
HFOFMMJLMF FULFOMFS
BSBTOEB FOGFLTJZPOV
EàĆàONFL HFSFLJSEJ
±àOLà QFEJBUSJL ZBĆ
HSVCVOEB FSJĆLJOMFSEFLJ
HJCJ BĆS LVMMBON
QSPCMFNMFSJ WFZB QPTUàS
CP[VLMVĈVOB CBĈM BĈS
QSPCMFNMFSJOJ HÚSNF[EJL
"ODBL ĆVOV HÚSàZPSV[ LJ
ÎPDVLMBSN[EB BSUL PGJT
ÎBMĆBOMBSOEB HÚSàMFO
hNFTMFL IBTUBMĈh PMBSBL
EB EFĈFSMFOEJSJMFO CPZVO
WF CFM BĈSMBSOO TLMĈ
BSUNBZB CBĆMBE w