

Potenza’ya göre Facebook bağımlılığı
da ciddi sorun yaratan faktörlerden
biri, “Kolej öğrencilerinden 253
kişilik bir grupta yapılan araştırmaya
göre -ki bunun yüzde 63’ü kız
öğrenciler- öğrencilerin yüzde
9.7'sinin on line sosyal paylaşım
sitelerini kullanmaya ilişkin sorunlu
kriterlere uyduğu tespit edildi.
Zayıf duygusal düzen ve aşırı alkol
kullanımı internet bağımlılığıyla
ilişkilendirdi, zayıf duygusal düzenin
nedeni ise Facebook’a duyulan özlem
olarak tespit edildi.”
İNTERNETTE PORNOGRAFİ
TÜKETİMİ
İnternette kolay ulaşılabilir hale
gelen şeylerden biri de pornografi.
Potenza internete kolay erişim
nedeniyle pornografinin
formunun da değiştiğini ve 7-10
yaş arasında pornografi gören
çocukların yaşının arttığını
söylüyor. Çocuk pornografisinin
cinsel istismarların artmasına
neden olabileceğini ve hardcore
pornografinin de ana akım haline
geldiğini sözlerine ekliyor. Potenza
cinsel partner bulmak için dijital
teknoloji kullanan kişilerin cinsel
yolla bulaşan enfeksiyonlar,
uykusuzluk, depresyon,
hiperseksüalite, intihar eğilimi ve
tedavisine bağlı travma sonrası
stres bozukluğuna daha yatkın
olduğuna da vurgu yapıyor.
ARAPDÜNYASINDA İNTERNET
KULLANIMI
Birleşik Arap Emirlikleri’nden
Dr. Ahmad El-Kashef Arap
dünyasında problemli internet
kullanımı ve internet bağımlılığı
konusunda çalışmaların yetersiz
olduğunu söylüyor, “Ortadoğu
ülkelerinde 2014 yılında Online
Arap Dünyası isimli Muhammed
Raşif’in hazırladığı bir rapor var.
3000 internet kullanıcısı 22 Arap
ülkesinde anket doldurmuş. Mısır ve
Suudi Arabistan en çok katılımcının
olduğu ülkeler. Çoğunluğu şehirde
yaşayan bu kişilerin yaş aralığı
18-25. İnterneti kullanırken Arapça
kullanmayı tercih ediyorlar. Gelirleri
yüksek, orta ve dar gelir grubu
arasında homojen olarak dağılıyor.
Eğitimdüzeyine baktığımızda yüzde
70 üniversite mezunu. Katılımcıların
yüzde 25’i kadın. Çoğu diz üstü
bilgisayardan ve evden bağlanıyorlar.
Yüzde 27’si 3-4 saatini, yüzde 12’si
ise günde 10 saatten fazla zamanını
internet başında geçiriyor. Ankete
katılanların yüzde 94’ü internetin
sosyal faaliyetlerini iyileştirdiğini,
daha fazla öğrenme fırsatına
sahip olduklarını ve hükümetle
etkileşimlerini kolaylaştırdığını ifade
etmiş. Yüzde 60’ı internet olmadan
yaşayamayız demiş.”
Arap dünyası internetin olası
zararı konusunda ise en büyük
riskin özel hayatlarını tehdit etmesi
olduğunu söylüyor. Geleneksel
iletişim formunu değiştirdiğini ve
normal sosyal faaliyetlerinin yerini
aldığını düşünüyorlar. Yüzde 30’u da
kafalarını meşgul edici, dikkatlerini
dağıtıcı olarak değerlendiriyor.
Çocuğunuzun internete
bağlanabileceği ve akıllı cihazı
kullanma yaşı ne olmalı sorusuna
ise yüzde 28’i 16 yaş ve daha üstü
demiş. Yüzde 20’si 8-10 yaşlarında
bunun olabileceğini de söylemiş.
Arap dünyasındaki internet
kullanıcılarının yüzde 96’sının
Facebook’u var. Ortadoğu’daki
internet kullanıcılarının interneti
kullanma oranları yüzde 53,
dünyanın geri kalanında ise bu oran
yüzde 46. Yani dünyada internetin
en çok kullanıldığı yerlerden biri.
Arap dünyasının yüzde 55’i interneti
sosyal medya için kullandığını beyan
ediyor. Çok azı dört saatten az bir
süre internete giriyor.
Dr. Ahmad El-Kashef sunumunda
İnternet bağımlılığı prevalansı ve
yaşam kalitesi ile ilgili küresel bir
çalışmadan da söz ediyor. 2014
yılında yayınlanan bu çalışmada
iki hipotez öne çıkmış. Bunlardan
bir tanesi erişilebilirlik hipotezi.
İnternet bağımlılığı yaygınlığı
erişim çoksa yüksek olacaktır. Kişi
başına düşen gayrisafi milli hasıla
da önemli bir etken. Yani ülke ne
kadar zenginse, o kadar çok internet
bağımlılığı olacaktır. İkincisi, hayat
kalitesi hipotezi. Yani insanlar
hayatlarında mutlularsa internete
daha az girerler. Birleşmiş Milletler
ankete katılanlara ne kadar mutlu
olduklarını, hayatlarında ne kadar
tatmin olduklarını soruyor. Bu
ülkeleri de enmutlu insanlara göre
sıralıyor. Küresel prevelans tahmini
yaklaşık yüzde 6. En yüksek internet
erişim yaygınlığı yine Ortadoğu’da
ve yaklaşık 10.9 civarında. En
düşüğü de Kuzey ve Batı Avrupa’da.
El-Kashef, “Gelir düzeyi ne kadar
yüksekse o kadar çok internet
bağımlılığı karşımıza çıkıyor. Yaşam
kalitesi hipotezi de doğrulanmış.
Yaşam kalitesi ne kadar düşükse
bağımlılık yaratma ihtimali daha
yüksek. Özetle Arap ülkelerinde
bağımlılık oranı küresel sosyal
medya kullanımı ortalamasından
daha yüksek ve yüzde 52 oranında.
İkinci olarak da yüzde 10 ile en
yüksek bağımlılık oranına sahip.
Dünya ortalaması ile yüzde 6
civarında” diyor.
Dr.Ahmad
El-KashefArap
dünyasında
problemli
internet
kullanımı
ve internet
bağımlılığı
konusunda
çalışmaların
yetersiz
olduğunu
söylüyor.
OCAK 2018 19