

kültür
Yeşilay
64
OSMANHAMDİ BEY’İN
DÜNYASINAYOLCULUK…
Beyoğlu’ndan çok uzaklaşmadan,
bu kez yönümüzü Şişhane’den
Tepebaşı’na çevirerek şehrin
en önemli sanat duraklarından
birine daha konuk olalım. Pera
Müzesi, kapısından içeri adım
attığımızda her şeyin dışarıda
kaldığı, İstanbul’un iyi ki’lerinden
biri… Güncel sergileri ayrı,
koleksiyon sergileri apayrı
kıymetli. Ne zaman gelirseniz
gelin burada izleyebileceğiniz
dört muazzam sergi var: Osman
Hamdi Bey, Kesişen Dünyalar,
Kahve Molası, Anadolu Ağırlık
ve Ölçüleri…Şu sıralar İstanbul
Bienali’ni de ağırlayanmüze, 10
Kasım’a dek Yedinci Kıta’ya paralel
olarak 13 sanatçının geçmişi yeniden
keşfe çıkan eserlerini izleyicilerle
buluşturmaya devam edecek. Aralık
ayından itibarense “Bir Yol Hikayesi”
isimli güncel sergiye ev sahipliği
yapacak.
Pera Müzesi’ni bu günlerde ziyaret
etmenin en sürprizli tarafı, sanal
gerçeklik uygulamasıyla Osman
Hamdi Bey’in kurgusal çalışma
odasında ve çok sevilen tablosu
Kaplumbağa Terbiyecisi içinde
gezebilecek olmamız. “Osman
Hamdi Bey’in Dünyasına Yolculuk”
isimli sanal gerçeklik deneyiminin
etkisinden çıkabilirseniz müzenin
kafesinde kendinize bir kahve
ısmarlamak günün hoşluğunu
pekiştirecektir. Son olarak Cuma
günlerininmüze için “Uzun Cuma”
olduğunu ve bu günlerde 18.00 - 22.00
saatleri arasında Pera Müzesi’ni ziyaret
edebileceğinizi de ekleyelim. Üstelik
ücretsiz!
Ayrıntılar için:
www.peramuzesi.org.trSALTBEYOĞLU’NDA
“MUTLULUKRESİMLERİMİZ”…
Beyoğlu’nda olmanın en güzel
yanlarından biri sadece İstiklal
Caddesi boyunca yürüyerek bile
şehrin en önemli etkinliklerinden
haberdar olabilmemiz. Bu semt
ne kadar değişirse değişsin hâlâ
İstanbul’un damarlarına can suyu
taşıyan bir zenginliğe, dinamizme
sahip. Pera Müzesi’nden caddeye
indiğimizde ne demek istediğimiz
daha iyi anlaşılabilir…Öyleyse
buyurun Salt Galata’ya. O da uzun
bir yenilenme sürecinin ardından
Beyoğlu’na geri dönenlerden. Geçen
yıl kapılarını yeniden açtığında
hepimiz çok sevinmiştik çünkü
kendisi Robinson Crusoe’su,
sineması, terası ve sergi alanlarıyla
gerçek bir vaha. Giriş katından
itibarenmerdivenleri çıkmaya
hiç üşenmiyorsunuz ve her katta
karşılaştığınız bölümle mutlu
oluyorsunuz. Robinson’un huzur dolu
okuma odalarından ayrılıp terastaki
botanik bahçeye ulaştığınızda ise
derin bir nefes alıp iyi ki merdivenleri
tırmanmışımdemek kaçınılmaz.
Salt Beyoğlu da sezona iddialı bir
sergiyle giriş yapanlardan. Nur
Koçak’ın “Mutluluk Resimlerimiz”
isimli sergisi, fotogerçekçilik
akımının Türkiye’deki ilk
temsilcilerinden sanatçının 1960’lar
ile 2010’lar arasındaki desenleri
ve resim serilerinden oluşan en
kapsamlı seçkisini ziyaretçilerle
buluşturuyor. Ziyaret için 29 Aralık’a
kadar vaktiniz var!
Ayrıntılar için:
www.saltonline.orgŞEHİRDE BAŞKANEVAR?
Şimdi Beyoğlu’ndan yavaş yavaş
uzaklaşalım ve şehirde başka neler
varmış, durum güncelleyelim.
Tabii İstiklal’den ayrılmadan Yapı
Kredi Kültür Sanat Merkezi’ne,
Akbank Sanat’a ve daha pek çok
galeriye Depo’dan Salt Galata’ya,
Anna Loudel’den Zimmerman’a,
Galerist’e kadar daha pek çok adrese
uğrayabileceğinizi de buraya not
düşelim.
Son zamanların en güzel
haberlerinden biri İstanbul Arkeoloji
Müzeleri’nden geldi. Bir süredir
kapalı olan “Sidon Kral Nekropolü”
ile “Antik Çağ Heykeltıraşlığı”
salonları yeniden ziyarete açıldı.
“İskender Lahdi” ve “Ağlayan
Kadınlar Lahdi” gibi çok önemli
eserlere ev sahipliği yapan bölümler,
yaklaşık 8 yıllık kapsamlı bir
güçlendirme, restorasyon ve teşhir-
tanzim çalışmasından geçirildi.
Arkeoloji Müzesi’nden Topkapı
Sarayı’na uzanırsanız, dünyaca
ünlü Kaşıkçı Elması’nı da ziyaret
etme şansı bulabilirsiniz. "Tarihi
elmasların en büyüğü” olan, etrafı
49 adet iri pırlantayla çevrili Kaşıkçı
Elması da uzun süredir ziyarete
kapalıydı.
Bildiğiniz gibi İstanbul’un dört bir
yanı birbirinden kıymetli müzelerle
dolu. Türk ve İslamEserleri Müzesi,
Resim ve Heykel Müzesi, Sabancı
Müzesi, Borusan Contemporary,
Sadberk HanımMüzesi, Doğançay
Müzesi, Ara Güler Müzesi ve
daha niceleri İstanbul’da olmanın
güzelliklerini yaşatmak üzere sizi
bekliyor…
4BMU (BMBUB
ĉTUBOCVM "SLFPMPKJ .à[FTJ