Background Image
Previous Page  19 / 52 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 19 / 52 Next Page
Page Background

“Evlerine kapanan

insanlar çok uzun süre

aslında birçok şeye

ihtiyaç duymadan da

yaşanabileceğini

tecrübe ettiler. Bu

deneyimin günümüz

tüketim toplumlarında

ihtiyacı olmayan

eşyaları zevk için alan

ve bunu ihtiyaç

zanneden insanlar için

yeni bir tecrübe

olduğunu

düşünüyorum.”

oranlarını arttırmak için felaket

haberlerini ya da örnekleri daha

fazla kullanır. Bu da tabii ki özellikle

tedavi için ya da hijyen açısından

yanlış bilgilendirir. Kendimizi

koruduğumuzu zannederken

korunmamamıza hemde kafa

karışıklığı içinde yoğun korku ve

çaresizlik hissine yol açar.

Yaşanan kaygılar fiziksel

hastalıkları da ortaya çıkarır mı?

Ne yazık ki hayır diyemeyeceğim.

Kaygı stres hormonlarının

salgılanmasına yol açar.

Tansiyonunuzdan kan şekerinize,

bağışıklık sisteminize kadar yüksek

kaygı fiziksel sağlığa zararlı ve

dengeyi bozucu etkiye sahiptir.

EBEVEYNİNKAYGISI ÇOCUĞA

GEÇER

Çocuklar bu sürecin olumsuz

etkilerini en çok hisseden kitle

oldu. Okullar tatil edildi ve

evlerinde karantinaya girdiler.

Sokağa çıkmaları kanunen

yasaklandı. Çocuklar bu süreci

nasıl yaşıyor ve süreci ruhen en

hasarsız şekilde atlatmaları için

neler yapılmalı?

Çocuklar neyden ne kadar

korkacaklarını ya da olaylara nasıl

tepki vereceklerini ebeveynlerini

seyrederek taklit yolu ile öğrenirler.

Eğer ebeveyn çok kaygılı bir yapıya

sahipse sürekli dışarıdan gelecek

birtakım risklere karşı çocuğunu

uyarıyorsa ya da mikrop bulaşacak

gibi bir takıntı ile sürekli temizlik

yapıyorsa tabii ki ebeveyn ile beraber

çocuklar da geçmişten öğrendikleri

şekilde aşırı korku tepkisi vererek

bu olayı karşılarlar. Bu sebeple

çocuklarımıza makul bir şekilde

yaşına uygun olarak neden dışarı

çıkamayacaklarını anlatmalıyız.

Anlatırken de mutlaka biz sakin

olmalıyız.

Ailelerin çocuklarıyla birlikte

koşuşturma olmadan geçirecekleri

zaman, evde ortak bir yaşam

oluşturma, birlikte yemek yapma,

bulaşık yıkama, sorumlulukları

paylaşma vs. çocukları ebeveynlere

yakınlaştırır ve birbirlerini daha

iyi tanıma ve anlamalarını sağlar.

Çocuklar bu süreyi keyif alacakları

hobileri yapmak, kitap okuma

alışkanlıklarını geliştirmek ve

ebeveynleri ile sıcak ve yakın ilişki

kurmak için kullanabilirlerse bu

altın değerinde bir hediye olur.

KAYNAKLAR İHTİYAÇLAR

İÇİNHARCANABİLİR

Koronavirüs bir noktada etkisini

kaybedecek fakat yaşanan

“koronofobi”nin sonraki süreçte

insanlar ve toplumlar üzerindeki

etkileri neler olacak?

Bu salgından önce dünya

gündeminde sürekli insan eli ile

oluşturulmuş felaket haberleri

duyuyorduk. Savaşlar, açlık, terör

saldırıları…Dünyanın kirlenmesi,

hayvan ve bitki örtüsünün yok

oluşu…Tümdünyanın bir anda

durmasını sağlayan bu kocaman

mola hayatın ne kadar değerli

olduğunu bize hatırlattı. Başka

ülkelerdeki can kayıplarına üzüldük.

İyi dileklerde bulunduk, dua ettik

ve de yardım eli uzattık. Bu süre

zarfında duran sanayi sebebi ile hava

kirliliği azaldı. Sular temizlenmeye,

doğa kendisini tamir etmeye başladı.

Tüm bunların yanında evlerine

kapanan insanlar çok uzun

süre aslında birçok şeye ihtiyaç

duymadan da yaşanabileceğini

tecrübe ettiler. Bu deneyimin

günümüz tüketim toplumlarında

ihtiyacı olmayan eşyaları zevk için

alan ve bunu ihtiyaç zanneden

insanlar için yeni bir tecrübe

olduğunu düşünüyorum. İnşallah

bu deneyim bilgiye dönüşür ve

tüketimhızı azalarak kaynaklarımızı

daha gerekli şeylere, ihtiyacı olan

insanlara aktarmakta kullanabiliriz.

Toplumsal olarak, tüm insanların

aslında birbirine değil ortak

düşmanlara (açlık ve hastalıklar gibi)

karşı birlikte hareket etmesi gerektiği

politika yapıcılar tarafından da daha

iyi anlaşılır umarım.

MAYIS 2020 19