Yeşilay Dergisi-Temmuz-2013-954.Sayı-Bağımlılıklarla Mücadelede Çocuk Becerilerinin Geliştirilmesi - page 17

iletişim engeli olduğunu öğrendiğimizde ço-
ğumuz şaşırıyoruz. Bu yaklaşımlar çocuğu-
muza hiç yardımcı olmadığı gibi onun soru-
nunu çözmede bir engel oluşturuyor, sorunu
ortaya koymasını ya da açıklamasını engelli-
yor. Çocuk duygularının kabul edilmediğini,
değersiz olduğunu, anlaşılmadığını düşüne-
rek kendini olumlu tutumlarla ifade edeme-
yen çocuk madde kullanarak ailesinin ilgisini
çekmeyi iletişim yöntemi olarak benimsiyor.
Bağımlılığı önleyici aile yaklaşımları
Aile ve toplum ilişkilerinde soğukkanlı ve açık
iletişim içerisinde “farklılıklarımızın farkında
olarak” birbirimizi anlamalıyız.
Aile ve toplum ilişkilerinde soğukkan-
lı ve açık iletişim içerisinde “farklılıklarımı-
zın farkında olarak” birbirimizi anlamalıyız.
Ancak uzlaşma ve sorun çözme yetenekleri-
mizi geliştirerek uyumlu, olumlu ve sağlık-
lı ilişkiler ortaya koyabiliriz. Özgüven ve de-
ğerler dengesi çocuğunun bağımsızlaşma
sürecinde ebeveynlerin sağlıklı yaklaşımla-
rıyla gerçekleşebilir. Ebeveynler çocuklarıy-
la “bağımlı” ilişki kurma, onlara kendi uzvu
gibi davranma, sahiplenme duygusuyla ha-
reket etmek yerine çocuğa farklı bir birey ol-
duğunu hissettirmelidir.
Ebeveynler çocuklarıyla “bağımlı” iliş-
ki kurma, onlara kendi uzvu gibi davran-
ma, sahiplenme duygusuyla hareket etmek
yerine çocuğa farklı bir birey olduğunu his-
settirmelidir. Yaşına uygun olarak sorumlu-
luklar alması, bağımsız hareket edebilmesi
ve aile içerisinde karar sürecine aktif katılı-
mı sağlanmalıdır. Öğrenim gören çocuklara
yönelik olarak hazırlanan önleme program-
ları ile akademik ve sosyal-duygusal öğren-
menin geliştirilmesi hedeflenmelidir. Böyle-
ce saldırgan davranışlar, zayıf sosyal bece-
riler, akademik başarısızlık ve okuldan ay-
rılma gibi madde kullanımı için risk etmen-
lerine müdahale edilmiş olur.
1. Çocuğunuzun sorunlarına duyarlı olun ve
ilgi gösterin, onu da iletişim sürecine katın.
2. Madde ve alkolün kullanılmaması ile ilgili
açık, somut düzeyde mesajlar verin.
3. İletişim engelleri olan akıl verme, yorum-
lama, eleştirme ve suçlamadan kaçının.
4. Çocuğunuzun madde kullanında, akran
baskısı ile başa çıkabilmesi için yardım edin.
5. Değerler konusunda çocuklar bilgilendi-
rilmeli, sorumluluk duygusu kazandırmalı, so-
run çözme becerileri öğretilmelidir.
6. Çocuğun yaşına uygun kurallar konulma-
lı, kurallara herkes uymalı.
7. Beraber zaman geçirdiği arkadaşla-
rı (ailesi, davranış tarzları, zaman geçirdikleri
mekânlar) yakından tanınmalıdır.
8. Çocuk yetenekleri ve ilgileri doğrultusun-
da sosyal aktivitelere yönlendirilmelidir.
9. Çocuklarımızı etiketleyici, damgalayı-
cı, özellikle de aile içinde ve toplumda dışlayıcı
yaklaşımlardan kaçınmalıyız.
Buna ek olarak anne-babalar;
1. Maddelerin etkileri ve madde ile ilişkili
malzemelerin (sigara kâğıdı, enjektör, şaşal vb.)
2. Giysilerin ve odanın kokusunun
3. Oda kokulandırmalarının
4. Göz damlası kullanımının
5. Madde kullanımını çağrıştıran giyim, takı,
posterlerin de farkında olmalıdır.
Çocuk hayatın sorumluluğunu aldıkça, so-
nuçlarını gördükçe kendi değerlerini, hayat kri-
terlerini oluşturacak ve kendi ayakları üzerinde
hayatına yön verecektir.
Kaynakça; Dr. Defne Tamar Gürol “Uyuşturucu
Maddeler ve Çocuğunuz”
Aile ortamında istismaramaruz kalarak, ihmal
ve şiddet içerisinde yetiştirilen çocuk, psiko-
sosyal gelişimevrelerinde duygusal, sosyal, ki-
şilik gelişimi açısından uyumve davranış so-
runları gösterir, madde bağımlılığına yönelir.
1...,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16 18,19,20,21,22,23,24,25,26,27,...68
Powered by FlippingBook