Yeşilay Dergisi-Şubat 2014-Bağımlılıklarda Önleyici Tedbirler - page 7

unsurlar içerisinde bağımlılıkla müca-
delede yardımcı olabilecek unsurlar da
vardır. Mesela akran eğitimi dediğimiz ve
Yeşilay’ın bir proje olarak üzerinde çalış-
tığı mücadele biçiminde akran üzerinden
gence ulaşmak gayesi güdülmektedir.
Fakat aynı şekilde bağımlılık endüstrisi
de yine gence akran üzerinden ulaşabil-
mektedir. Ya da medya üzerinden gerek
Sağlık Bakanlığı’nın gerek bağımlılıkla
mücadele eden sivil toplum kuruluşları-
nın medya yoluyla yürüttüğü bir mücade-
le bulunmaktadır. Buna karşılık bağımlılık
endüstrisinin en çok kullandığı araçlardan
biri de medyadır. Televizyon ve sinema
sektörünün bu alanda nasıl kullanıldığını
daha önce defalarca mevzu etmiştik.
Birinci önceliğimiz gençlerin eğitimi
Bizim birinci önceliğimiz özellikle
gençlerimizin eğitimi. Bu eğitimin nasıl
olması gerektiği ile ilgili detaylar burada
hep konuşa geldiğimiz şeyler. Ebeveyn,
aile, okul ekseninde şekillenecek bir eği-
timin bu hususta bize ne kadar yardımcı
olacağı açıktır. Kötülüğün ortaya çıkma-
sından önce alınacak tedbirlerin başında
iki husus belirgindir. Birincisi kötülüğün
görünür olmaması. İkincisi de kötülüğün
kötülüğünün yeterince anlatılması ve
anlaşılması. Ebeveyn ve okulun etkin
olmasında kötülüğün görünür olmama-
sının büyük önemi vardır. Zira kötülüğün
aile ve okul tarafından engellenmesinin
önünde psikolojik engeller vardır. Çünkü
yeni birey olma yolunda ilerleyen gencin
aile ve okul tarafından sınırlandırılan
hayat alanından dışarı çıkma imkânı
tanıyan bu yeni “dostlar” kendilerini
özgürlük adı altında sunar. Bu da bireyin
eğitiminde ciddi bir handikap demektir.
Bunun için bağımlılık yapan maddelerin
görünürlülüğünün ortadan kaldırılması
mücadele için en önemli adımdır. Mesela
dumansız hava sahası, kapalı yerlerde
tütün ve tütün mamullerinin yasak-
lanması gibi faaliyetler bu kapsamda
önemli teşebbüslerdir. Aynı şekilde
medyadaki görünürlülük ve alkolle ilgili
reklam ve tanıtım yasakları bu çabanın
ürünüdür. Şehirlerarası otobüslerde
sigara kullanımının yasaklanmasından
bugünkü dumansız hava sahası noktası
gelmiş Türkiye’nin aldığı mesafe hiç de
küçümsenecek bir mesafe değildir.
Bir önleyici çalışma: Türkiye
Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı
Bağımlılığın başlamadan önlenmesinde
mühim olan ikinci adım bu maddelerin
kötülenmesidir. Bir taraftan teşvik edici
vasıtaların ortadan kaldırılması hedefle-
nirken diğer taraftan özellikle gençler için
bağımlılık ve sonuçlarına dair eğitime hız
verilmelidir. Emniyet, sağlık, milli eğitim
üçgeninde planlanacak bir eğitim sürecinin
bu mücadeledeki önemi ortadadır. Yeşilay
olarak hazırlamakta olduğumuz Türkiye
Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı
bu amaca matuftur. Özellikle görsel
materyallerle desteklenen bu sürecin daha
faydalı olabilmesi bahsi geçen devlet ve
diğer sivil toplum kurumlarının koordineli
çalışmasıyla başarıya ulaşabilir.
Eğitim cephesinde bunlar olurken
özellikle son yıllarda sigara, alkol ve
kumar alanında yapılan yasal düzen-
lemelerin takip ve uygulamasının da
aynı ciddiyetle sürdürülmesi gerektiği
kanaatindeyiz. Küçük yaştakilere sigara
satımı, kaçak sigara ve tütün satışının
denetim altına alınması gibi uygulamaya
dair sıkıntılar bu alandaki mücadeleyi
zorlaştırmaktadır. Bağımlılığın erken
yaşlarda başlamasının önüne geçmek
adına denetimin sıklaştırılması gerek-
mektedir. Alkol satışı ile ilgili düzen-
lemenin, reklam yasağının ve okul ve
mabet gibi yerlerin yakınlarında içki sa-
tışının engellenmesi konusunda ciddi bir
denetim eksikliği mevcuttur. Bağımlılık
endüstrisinin özgürlük ve hayat tarzı
üzerinden başarılı şekilde pazarladığı
tüketim kültürüne karşılık gerekli bir
kamuoyu desteği hala sağlanabilmiş de-
ğil. Türkiye’de bağımlılıklar hususunda
hassasiyet sahibi olan taraf ve yapıların
enerji ve desteklerini aynı yöne kanalize
etmek ve güçlü bir karşıt blok oluştur-
mak verilen mücadelenin başarı şansını
artıracaktır.
Gençleri korumak hayati
yükümlülüğümüz!
Genç bir nüfusumuz var; bizim de bunu
korumak gibi hayati bir yükümlülüğü-
müz… Kimsenin onları özgürlük, mutlu-
luk teraneleriyle kandırmalarına, yoldan
çıkarmalarına müsaade etmemeliyiz.
Onlara hayatın kendileri için ve kendi-
lerinin milletimiz ve memleketimiz için
ne kadar kıymetli olduklarını anlatmak
hepimizin görevi.
Ölmeden hayatın, hastalanmadan ve
bağımlı hale gelmeden sağlığın, kay-
betmeden gençliğimizin ve insanımızın
kıymetini bilelim.
Sağlıcakla kalın, bağımlıktan uzak
kalın.
prof. dr. m. İhsan karaman
Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı
1,2,3,4,5,6 8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,...68
Powered by FlippingBook