Background Image
Previous Page  13 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 13 / 84 Next Page
Page Background

Roma’da askerlikten muaf yani

korunmuş asiller için kullanılan

“immunitas” kelimesinden

türetilmiştir. Bağışıklık sisteminin

insan vücudundaki görevinin

gerçekleşmesi bazı organ ve

dokuların iş birliği sayesinde

olmaktadır. Bu organlar genel

olarak lenfoid dokulu organlardır.

Bağışıklık sisteminin temel öğeleri

akyuvarlar, kemik iliği, lenf sistemi,

hormonlar ve bazı proteinlerdir.

VÜCUT FAST FOOD

YİYECEKLERİ MİKROP

OLARAKALGILIYOR

Fast food tarzı beslenmenin ise

bağışıklık sistemini bozduğunu,

sistemin bu tür yiyecekleri

mikrop olarak algıladığı yapılan

araştırmalar sonucu ortaya

çıkmıştır. Araştırmayı ilk

olarak gündeme taşıyan, Göğüs

Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr.

Ahmet RasimKüçükusta “Trans

yağ ve şekerin yüksek olduğu,

lif oranı düşük Batı tarzı diyetle

beslenen farelerin bağışıklık

sisteminin, hastalık yapan

bakterilerle oluşan enfeksiyonlara

benzer tepkiler verdiği tespit edildi.

Bu başka bir ifade ile bağışıklık

sisteminin fast food türü yiyecekleri

hastalık yapan tehlikeli bir mikrop

olarak algıladığını ortaya koyuyor.”

diyor ve ekliyor: “Araştırma, Batı

tarzı diyetin bağışıklık sistemini

uzun vadede enflamasyonu

tetikleyen diğer etkenlere karşı

da aşırı duyarlı hale getirdiğini

gösteriyor. Farelere tekrar sağlıklı

diyet verilmesiyle akut enflamasyon

gerilemekle beraber bağışıklık

sistemi hücrelerinin ve bunların

öncülerindeki genetik değişiklikler

devam ediyor. Bu araştırma ile trans

yağlar, işlenmiş un, şeker ve katkı

maddelerinden zengin yiyecek ve

içeceklerin kronik enflamatuar

hastalıklara davetiye çıkardığı

kanıtlanmış oldu. Siz de fast food

gıdalara bağışıklık sisteminiz gibi

davranıp tepki gösterin.”

“BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ

ZARARLI ETKENLERDEN

KORUMALIYIZ”

Prof. Dr. Küçükusta pek çok

doktor gibi kendisine de her

gün “Doktor Bey, bağışıklık

sistemini nasıl güçlendirebiliriz?

Hangi ilacı alalım, ne yiyelim, ne

içelim?" sorularının sorulduğunu

belirtiyor. Ama Küçükusta’ya göre

öncelikle mühim olan, besin ya

da gıda takviyesinden çok mevcut

bağışıklık sistemimizi korumak:

“İnsanlar, genellikle öyle herkesin

bildiği şeylerin değil de kimsenin

bilmediği gizemli bir formülün

veya adı duyulmadık bir bitkinin

peşindeler. Ekinezya, aloe vera,

sardunya kökü ve benzerlerine

dudak büktüklerini; beta glukan'a,

omega 3'e, balık yağına, üzüm

çekirdeğine, keten tohumuna

yüz vermediklerini biliyorum.

Mozambik havucu, Bolivya

lahanası, Endonezya hurması,

Lâponya palamudu, Alaska

sarmaşığı ekstresi gibi sıra dışı bir

ürün için her türlü fedakârlığa da,

masrafa da hazırlar. Allah büyük

çoğunluğumuza mükemmel

bir bağışıklık sistemi vermiştir.

Bizim onu güçlendirmemize

gerek yoktur. Sağlıklı olabilmek

için onu zararlı etkenlerden

uzak tutmamız yeterlidir. Üstelik

bağışıklık sistemini kuvvetlendiren

müthiş bir ilaç da, besin de yoktur.

Daha doğrusu eczanelerde veya

aktarlarda yüzlerce bu tür ürün

vardır ama hiçbirinin etkinlikleri

bilimsel olarak kanıtlanmamıştır.

Çok az kişide doğuştan gelen

bazı hastalıkların kortizon ve

kanser tedavisinde kullanılan

ilaçların etkisiyle ortaya çıkan

bağışıklık bozuklukları vardır.

Bunlar mutlaka konunun uzmanı

bir hekim tarafından takip ve

tedavi edilmeleri gereken ciddi

durumlardır. Biz sağlıklı insanların

yapmaları gereken; bağışıklık

sistemini kuvvetlendirmek

değil, onu zararlı etkenlere karşı

korumaktır.”

Genellikle “Bağışıklık sistemi

veya vücut direncimiz çok düşük

olduğu için hastalanıyoruz."

deniyor. Bunun için piyasada pek

çok ilaç var. Bu ilaçların bağışıklık

sistemimizi güçlendirdiği ne

kadar doğru? Prof. Dr. Küçükusta

bu konuda da şunları söylüyor:

“Bu ilaçları hiç hasta olmadan

kullanmaya başlıyoruz. Havalar

sonbahara döndükten itibaren

günde bir tane, bazıları sabah

akşam, inanılmaz derecede çok

tüketilen vitamin destekleri var.

Bunlar gerçekten doğru mudur, bir

işe yarıyor mu? Bunların hiçbirinin

bilimsel ölçütlerle gösteren

“Bağışıklık

sistemimizi

güçlendirmemize

gerek yoktur.

Sağlıklı olabilmek

için onu zararlı

etkenlerden uzak

tutmamız yeterlidir.

Üstelik bağışıklık

sistemini

kuvvetlendiren

müthiş bir ilaç da,

besin de yoktur.”

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

NİSAN 2020 13