![Show Menu](styles/mobile-menu.png)
![Page Background](./../common/page-substrates/page0047.jpg)
Hızlı tüketim ağına yemekler de
girdi. 5 dakikada akşam yemeği,
4 malzemeyle kek gibi tariflere
rastlıyoruz. Bu düşünceye sıcak
bakıyor musunuz? Size göre
mutfak da çağa ayak uydurmalı
mı yoksa kendine has kültürünü
bozmamak mı gerekir?
Evet, hızlı tüketim ağına girildi.
“5 dakikada akşam yemeği”ni
de büyük ihtimalle ilk yapan
biziz. Bunun sebebi de şu;
insanların bulunduğu yerden
ulaşmak istediği yer arasındaki
mesafe artınca insanlar onu
yapmaktan vazgeçiyorlar. Yani
siz evde hiç yemek yapmayan
bir insana yarım saat dolma yap,
sarma yap dediğiniz zaman ona
onu yaptırmanız pek mümkün
olmuyor. Fakat 5 dakikada şöyle
yaparız dedikten ve insanlara
bir mutfağa girmenin keyfini
verdikten sonra zaten bir süre
sonra daha uzun yemekler
yapmayı istiyorlar. Buradaki
mühim olan şey 5 dakikada
yapılan yemeklerin lezzetinin
çok gelişen ülkelerden bir
tanesi. Dolayısıyla, amacımız
“Bunları evde daha hesaplı,
daha hızlı ve daha lezzetli
yapabilir miyiz?” bunu
denemekti. Bu markaların
bugüne kadar herhangi bir
negatif etkisi olmadı. Bu
hayatta markalarla ilgili kötü
bir şey söyleyerek hiçbir yere
gidilemeyeceğine inanıyoruz;
ayrıca bunlar insanların en
çok sipariş verdiği yiyeceklerin
başında geliyor, bizim
haddimiz de olmaz. Biz bu
yiyeceklerin evde yapılabilecek
yöntemlerini gösteriyoruz,
hatta birkaç tane markadan
bizimkini de yapar mısınız
diye teklif geldi. Buradan da
anlıyoruz ki, yaptığımız zaman
markalar bunun bir tanıtım
olduğuna inanıyor. Ancak
biz bunların hiçbirini kabul
etmedik çünkü bu bölümde
tarafsız olmayı ve hiçbir
şekilde sponsor alınmamasını
istiyoruz.
Prodüksiyon” adında bir şirket
kurduk. Yemekle ilgili her türlü
üretilmesi gereken içerik, içinde
ben olsam da olmasam da, bu
mutfaktan yetişen insanların
yemek yiyip, yemek fotoğrafı
çektikleri bir proje.
Son projeleriniz arasında
yer alan “Refika’nın Yemek
Okulu”ndan bahsedebilir
misiniz?
Refika'nın Yemek Okulu,
bizim Youtube kanalımız. Her
geçen gün büyüyen ve çok
ciddi oranda izlenen bir kanal.
Bu kanalın en önemli amacı
gençlerin, öğrencilerin, yeni
evlenmiş insanların mutfakta
daha çok vakit geçirmesini
sağlamak. Çünkü dışarıda
yemek yeme oranları arttıkça,
insanların kazandıkları
paradan yemek yemeye ayırdığı
bütçeler de artıyor. Aslında
her şeyin tüketime döndüğü
günümüz dünya şartlarında
eğer yediklerimizi biz üretirsek
daha mutlu insanlar olabiliriz.
Çünkü insan elleriyle bir şey
yaptığında tadı bir başka güzel
oluyor. Yemek Okulu’nda bunları
yapmaya çalışıyoruz. Yemek
Okulu aslında eğlenceli, ilk
hayal ederken Hababam Sınıfı
gibi düşündüğümüz, farklı
hocaların geldiği ve derslerin
güle oynaya yapıldığı bir
okul. Sonuç olarak herkes kendi
evindeki malzemelerle bunları
denediği için “Bunu ben yaptım,
benim.” diyebilecekleri yeni
tarifleri olacak. Buradan yeni bir
jenerasyon çıkacak gibi ben de
mutlu oluyorum.
Bu projede özellikle bazı fast
food markalarına meydan
okuyorsunuz. Bu fikir nereden
çıktı? Markaların meydan
okumaya yaklaşımları nasıl
oldu?
Türkiye’de dışarıdan yemek
söylemek, dışarıda yemek
yemek kadar gelişmiş bir şey.
Hatta Türkiye bu anlamda en
Hayalim, bundan 20 yıl sonra Türk mutfağı
tekniği denince akıllara bizim kitaplarımızın
gelmesi, insanların bizim yemeklerimizle büyüyüp
sonra çocuklarına da o yemekleri öğretmeleri.
İnsan elleriyle bir şey
yaptığında tadı bir başka
güzel oluyor. Yemek
Okulu’nda bunları
yapmaya çalışıyoruz.
MART 2019 47