

"Ç
arşıdan aldım bir
tane, eve geldim bin
tane...” Kuşkusuz ki
bu bilmece, narın
bereketini anlatan en güzel
ifadelerden biri... Eski çağlardan
bu yana bilinen ve tüketilen nar,
birçok farklı kültür ve coğrafyada
bereketin ve bolluğun sembolü
olarak kabul ediliyor. Bahar
aylarında açan parlak kırmızı
renkteki çiçekleriyle görsel bir
şölen sunan bu eşsiz meyve,
Anadolu’da binlerce yıldan
bu yana doğurganlıkla da
özdeşleştiriliyor. Eski Mısırlıların
dünyanın ilk meyvesi olduğuna
inandıkları nar, tarihte farklı
kültürler tarafından kutsal
olarak kabul ediliyordu. Osmanlı
İmparatorluğu döneminde de
ilaç olarak bilinen nar, ziyafet
sofralarının sonunda hazmı
kolaylaştırıcı olarak ikram edilirdi.
Narın insan sağlığı üzerindeki
etkileri hakkında bilgi veren
Uzman Diyetisyen Şebnem
Kandıralı Yıldırım, narın kanser
karşıtı bir besin olduğunu
belirtirken bağışıklık sistemini
güçlendirmekten kalbi korumaya,
kolesterolü önlemekten kemik
erimesiyle mücadeleye kadar birçok
faydası olduğunu vurguluyor.
Geçmişi neredeyse insanlık
tarihi kadar eski olan nar, eski
çağlardan bu yana şifalı olmasıyla
biliniyor. Bereketin ve bolluğun
simgesi olan bu eşsiz meyvenin
sağlığımıza olan faydaları
saymakla bitmiyor.
bir bardak nar suyunun yeşil
çay, yaban mersini, açai üzümü
ve turna yemişinden daha
fazla antioksidan içerdiğini de
sözlerine ekliyor. Narın aynı
zamanda anti aging (yaşlanma
karşıtı) ve anti inflamatuar
(iltihaplanma karşıtı) bir
meyve olduğuna da dikkat
çeken Yıldırım, hücresel
fonksiyonlarda gençleştirici
etkiye sahip olduğunu
vurguluyor.
DOĞAL BİR ANTİOKSİDAN
“Nar, mükemmel bir C ve K
vitamini, iyi bir lif, potasyum,
tiamin, folat, manganez ve
bakır kaynağıdır ve 122 adet
fitokimyasal içerir.” diyen Uz.
Dyt. Yıldırım, fitokimyasalların
bitkiler tarafından üretilen
bileşikler olduğunu ve
hücreleri korumak için birlikte
çalıştıklarını vurguluyor. Narın
fitokimyasal bakımından zengin
bir meyve olduğuna dikkat çeken
Yıldırım, narın antioksidan
özelliğine dikkat çekiyor ve
ekliyor: “Fitokimyasallar
bitkiler tarafından üretilen
bileşiklerdir, hücreleri
korumak için birlikte çalışırlar.
Flavonoidler ve polifenoller
kuvvetli antioksidanlardandır.
Antioksidanlar hücre hasarını
önlemek için serbest radikalleri
nötralize ederler. Narın bu
yönüyle, kanser karşıtı ve
bağışıklık destekleyici etkileri
mevcuttur.” Yıldırım ayrıca,
ŞİFAKAYNAĞI…
BEREKETİN SEMBOLÜ,
Belit ŞENOL
Nar geleneksel olarak, Orta Doğu ve Hindistan'da
diyabet için çare olarak kullanılmış. Narın, insülin
direncini azaltmada ve kan şekerini düşürmede
yardımcı olduğu düşünülüyor.
Uzman
Diyetisyen
Şebnem
Kandıralı
Yıldırım
Osmanlı İmparatorluğu
döneminde de ilaç olarak
bilinen nar, ziyafet
sofralarının sonunda
hazmı kolaylaştırıcı
olarak ikram edilirdi.
yaşam
Yeşilay
46