Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  21 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 21 / 84 Next Page
Page Background

“Fiziksel olarak

oradaolsanız

bilezihinsel

olarakbaşka

yerdeysenizve

bebekyeterli

ilgiyigörmüyorsa,

çocukların

yaşları

büyüdükçe

karşısındaki

kişidenalacakları

mesaj, ‘Beni

görmezden

geliyor, sürekli

meşgul, beni hiç

dinlemiyor’ olur.”

Burada ebeveynin rolü bu

sinyallere karşılık vermek. Hayatın

ilk yılında internet veya sosyal

medya gibi şeyler yüzünden

bebek ile iletişim kesilirse veya

beklenenin altında gerçekleşirse

bu bebek üzerinde olumsuz etki

ediyor. Nöron bağlantılarının

az olması bebeklerin gelecek

yaşamlarını ciddi anlamda

etkiliyor. Bebeklerin hayatlarının

ilk yıllarındaki etkileşimler

ileriki dönemde duygu

düzenlemelerini sağlıyor. Eğer

yeterli etkileşimi yaşayamazlarsa

uyum bozuklukları başlıyor.

Bağlanma Teorisi (Attachment

Theory) kuramına göre bebek

doğduktan sonra son derece

kuvvetli bir iletim bekliyor.

Bunun illa anne-baba olması

şart değil, bu bağlanma benzer

kişilerle de olabilir. Etkileşimin

etkisi gelişimin basamaklarında

gözlemlenebiliyor. Pozitif ve

güvenli bağlanma bebeklerin

güvenli hissetmesi için çok

önemli, kuracağı ilişkilerin

niteliği ve özgüveni için de

öyle... Yani bebekler hem

fiziksel hem duygusal gelişim

için birine ihtiyaç duyuyor.

Elimizdeki kanıtlar, erken

ilişkilerde yaşanan sorunların

ileriki hayatta bozukluklara

yol açacağını söylüyor. Bir şeye

konsantre olursak başarılı oluruz.

Bebeğinizin sinyalleri yerine bu

dikkati telefonlarınıza veriyorsanız

bebekle ilişkide bozukluk olur.

Fiziksel olarak orada olsanız bile

zihinsel olarak başka yerdeyseniz

ve bebek yeterli ilgiyi görmüyorsa,

çocukların yaşları büyüdükçe

karşısındaki kişiden alacakları

mesaj şu olur: ‘Beni görmezden

geliyor, sürekli meşgul, beni hiç

dinlemiyor.’ Çocuk sizi meşgul

gördükçe gitgide daha fazla ilişki

sorunu yaşar. Yapılan araştırmalar

daha düşük eğitim seviyesi olan

ebeveynlerin sosyal medyada

daha çok vakit geçirdiğini

gösteriyor. Sosyal medya kullanan

ebeveynlerin tehdit etmeye ve

ceza vermeye daha yatkın olduğu

görülmüş. Çocuklarına daha

az açıklama yaparak negatif

sonuçlara yönlendirebiliyorlar.”

Dr. Bahar, aile bireylerinin internet

kullanımını örnek alan çocukların

da evdekiler gibi internet

kullanmaya başladığına da

dikkat çekiyor: “Biz aşırı internet

kullanıyorsak, çocuklarımız da

“Çevrimiçi ortamda olan şeyler

gerçeği yansıtmıyor ve orada

kendinizi olduğunuzdan farklı

gösterebiliyoruz. Bu da sosyal

olarak bize karşı ‘arzulanabilirlik’

ve ‘kabul edilebilirlik’ yaratıyor.

İçte yaşanan problemlerle

başa çıkmanızı sağlıyor. Sosyal

medyadan özgüvenimiz de olumlu

yönde etkileniyor. Benlik saygısı

ihtiyaçlarını karşılıyoruz”

Dr. Bahar, ebeveynlik

davranışlarının da internet

aracılığı ile değiştiğini söylüyor:

“Arama motoruna ebeveynlik

web sitelerini yazarsanız birçok

kaynağa ulaşırsınız. Gençler

bu konuda bilgilerini buradan

edinebiliyor. Bizim zamanımızda

bu kadar çok kaynak yoktu ve

sadece kendi anne-babamızı

gözlemleyerek ebeveynliği

öğreniyorduk.

İnternetin yenidoğanlarda

oluşturduğu riskler

Ebeveyn olmayı bu kadar olumlu

yönde etkileyen internetin

dezavantajları da mevcut. Her

şeyden önce aileyle geçirilen ve

kendinize ayırdığımız zamanı

azaltıyor. Bahar özellikle yeni

doğanlar üzerindeki risklere

dikkat çekiyor: “Bebeğin sürekli

bakıma ihtiyacı olduğunu

biliyorsunuz. Doğduğumuz zaman

çok sınırlı sayıda nöronumuz

ve sınırlı bağlantımız oluyor.

Bebeklerin beyin hücrelerinin

gelişimine bakarsak nöronların

birbirleri ile bağlantı kurduklarını

görürüz. Saniyede 700 bağlantıya

erişiyorsunuz. Daha sonra gitgide

daha da büyüyen bağlantılara

sahip oluyoruz. Bu doğduktan

sonra iki sene içinde oluyor. Bir

yeni doğan - ebeveyn ilişkisine

baktığımızda bu her şeyin

temeli demek, onunla iletişime

geçmelisiniz ki nöronları gelişsin.

Buna ‘karşılıklı etkileşim’ adını

veriyoruz. Sürekli göz teması

kurmak bile iyi bir etkileşimdir.

Bebek konuşamıyorken bile

yetişkinmiş gibi etkileşime

girmeniz gerekiyor onunla.

OCAK 2018 21