Yeşilay Dergisi-Şubat 2014-Bağımlılıklarda Önleyici Tedbirler - page 6

“Hazır ol cenge eğer ister isen sulh ü salâh”
demiş eskiler. Yani bir işin vukuundan evvel o
işe mani olmak veya onun vukuuna karşı tedbir
almak idare ve siyaset sanatının en temel
kaidesidir. Düşündüğümüz zaman bu kaide
aslında bütün hayatı kapsar. Bir işin fayda
ve zararının gözetilip öncesinde ona uygun
hazırlık yapmak her işte muvaffak olmanın en
temel şartıdır.
Eskiler
ilm-i tedbir-i menzil
ile siyaseti
kastetmişler ve ütopya ya da ideal devlet ile
ilgili eser veren filozoflar bu siyasetin şekillen-
dirdiği bir şehir veya devlette doktorların yerinin
olmadığını iddia etmişlerdir. Bu fikirlerini ortaya
koyarken idareci ve filozofların alacakları tedbir-
lerle/önlemlerle herhangi bir hastalığın ortaya
çıkmasının ve yaygınlaşmasının engelleneceğini
esas almışlardır. Bu durumda da hastalığın
ortaya çıktıktan sonraki safhaları için herhangi
bir yardıma ihtiyaç duymamışlardır. Buradaki
ütopik yaklaşımın gerçekle bağı bir tarafa asıl
kastedilen şey, gereken önlemi almaktır.
Sağlıkta da durum bundan ibarettir. Gerek
tıp literatüründe gerek halk arasında darb-ı
mesel olmuş tavsiyelerde hep bu gerçek kar-
şımıza çıkar. Tıpta koruyucu hekimlik olarak
adlandırılan, insan ve toplum sağlığını korumayı
hedefleyen bütün çabalar bu kategoriye girer.
Dezenfeksiyondan tutun da aşıya kadar birçok
çaba hastalığın ortaya çıkmasını engellemek,
vuku bulmuş ise yayılmasını önlemek arzu-
sunun ürünüdür. Halk arasında yaygın olan
tavsiyeler ve nasihatler de hep bu fikir etrafında
döner.
En etkili yol koruyucu tedbirlerdir
Daha önceki yazılarımızda da vurguladığımız
gibi Yeşilay’ın misyonunun iki aşaması vardır.
Biri; bağımlılık öncesi koruyucu tedbirleri
almak, ikincisi; bağımlılıkla birlikte gerek-
li mücadeleyi yapmak. Bugün baktığımız
zaman gerek başarı gerek mesai gerek de
maliyet açısından bağımlılıkla mücadelede
en etkili yol koruyucu tedbirlerdir. Öncelikle
bağımlılık açısından “temiz” olan bir bireyin
korunması için hem birey hem de toplum
daha hazırdır. Özellikle bağımlılığın başlangı-
cından sonra birey giderek maddeye bağımlı
hale gelecek ve bağımlılıkla mücadelede bizi
yalnız bırakacaktır. Diğer taraftan maddeye
bağlı hale gelen ferde karşı çevre ve toplumun
bakışı değişecektir yani sosyal çevre devreye
girecektir. Üçüncü olarak mücadele edilmesi
gereken husus ise “madde” temininde çıkarı
ve kazancı olan legal veya illegal yapılardır.
Bu yapıların devreye girmesiyle mücadele
daha da zor hale geleceği açıktır. Çünkü
uyuşturucudan kumara, içkiden sigara-
ya bağımlılık endüstrisinin kontrol
ettiği piyasada dönen paraların
birçok devlet bütçesinden daha
fazla olduğunu söylemek yeterli
olur sanırım.
Yukarıda özetin özeti şek-
linde verdiğimiz örnekler ışığında
kolaylıkla söyleyebiliriz ki bağımlılıkla
mücadelede en önemli aşama koruyucu
tedbirlerdir. Daha çok gençleri hedef alan
bir çabaya giriştiğimiz zaman bize
yardımcı olabilecek unsurlar;
aile, okul, emniyet teşkila-
tı, koruyucu ve önleyici
hizmetler veren sivil
toplum kuruluşla-
rıdır. Buna karşılık
karşımızda olacak
unsurlar bütün kol-
larıyla bağımlılık
endüstrisi, ak-
ranlar, eğlence
sektörü ve
medya. Dik-
kat ederseniz
karşıt olarak
saydığımız
BAŞYAZI
Bağımlılıklarda Önleyici Tedbirler
1,2,3,4,5 7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,...68
Powered by FlippingBook