Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  66 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 66 / 84 Next Page
Page Background

kültür

Yeşilay

66

En büyükleri, Kaymaklı ile

Derinkuyu. Birbirine dar ve alçak

koridorlarla bağlanmış küçük

odalar. Kimler yaşamamış ki

buralarda... Yabancı kavimlerin

saldırılarından kaçanlar hep

yeraltına sığınmış.

Peki, ya Uçhisar? Bize sorarsanız

burası hem sunduğu manzaraları

hem de yaşantısıyla kendine

göre bir tarz yaratmayı başarmış,

Kapadokya’nın en özgün

dokusu. Her şey kararında

ve birbirine saygılı. Şehrin en

yüksek noktasında yer alan dev

bir peribacasını andıran Uçhisar

Kalesi’nden bütün Kapadokya’yı

kuşbakışı izleyin; kalenin

etrafındaki her biri kendi içinde bir

yer altı çarşısı barındıran hediyelik

eşya dükkânlarını turlayın; bölgenin

ünlü çömleklerini, seramiklerini,

kilim-halı dokumalarını, bez

bebeklerini keşfedin…Kalenin

etrafındaki sokaklarda dolanırken

bolca tarihi kalıntıyla karşılaşacak,

mağara evlere şaşıracak,

tünellerden geçecek, taş mimarinin

güzelliğine hayran kalacaksınız.

Ardından Güvercinlik Vadisi’ne

doğru inin. Uçhisar’ın en güzel

vadilerinden biri olan Güvercinlik,

hem doğaseverleri hem de tarih

meraklılarını mutlu edecek bir

vadi. Sonra çıkın gelin Kadıneli

Restoran’a, karnınız açıktıysa

kendinize bir mantı ısmarlayın.

Bu mantının, az ötede harıl harıl

çalışan Uçhisarlı kadınların el

emeği olduğunu da bilin.

KENDİ KÜÇÜK, HAZİNESİ

BÜYÜK: İZNİK

Ünü Bursa sınırlarını da ülke

sınırlarını da çoktan aşmış;

kendi küçük, hikayesi büyük bir

beldemiz İznik. Düşünebiliyor

musunuz, bu küçücük ilçe, 2500

yıllık görkemli tarihinde üç dev

imparatorluğun izlerini saklıyor;

Roma, Bizans, Osmanlı, İznik’te iç

içe yaşıyor. İlçeye yaklaştığınızda

sizi önce surlar karşılıyor. Etrafı,

yaklaşık 5 kilometreye yayılan

surlarla çevrili olan İznik’in

dört kapısı var. İstanbul Kapısı,

Bizans, Osmanlı dönemi eserlerini

izleye izleye dolaşıyorsunuz

müzeyi. Sütun başlıkları, lahitler,

kabartmalar, yazıtlar, mezar taşları,

çiniler, daha neler neler…

Sırada Osmanlı medrese

geleneğinin ilk örneklerinden

Süleyman Paşa Medresesi var.

İçindeki çini dükkânları, atölyeleri

ve kafesiyle aynı zamanda yaşayan

bir mekân. Buraya kadar gelmişken

bir çay molası verip esnafla sohbet

edebilirsiniz. Madem söz çiniye

geldi buradan devam edeyim. Zira

İznik’in alametifarikası dünyaca

ünlü çinileri ve bu geleneği bir

yaşama biçimine dönüştürmüş

ustaları; bunu hepimiz biliyoruz.

Çinicilik bir nevi İznik’in yazgısı

diyebiliriz. Tabii her geleneksel

zanaatta olduğu gibi çinicilik de

modern zamanlardan payına

düşeni almış. Ama İznikliler, bu

mesleği yaşatmakta, daha çok

tanıtmakta kararlı. İznik Çini Vakfı

bu kararlılığın ilk örneklerinden

biri. İznik Gölü’ne yakın bir

mesafede, yemyeşil bir bahçenin

içinde yer alan vakıf, sadece bu

geleneği canlandırmakla kalmadı

başta İstanbul olmak üzere yurdun

ve dünyanın dört bir yanına

birbirinden güzel çiniler armağan

etti, etmeye de devam ediyor.

Marmaray’daki yolculuklarınız

Yenişehir Kapısı, Lefke Kapısı ve

Göl Kapısı. Sur içi bölge, tahmin

ettiğiniz gibi tarihi bölge. İznik’in

tarihi ve kültürel güzellikleri işte

bu bölgede. İlçenin en önemli

yapılarından biri olan Ayasofya’nın

Hristiyan dünyası için ayrıcalıklı

bir yeri var. İnanç turizminin

önemli duraklarından biri olan

Ayasofya, yakın bir dönemde

restore edildikten sonra cami olarak

ibadete açıldı.

İlçenin sembolü olan Yeşil Cami,

mutlaka görülmesi gerekenlerden.

Erken Osmanlı dönemine ait

bu caminin en önemli özelliği,

çinilerle kaplı güzel minaresi.

İznik çiniciliğinin ilk örnekleri

bu eşsiz çiniler ve caminin zengin

taş işçiliğiyle süslü mermer

mihrabı hafızanızdan kolay kolay

çıkmayacak. Yeşil Camii’nin

komşusu Nilüfer Hatun İmareti ise

bugün İznik Müzesi olarak hizmet

veriyor. Tahmin edeceğiniz üzere

İznik ve çevresindeki kazılarda

elde edilen eserler sergileniyor bu

müzede. Bahçeden itibaren Roma,

İznik’in alametifarikası

dünyaca ünlü çinileri ve bu

geleneği bir yaşama

biçimine dönüştürmüş

ustaları; bunu hepimiz

biliyoruz.