

öğrenci temsilcisi getirilmeli.
Mutlaka tüm öğrenciler,
öğretmenler, aileler bu konuda
eğitilmeli. Buna rağmen halen
zorbalık yapan ya da mağdur
olan çocuk olursa, hızlı bir
iletişimle rehberlik servisine
alınmalı. Öğretmen bire bir
onunla görüşmeli, mağdur
çocuğun yanında olduğu mesajını
vermeli. Zorbalık yapan çocuğa
da davranışıyla ilgili uyarıda
bulunmalı ve ailesiyle görüşmeli.
Çocuğu buna iten problemlerin
ortadan kaldırması için
çalışılmalı. Buna rağmen devam
ediyorsa bu konuda disiplin süreci
işletilmeli. Veya yargıya yansıması
gereken bir durum varsa savcı
haberdar edilmeli. Bunlar
zorbalıkla mücadelede adım
adım uygulanması gerekenler.
Maalesef bazı müdürler diyor ki;
bizim okulumuzda böyle şeyler
olmaz. Ben iddia ediyorum akran
zorbalığının olmadığı bir okul
yok. Azdır, ama vardır. İnsanın
doğasında olan bir şey. O yüzden
eğitimin amacı insanlarda doğru
davranışlar yaratma sürecidir.
Eğer okulda amacımız öncelikle
davranış eğitimi değilse maalesef
zorbalığa da çanak tutmuş
oluyoruz.”
YA ZORBALIĞI YAPAN SİZİN
ÇOCUĞUNUZSA?
Çocuğunun akran zorbalığı
yaptığını öğrenen anneler
için de tavsiyelerde bulunan
Prof. Dr. Tolga Arıcak, “Onu
yargılamadan, karşılıklı
konuşmamız lazım. ‘Senin bazı
davranışlarda bulunduğunu
öğrendim. Bunu bir de senden
dinlemek istiyorum. Nasıl ve
neden yapıyorsun bunları?’ diye
sormamız, gerekçelerini onun
ağzından dinlememiz lazım.
Çocuk bunu hangi düşüncelerle,
duygularla yaptı bilmemiz lazım.
Bir de tabii kendi kendimizi de
sorgulamamız lazım. ‘Ben acaba
kızıma ya da oğluma yeterince
zaman ayırıyor muyum? Onun
bu davranışı model almasına
Ailede şiddet bir çözüm aracı gibi kullanılıyorsa,
çocuk da ilişkilerinde zorbalığı aynı şekilde görür.
Her yaşadığı sorun ya da çatışmada zorbalığı bir
araç gibi kullanabilir.
SAYGI, EMPATİ VE
MERHAMET DUYGULARI
KAZANDIRIN
Prof. Dr. Tolga Arıcak sözlerini
şöyle tamamladı: “Ceza ilk
planda ailenin vermesi gereken
bir şey değil. Cezadan önce
çocuğun mağdurdan özür
dilemesi lazım. Ondan sonra
bu yaptığı davranışın sonucu
neyse, okulda bu bir disiplin
suçuysa bunun cezasını görmesi
gerekli. Ama çocuk böyle yaptı
diye, ‘Sana bisiklet yok!’ demek,
harçlık kesmek…Bu tür şeyler
yanlış. Zaten çocuğun ihtiyacı
olan şeyleri anne -baba olarak
karşılamamız gerekiyor. Sırf
zorbalık yaptı diye örneğin
harçlığını kesersek bu da doğru
bir yol değil. Bu tür durumlarda,
aileden çok okulda yapılacak
müdahalelerin daha güçlü
olduğunu düşünüyorum. Aileler
çocuklarına saygı, empati
ve merhamet duygularını
kazandırabilmeli. Bu üç temel
duygu çok önemli. Eğer çocuk
bunları duygusal düzeyde
kazanırsa bu çocuktan kimseye
zarar gelmez, merak etmeyin.”
neden olacak bir davranışta
mı bulundum? Onu çok mu
yalnız ve ilgisiz bıraktık ki bu
tarz davranışlara yöneldi?’ gibi
kendi içimizde de bu soruların
yanıtını bulmamız lazım.
Şunu da anlamaya çalışmamız
gerekir anne-baba olarak; acaba
çocuk yaptığı bu davranışın
yanlış olduğunun farkında mı?
Çocukta merhamet duyguları
çalışıyor mu yoksa hırs, öfke,
kin, nefret gibi duygular mı
devrede? Belki çocuğumuza
bir arkadaşı zarar verdi, o
zaman öfke kin duyguları
kabardı. O duyguları anlamamız
lazım. Zorbalığın boyutu
büyükse yine çocuğumuzun
duygusal, psikolojik olarak
yanında olmalıyız. Ama bir
ceza alması gerekiyorsa,
orada da yine çocuğumuzun
yanında olmalı, gereken cezayı
kolaylaştırıcı olmamız gerekiyor.
Çünkü burada sadece bizim
çocuğumuzun alacağı bir ceza,
belki hakkındaki bir soruşturma
ileride belki daha büyük daha
ciddi şeyleri engelleyebilir.”
diyor.
“Akran zorbalığına
uğrayan çocuklar
inanılmaz derecede
mutsuz, içe kapanık ve
depresif bir hal
sergileyebilir. Okul
başarısı iyi ya da
normalse hızlı bir düşüş
gözlenebilir. Dalgınlık,
içine kapanık kalma,
önceden yaptığı
etkinlikleri yapmama,
iştahsızlık, okula gitmek
istememe gibi
davranışlar çocukların
zorbalığa uğradığına
dair belirtiler olarak
karşımıza çıkar.”
NİSAN 2019 23