Yeşilay Dergisi-Mart 2014-Yeşilay Haftası Özel Sayı - page 63

Halit Akçatepe nasıl bir ailede doğdu?
Rahmetli annem babam, Sıtkı-Leman Akçatepe
de oyuncuydu. Rahat bir ailede yetiştim. Sinemaya
başlangıcım ailem sebebiyle oldu diyebilirim. Annem
daha oyuncu değildi ben ilk oyunumu oynadığımda.
Babam iyi bir tiyatro oyuncusuydu. 1943 yılında bir
film çekilecekti Nasreddin Hoca’nın Düğünü diye.
Orada bir erkek çocuğa ihtiyaç olmuş, kimi çağıralım
demişler. Sıtkı’nın oğlanı var, onu çağıralım dediler.
Çağırdılar beni, koydular kamera önüne, bir daha da
çıkarmadılar, orada kaldım.
1943’te ilk film. 5 yaşındayken… Erken başlamışsınız
sinemaya. Oyunculuk hayatınız nasıl ilerledi?
Babam benim oyuncu olmamı istemiyordu. Okumamı
istiyordu. Ben de onun dediğini yaptım. Okudum. Saint
Benoit Fransız Koleji’ni bitirdim. Ama sinemadan da
koparmadı beni; setlerdeydim hep. Yardımcı olurdum
babama. Çocuklu dönemimde mahallede birdirbir
bile oynamamışımdır. Üç üniversite bitirdim. Babamın
istediği her şeyi yaptım ama yine de oyuncu oldum.
Babam da bundan dolayı “Gel ulan buraya okumuş
serseri.” derdi.
Babanız da oyuncu olmak için evden kaçmış. Ama
diğer yandan sizin oyuncu olmanızı istememiş…
Evet. Babamın da oyuncu olmasına izin vermemiş-
ler. O da kaçmış evden, oyunculuk yapmaya baş-
lamış. Ama eve gidemiyormuş, çünkü almıyorlar
eve. Babamın babası yok o zaman. Babamın babası
çok erken öldüğü için amcalarıyla birlikte hep. İki
sene eve gidememiş. Annesinin ısrarı üzerine eve
gelmesine izin vermişler. Kendisi de şöyle anlatırdı:
“Evladım kapıyı açıp içeri girdiğim zaman kendimi
divan-ı harbe girdim zannettim”. Bütün amcalar,
dayılar, kuzenler subay. Deniz subayı olan dayısı
“Gel, affettik seni, ama şunu bil ki mesleğini çok
güzel seçtin ama memleketini yanlış seçtin, bu
memlekette senin yaptığın iş olmaz” demiş.
Babanız bu şekilde devam etmiş yine de mesleğine…
Allah rahmet etsin, çok severdi işini. Dinine de düşkün
bir adamdı, namazını da kılardı, orucunu da tutardı.
Ama Allah benim canımı sahnede alsın derdi. Düşün bu
kadar dinine bağlı bir adam ama böyle söylerdi. Çünkü
çok seviyordu işini.
Profesyonel olarak oyunculuğa başladığınız yıllarda
sinema sektörüne nasıl bir bakış vardı?
İnanın, Türk sineması sektörü hiç bir zaman olumlu
bir hale gelmedi, gelemedi. Çünkü sinema para ister.
Para işidir, teknik işidir. O teknik Türkiye’de yoktu ki o
zaman. İşte fotoğraf çekeceksin, kamerayı yükselte-
yesilay.org.tr
YESiLAY
Mart
2014
61
1...,53,54,55,56,57,58,59,60,61,62 64,65,66,67,68,69,70,71,72,73,...80
Powered by FlippingBook