

AĞUSTOS 2019 75
yakacağının” öfkesi, annesine
öfkesi, taşralı bir fakir olarak
kızların ona bakmayacağının
kabullenişinin öfkesi… Sinan’ın
öfkesi ve mahzunluğu, babası
İdris’in insanı bir noktadan sonra
kızdıran iyimserliği, boşvermişliği,
kabullenmişliğiyle kesişiyor
filmde. Sinan, yolun sonunda
hor gördüğü babasına aslında ne
kadar benzediğini fark ediyor…
Peki gerçekten de babalar ve
oğulların kaderleri benzer mi? Ait
olduğumuz köklerden kurtulmak
için önce o köklerle barışmamız
mı gerekiyor?
Cemcir) de hikayesi. Kimsenin
ciddiye almadığı, çok sevdiği
köpeği, bir türlü su çıkaramadığı
kuyusu ve hayalleriyle bir başına
bir hayat süren bir adam İdris.
Film, Sinan’ın babası İdris’e
benzememe çabasının da hikayesi
aslında.
Sinan filmin öfkeli tarafı;
üniversiteyi bitirip ait olmaktan
nefret ettiği kasabaya geri dönüş
yapmanın öfkesi, yaşadığı
sıkışmışlık hissinin öfkesi,
o kasabada yaşlanacağının,
kendi deyimiyle “gençliğini
BİR BABA, BİROĞUL,
BİR KUYU
Film, hayata dair neredeyse hiçbir
şeyi, özellikle de ait olduğu kasabayı
sevmeyen (Diktatör olsam atom
bombası atarım bu kasabaya!);
buna rağmen yazar olmak isteyen
ve ilk kitabını yayımlatmak için
her yolu denemeye hazır Sinan’ın
(Doğu Demirkol) hikayesi. Aynı
zamanda romantik ve duygulu
bir öğretmenken; yıllar içerisinde
ganyan tutkusuyla kurnaz, borç
batağında, kayıp bir adama
dönüşen babası İdris’in (Murat
Bir Zamanlar
Hollywood’da
New York'ta
<DêPXUOXæ%LUæ*Q
Dekalog yeniden
sinemada!
Efsanevi yönetmen Krzysztof
Kieslowski’nin en önemli filmlerinden
biri olan Dekalog kısa süreliğine
yeniden beyazperdede. Aslen Polonya
Televizyonu için çekilmiş birer saatlik
10 farklı bölümden oluşan Dekalog,
hayatın gerçek anlamını, insanlığın
duygusal karmaşalardan dolayı çektiği
azabı, içgüdülere dayanan hareketleri
ve toplumsal ahlak çatışmalarını
ele alan bir başyapıt olarak
nitelendiriliyor.
Quantin Tarantino’nun
yönetmenliğinde efsane bir
kadroyu buluşturan “Bir Zamanlar
Hollywood’da”, 1969 yılının Los
Angeles'ında geçiyor. Film artık ışığını
kaybetmiş bir televizyon yıldızı ve
kendisinin dublörünün, Hollywood
Altın Çağı'nın son yıllarında günden
güne çetrefilleşen film endüstrisinde
yeniden şöhret ve başarı elde etmek için
verdikleri çabayı konu ediniyor.
Dünya sinemasının yaşayan en önemli
isimlerinden Woody Allen jübilesini
bir komedi filmiyle yapıyor. Hafta
sonunu geçirmek için New York'a
giden genç çift, kötü hava koşulları ile
karşılaştıklarında yaşadıkları macera
ile hayatlarının unutulmaz iki gününe
imza atarlar.