Yeşilay Dergisi-Mart 2014-Yeşilay Haftası Özel Sayı - page 56

Mehmed Akif’in ne denli vatanını
sevdiğini, aynı kara parçası üzerinde
yaşıyorsak, aynı dine sahipsek, ihvan
olmamız gereklidir görüşünü, insan-
ların Ümmet bayrağı etrafında top-
lanmasının ne denli gerekli olduğunu,
bütün hayatı boyunca ve de Safahat
serisi boyunca bunu defaatle dile ge-
tirdiğini bilenler bilir. Ve geleceğin mi-
marları gençlere, bu ihvan meselesinde
Akif’in Leylası
Bir Millet Nasıl Kurtulur?
Ergün Yıldırım
EtkileşimYayınları
ne çok iş düştüğünü de bilir Akif severler. İşte buna, din ve vatan sevgisiyle
bütünleşmiş, her hakkı gözeten nesil olan “Akif’in Nesli” denilir.
Sağlam temeller üzerine inşa edilmiş bir geleceğin yapı taşları
olan bir nesil. Bir de bunun dışında Akif’in hayali, “Akif’in Leylası” vardır
ki, Ergün Yıldırım sosyolojik çerçevede, Akif’in biyografisiyle, onun
‘millet’ yani ‘ümmete’ olan sevdasını, bir millet okumasıyla anlatmıştır
eserinde. “Akif’in Leylası” nedir, Mehmed Akif Ersoy ömrü boyunca
İslam milletinden ne beklemiştir, beklentileri gerçekleşmiş midir gibi
soruların cevaplarını kurcalayarak bulabileceğiniz bu eser, modern /
post-modern sanat döneminde, İslamî sanat çizgisinden fire vermemek
için efor sarf edenlerin ve bilhassa gençlerin, “İstiklal Marşı”nın kabulü-
nün yaklaştığı şu günlerde, okunacaklar listesine eklemeleri gereken bir
kitaptır “Akif’in Leylası”.
Medeniyet seviyesinin en belirgin
göstergelerinden birisi hiç şüphesiz
kentlerdir. Yaşanılan kara parçası
üzerinde topluluk oluşturan insanlar,
fıtraten bir inanç ihtiyacı hissederler.
İnançlarından ötürü de her topluluk
kendine farklı kültürler oluşturur/geliş-
tirir. Medeniyet göstergesi olan kentler
de kültürlerin yansıması olarak doğar.
Mesela; ‘ince düşünce’ denilince akla İs-
Osmanlı Şehri
Turgut Cansever
Timaş Yayınları
lam, bu düşünceyi somut olarak yansıtan İslamî mimari denilince de Osmanlı
mimarisi hemen beliriverir akıllarda. Asırlarca insanları barış içinde yaşatan
ve İslam’ın yumuşaklığını içinde barındıran Osmanlı, bunu mimarisinde de
göstermiş, insanı ve de bittabi doğayı “Yaradandan ötürü” sevip, sıfır tah-
ribatla şehirlerini oluşturmuştur. Osmanlı’nın sahip olduğu mimari zevki ve
de asıl olması gerekenin onların yaptıkları olduğunu savunan mimar Turgut
Cansever; “benzeri çok az olan, müstesna bir kültür ürünü” Osmanlı Şehri’ni
anlatmıştır okurlarına ve bu eserde Osmanlı’nın mimari üslupta göz önünde
bulundurduğu şu tespitini belirtmiştir; “Şehrin imajı; İslam kültürlerinde
cennet tasavvurunun bir yansımasıdır.”. Mimar namzetlerinin, taklitle bir işin
yapılamayacağının farkında olan mimarlarımızın ve Osmanlı’nın o kendine
hayran bıraktıran samimiyetinin izlerini arayanlar için okunması gereken
değerli eserlerdendir “Osmanlı Şehri”.
Hanımlar, itibarlarıbakımındanAsr-ıSa-
adet’tezirveyeoturtulmuş,Peygamber
Efendimiz(sav)tarafındanadeta“kris-
tale”benzetilmişeşref-imahlukatlardır.
Yaratılmışlarınenşereflisiolmanınbittabi
sorumluluklarıvebukategorideolmanın
bazıkurallarıvardır. İslamdahanımlar için
bukurallarısomuthalegetirip,dörtör-
neğigelecekneslinönünesermiştir.Dört
hanımarasındaPeygamberimiz(sav)ta-
Aişe (r.a.)
Sibel Eraslan
Timaş Yayınları
rafından;“Senikördüğümgibiseviyorum”düsturuylaanılanHz.Aişevalidemiz
(r.a.),acabahangiözellikleresahiptide,sonPeygamber’in(sav)sevgisinevede
saygısınabudenlimazharoldu,melekleronaselamdurdu,Müslümanlarınöğ-
retmenioldu?MüminlerinannesiolankutlukadınınanlatıldığıAişe(r.a.),zamanın
dipsizkuyularınadüşmemek içinuğraşan,hayatındurmakbilmeyendinamik-
liğindebenliğiniunutanhanımlarına,SibelEraslantarafındanuzatılmışbirdal
niteliğindeolup,hanımlıkkonusunda içindezulmetlerbarındıranlara;“bağlılık,
fedaveaşk”üçlüsünühatırlatmayaniyetlenmişbireserdir.
Bilim insanlarının hayatları, yaşam
tarzları ve ortaya attıkları tez-
ler, sordukları sorular, tezlerini ve
sorularını oluşturan ortamlar, hep
merak konusu olmuştur/olmaktadır.
Bu insanların soruları her zaman
aklın sınırlarını zorlayan sorulardan
oluşmuş, inanan bilim insanları bu
tür aklın sınırlarını zorlayan sorulara
“gayb” olarak bakıp, gerisini Yara-
Paradoks
Bilimin En Büyük Dokuz Bilmecesi
JimAl-Khalili
Domingo Yayınevi
tıcıya bırakmışlardır. İngiliz Kraliyet Akademisi tarafından madalya-
landırılan Prof. Jim Al-Khalili de “Paradoks” adlı eserinde, bu soruların
oluşumunu ve sonucunda bazen ortaya çıkan acı ama gerçek bir durum
“paradoks”ları, görelilik kuramı ve Einstein’in kuantumundan hareketle
anlatmıştır. Bilimle alakası çok az olanları dahi eğlenceli yanıyla kendi-
sine çeken bu eser, fazlasıyla aklımızı kurcalayıp, beyin fırtınasına kapı
aralamıştır. Ama bilimin girdiği en renkli haliyle, bu kurcalamadan zevk
almamızı sağlamaya aday bir eserdir.
me ry em olcay
yesilay.org.tr
54
YESiLAY
Mart
2014
kültür sanat
KİTAP
1...,46,47,48,49,50,51,52,53,54,55 57,58,59,60,61,62,63,64,65,66,...80
Powered by FlippingBook