Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  57 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 57 / 84 Next Page
Page Background

Polis, Sadaret Kalem-i Mahsus

(Sadrazamlık Özel Kalemi) gibi

birçok Osmanlı kurumunun

gözdesi oldu. Kullanıcıları

arasında kimler yoktu ki?

Osmanlı sultanlarından, Mustafa

Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’ye;

siyasetçilerden yazarlara,

tüccarlardan sanatçılara herkesin

hayatının bir parçası oldu

Muhtıra'lar. O zamanlar genç

bir Mirliva (Tuğgeneral) olan

Mustafa Kemal, “Yeni Muhtıra

Defteri” adlı defterine ilk notu 07

Kasım 1916’da aldı. Defterin iç

sayfalarında künye bilgisi olarak

“1331-1332/1915-1916, Tabi’ ve

Naşiri Bab-ı Âli Caddesi’nde:

Afitab ve Hurşid Kırtasiye

mağazaları, 1331 Şems Matbaası”

sözcükleri yazılıydı.

Zorlukla atlatılan Balkan Harbi, I.

Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı

dönemlerinden sonra Ece’nin

yıldızının daha da parlamaya

başladığı günler geldi.

Cumhuriyet yıllarında da Afitap

vitrini göz almaya devam etti

ve ürünleri gazetelerin reklam

sayfalarında boy gösterdi.

buradan karşılanırdı.

Mehmed Sadık Efendi’nin işyeri,

zaman içinde sattığı “çiçekli

nakışlı renk renk kâğıtlar,

manzara kartpostallar, türlü

boya takımları” ile muadilleri

içinde ışıl ışıl parladı. Bunun da

ötesinde dolmakalem gibi pek

çok ürünü İstanbul’a ilk getiren

isim olarak da bilinirliği hayli

arttı.

Avrupa ve Amerika’yla da ticaret

yapan Mehmed Sadık Efendi,

aynı zamanda Osmanlı’nın

kitap ve yayın camiasının

ileri gelenlerinden Maarif

Kütüphanesi ve Saatli Maarif

Takvimi’nin de kurucusuydu.

“HATIRLATMAK VE

HATIRLAMAK İÇİN”...

Tarihler 1910’u gösterdiğinde

ise Ece Ajandası’yla sektöre

adeta damgasını vuracaktı

Mehmet Sadık Efendi. Önce

“hatırlatmak ve hatırlamak

için yazılan” anlamına gelen

Muhtıra’lar çıktı. Tümüyle el

işçiliğiyle üretilen ajandalar

çok geçmeden Jandarma,

ajandası” demek yanlış bir

tabir olmaz. Çünkü o koskoca

bir yüzyılda kalitesinden,

çizgisinden ve içeriğinden hiç

ödün vermeden bir asrı geride

bıraktı. Türkiye’de promosyon

ajandalara karşı alerjisi olan

ve ajanda tutmayı bir rutin

haline haline getirmiş çok

büyük bir grup müptelası Ece

Ajandaları’nın. Biraz daha

yakından tanımak isteyenler

için işte karşınızda hikayesiyle

Ece Ajandası!

109 YIL ÖNCE,

EMİNÖNÜ’NDE BÜYÜK

VALİDE HAN’DA BAŞLAYAN

BİR MACERA

19. yüzyıl sonları... Dönemin

İstanbul’u, pek çok İranlı

esnaf için de önemli bir ticaret

merkeziydi. O İranlı esnaflardan

biri de genç bir sahaf olan

Mehmed Sadık Efendi’ydi.

Henüz 20 yaşındayken, 1892

yılında Beyazıt’ta açtığı Afitap

(Güneş) Kırtasiyesi’yle kısa

zamanda Osmanlı Devleti’nin

ofis malzemeleri temin ettiği

başlıca ticarethanelerden

biri haline geldi. Kalemden

bloknota, cep defterine hatta

kartondan zarfa, “kırtasiye”

dendiğinde anlaşılabilecek her

türlü üründe akla öncelikle

Afitap geliyordu. Üstelik Afitap

Mağazası’ndan alınanlar sadece

İstanbul’da kalmaz, ülkenin dört

bir yanından kırtasiye ihtiyacı

Bir asrı aşkın bir zamandır

imparatorluğun

çöküşünden Cumhuriyet'in

kuruluşuna, dünya

savaşlarından dijital çağa

hayata tanıklık etmeye

devam ediyor Ece

Ajandası...

OCAK 2019 57