Background Image
Previous Page  56 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 56 / 84 Next Page
Page Background

kültür

Yeşilay

56

yaşında. Küçük olanmüziğe meraklı,

diğeri futbola. Sahne dışında, onlara

da çalıyorum. Az notayla çok şey

anlatmayı tercih ettiğim bir süreç,

her anlamda...

Çalışınızda kararında, dozunda

bir hüzün var. Neşesini de içinde

barındıran bir hüzün... 40 yaşınızın

makamı nedir diye sorsam...

Hüznü severim ama çok karanlık

bir hüzün değil bu. Bir ucu açık bir

hüzün. Mesela benden götüren,

beni düşürenmakamları sevmem.

Ama hüzzamı sabaha kadar

dinleyebilirim. Segah çok ağır

gelir, çok uhrevidir. Yorar beni.

"Segah öldürür, rast güldürür"

derler. Rast enerji verir. Hüzzam,

süründürmeyen bir hüzün barındırır

içinde. Çıkış kapıları vardır her

zaman.

koltuklarda, kimisi yatakta kayıtlar

yapılırdı normal bir teyple. Böyle epey

kayıt var aslında ama kimlerdedir

hatırlamıyorum. Ama beni en çok

üzen de, hep vakit var diye babamla

ortak bir çalışma yapmayı ertelemiş

olmak. Gerçi kendisi de bunu pek

istemezdi. "Sen bir alan yarattın, kendi

kitleni yarattın. Benim o alana girmem

doğru olmaz" derdi.

40'ı devirdiniz, 43 oldunuz... "Kemal

yaşı" size, ruh halinize nasıl yansıdı?

Ben de bunun cevabını bulmaya

çalıştığım bir süreç içerisindeyim. 10

yıl, hatta beş yıl önceki kafamda olan

duygular, düşünceler bile yerini başka

şeylere bıraktı. Uzaklaştı... Hayatta da,

müzikte de daha da sade bir üslubu

arar oldum. İki tane çocuğum var.

Nefes ve Eser. Biri üç diğeri dokuz

Bu sadelik bana babadanmiras.

Şimdi çalarken bazen bir anda, "Ah,

babam gibi yaptım" diyorum. Hani

insan yaşlandıkça babasına benzer

ya, bende müzikte de durum böyle...

Dört kız kardeşim var, en büyük

çocuk benim. Kız kardeşlerim beni

dinlerken, "Babam yapıyordu bu

nağmeyi diyorlar" bazen.

Babanızın kayıtları var mı

elinizde?

Birkaç kaydı var aslında. Amerikalı

bir öğrencisi vardı bir de. Onun

elinde de 7-8 şarkılık bir kayıt

varmış. O da onları gönderdi

babamı kaybettiğimizi duyduğunda.

Bunlar arşivinizde dursun diye.

Bir de vaktiyle Keşan'da özel kaset

yapmak diye bir şey vardı. Kişinin

şahsına kaset doldurulurdu. Köyün

itibarlı, varlıklı kişileri isterdi bunu.

Babamorkestrasını eve toplar, kimisi

)à[Oà TFWFSJN BNB ÎPL

LBSBOM‘L CJS Ià[àO EFĈJM

CV #JS VDV BΑL CJS

Ià[àO .FTFMB CFOEFO

HÚUàSFO CFOJ EàĆàSFO

NBLBNMBS‘ TFWNFN

"NB Ià[[BN‘ TBCBIB

LBEBS EJOMFZFCJMJSJN

“ÇOCUKLARI BAĞIMLILIKLARDANKORUMAK İÇİN

ONLARASORUMLULUKVERMELİYİZ”

CUMHURBAŞKANI’YLA İLKTANIŞMA

Çocuklar geçenlerde internettenbazı oyuncaklar görmüşler, fiyatları şudiye

geldilerbana. Bende "Benimparamyok, çalışıpkazanalım" dedim. Bahçede

erik ve dut ağacı var. Bütün gün birlikte dut ve erik topladık. Gece onları

ayıkladık. Ertesi gün zabıta müdürlüğünden izin aldık. Çatalca'da pazarda

onları satmaya götürdük. Beni orada gören insanlar da şaşırdılar, geldiler...

Biz bütün ürünü sattık. Çocuklar tam 410 TL kazandılar. 15 TL de ben

ekledim. İstedikleri oyuncakları aldılar. Bunu hem çocukları internet ve

tablet alışkanlığından korumak için yapıyorum, hem de para kazanmanın

ne olduğunu öğrensinler diye. Sadece kendi çocuklarıma değil, bütün

ailelere ve çocuklara örnek olmak istiyorum aslında. Bu konu da başka,

dahabüyükprojeler de yapmak istiyorum. Çocukları kötüalışkanlıklardan,

bağımlılıklardan –ki artık tablet ve cep telefonu da çocuklarda ciddi bir

bağımlılık-onlarasorumlulukvermektengeçiyorbence.Oyalanacak,hayata

değer verecek sorumluluklar, uğraşlar edindirmek gerekiyor çocuklara.

Bu bir sanat dalı da olur, onlarla daha fazla vakit geçirmek, hayat üzerine

konuşmakdaolur…Amahayatınneolduğunuanlatmalıyız çocuklarımıza.

"Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'la ilk olarak TRT'nin bir

organizasyonunda tanıştım. Ogece kemancı arkadaşımCananAnderson'la

küçük bir program yapmıştık. Canan'ın şeffaf bir elektro kemanı vardı.

Cumhurbaşkanımız o dönembaşbakandı. Bana 'Senin niye şeffaf klarnetin

yok?' diye takılmıştı. Bu tanışmadankısabir süre sonraKanal 24'tekatıldığım

bir programı reklam arasında arayıp güzel iltifatlarda bulundu sağ olsun.

Kayseri'ye gidiyorlarmış, evden çıkacaklarmış. 'Bir parça daha çalabilir

misiniz' dedi. Özel bir şarkı da istemedi. Biz ona Nazende Sevgilim'i çaldık.

Basında, 'Programı uzatın' dediği yazıldı. Ama böyle bir şey talep de rica

da etmedi Cumhurbaşkanımız. Herkes kendisinin daha çok sporla ilgili

olduğunu düşünür ama müzisyenleri tek tek takip eden hatta arayan, hal

hatır soran bir insandır."