

Polis, Sadaret Kalem-i Mahsus
(Sadrazamlık Özel Kalemi) gibi
birçok Osmanlı kurumunun
gözdesi oldu. Kullanıcıları
arasında kimler yoktu ki?
Osmanlı sultanlarından, Mustafa
Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’ye;
siyasetçilerden yazarlara,
tüccarlardan sanatçılara herkesin
hayatının bir parçası oldu
Muhtıra'lar. O zamanlar genç
bir Mirliva (Tuğgeneral) olan
Mustafa Kemal, “Yeni Muhtıra
Defteri” adlı defterine ilk notu 07
Kasım 1916’da aldı. Defterin iç
sayfalarında künye bilgisi olarak
“1331-1332/1915-1916, Tabi’ ve
Naşiri Bab-ı Âli Caddesi’nde:
Afitab ve Hurşid Kırtasiye
mağazaları, 1331 Şems Matbaası”
sözcükleri yazılıydı.
Zorlukla atlatılan Balkan Harbi, I.
Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı
dönemlerinden sonra Ece’nin
yıldızının daha da parlamaya
başladığı günler geldi.
Cumhuriyet yıllarında da Afitap
vitrini göz almaya devam etti
ve ürünleri gazetelerin reklam
sayfalarında boy gösterdi.
buradan karşılanırdı.
Mehmed Sadık Efendi’nin işyeri,
zaman içinde sattığı “çiçekli
nakışlı renk renk kâğıtlar,
manzara kartpostallar, türlü
boya takımları” ile muadilleri
içinde ışıl ışıl parladı. Bunun da
ötesinde dolmakalem gibi pek
çok ürünü İstanbul’a ilk getiren
isim olarak da bilinirliği hayli
arttı.
Avrupa ve Amerika’yla da ticaret
yapan Mehmed Sadık Efendi,
aynı zamanda Osmanlı’nın
kitap ve yayın camiasının
ileri gelenlerinden Maarif
Kütüphanesi ve Saatli Maarif
Takvimi’nin de kurucusuydu.
“HATIRLATMAK VE
HATIRLAMAK İÇİN”...
Tarihler 1910’u gösterdiğinde
ise Ece Ajandası’yla sektöre
adeta damgasını vuracaktı
Mehmet Sadık Efendi. Önce
“hatırlatmak ve hatırlamak
için yazılan” anlamına gelen
Muhtıra’lar çıktı. Tümüyle el
işçiliğiyle üretilen ajandalar
çok geçmeden Jandarma,
ajandası” demek yanlış bir
tabir olmaz. Çünkü o koskoca
bir yüzyılda kalitesinden,
çizgisinden ve içeriğinden hiç
ödün vermeden bir asrı geride
bıraktı. Türkiye’de promosyon
ajandalara karşı alerjisi olan
ve ajanda tutmayı bir rutin
haline haline getirmiş çok
büyük bir grup müptelası Ece
Ajandaları’nın. Biraz daha
yakından tanımak isteyenler
için işte karşınızda hikayesiyle
Ece Ajandası!
109 YIL ÖNCE,
EMİNÖNÜ’NDE BÜYÜK
VALİDE HAN’DA BAŞLAYAN
BİR MACERA
19. yüzyıl sonları... Dönemin
İstanbul’u, pek çok İranlı
esnaf için de önemli bir ticaret
merkeziydi. O İranlı esnaflardan
biri de genç bir sahaf olan
Mehmed Sadık Efendi’ydi.
Henüz 20 yaşındayken, 1892
yılında Beyazıt’ta açtığı Afitap
(Güneş) Kırtasiyesi’yle kısa
zamanda Osmanlı Devleti’nin
ofis malzemeleri temin ettiği
başlıca ticarethanelerden
biri haline geldi. Kalemden
bloknota, cep defterine hatta
kartondan zarfa, “kırtasiye”
dendiğinde anlaşılabilecek her
türlü üründe akla öncelikle
Afitap geliyordu. Üstelik Afitap
Mağazası’ndan alınanlar sadece
İstanbul’da kalmaz, ülkenin dört
bir yanından kırtasiye ihtiyacı
Bir asrı aşkın bir zamandır
imparatorluğun
çöküşünden Cumhuriyet'in
kuruluşuna, dünya
savaşlarından dijital çağa
hayata tanıklık etmeye
devam ediyor Ece
Ajandası...
OCAK 2019 57