

E-spor işin içine girdiğinde dünya
genelinde 1 milyar doların üstünde
bir pazar söz konusu. Dünyada ligde
20 milyon dolar ödül alabiliyorsunuz.
Bu ödülü Türk takımının kazanması
halinde bu para Türkiye’ye gelecek.
Artı Türk oyuncu yurt dışındaki
bir takıma transfer olursa onlar
için ödenen bonservis ücretleri var.
Giderek büyüyen bir pazar. Tüm
bunların ötesindeki değer ise ülkenin
tanınırlığı ve bilinirliğinin artması.
İki ay önce İngiltere’nin iki takımı
İstanbul’da oyun oynadı. Bir sürü
insan geldi, İstanbul da Türkiye de
tanındı. Dünya şampiyonasında bir
Türk takımı oynadığında 1 milyon
izleyicinin Türkiye ve İstanbul ismini
görmesi ülkemize bir reklam değeri
katacaktır. Tanıtım, turizm amacıyla
da kullanılabilecek ve dolaylı olarak
ekonomiye katkı sağlayabilecek bir
katma değeri var bu tür oyunların.”
RİSKLERİ OLUMLU YANLARA
GÖRE DAHA FAZLA
Prof. Dr. Tolga Arıcak, eğitim
psikolojisi uzmanı olarak e-spora
olumlu ve olumsuz yanlarıyla
baktığında, gençler için oluşturduğu,
barındırdığı riskin, olumlu yanlarına
göre daha fazla olduğunu söylüyor.
Prof. Dr. Arıcak, “Devlet eliyle de
bunun özendirilmesinin, teşvik
edilmesinin bu riskleri artıracağını
düşünüyorum. Ciddi bir genç
nüfusumuz var ve e-sporun bağımlılık
yapma riski çok yüksek. Bu riskler
göz önüne alınarak çalışmalar
yapılmalı. E-spor özendirilmemeli,
ders olarak okutulmamalı. Zararlı
olduğunu düşündüğümüz, en azından
şüpheli olan bir şeyi okullara sokup
ders olarak okutursak, milyonlarca
genç öğrencimizi riske atmış oluruz.
‘Tamam; e-spor dünyada popüler,
biz de yapalım.’ denecek bir şey
değil. Bakanlık bu konuda ön ayak
olmamalı. Böyle bir şey yapılmasını
istiyorsa da; lisanslı futbolcu olma
koşullarını zorlaştırmalı. Bununla
ilgili ön eleme ve denetimler
yapılmalı. Nasıl ki her futbolcu,
basketbolcu birinci ligde profesyonel
olamazsa, aynı şekilde e-sporda da
olamamalı. Gençlere boşu boşuna
Gençlik ve Spor Bakanlığı diyecek
ki; “Biz her yıl 50 kişilik e-spor
takımı oluşturacağız ve bunun
için belirli kriterler koyacağız.
Öncelikle liseden mezun
olunmalı, bu da 18 yaşı işaret
eder. Mevcut durumda 13 yaşında
lisans alınabiliyor. Ayrıca e-spor
okullarda olmamalı. Akademik
olarak belli bir başarı aranmalı.
Çünkü bu oyunlar akademik
başarıyı da düşürüyor. O zaman
genç diyecek ki; ‘Ben okulda
da başarılı olmak zorundayım.’
‘E-sporcu olmak istiyorsan okula
gitme, otur evde oyun oyna.’
durumu olmamalı. Çocuklar,
Atatürk’ün; ‘Ben sporcunun zeki,
çevik ve aynı zamanda ahlaklısını
severim.’ sözündeki gibi olmalı.
Temel Türkçe, Matematik
becerileri yoksa e-sporcu
olmamalı. Çocukları okuldan
uzaklaşmaya özendirmeyelim.
Bu tür önlemler alındığı takdirde
tabii ki Türkiye’de de e-spor yerini
alsın. Ama 7-8 milyon genci
bu yola sokup, ‘Bunlar içinden
50-100 tanesini alacağız, kalanlar
ne olursa olsun’ denirse, maddi-
manevi yıkım olur. Akademik
yönden gelişmemiş, işsiz gençler
boşlukta kalıp ‘Biz ne olacağız?
Ne yapacağız?’ demesinler. Bu o
gençlerin bağımlı olma riskini de
artırır.”
umut verip insanların psikolojik
anlamda telef olmasına yol
açılmamalı. Bunun faturasını ülke
olarak yine biz ödeyeceğiz. İnsan
kaynağımızı heba edip riskli bir
yola sokmuş olacağız.” diyor.
LİSANS ALMA ŞARTLARI
AĞIRLAŞTIRILMALI
Prof. Dr. Tolga Arıcak sözlerini
şöyle tamamlıyor: “Örneğin;
Prof. Dr. Tolga Arıcak 1993 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Bölümü’nden mezun oldu.
Yüksek lisans ve doktorasını Marmara Üniversitesi’nde tamamladı.
1994-1999 yılları arasında Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Eğitimde Psikolojik Hizmetler programında araştırma görevlisi olan
Arıcak, 1999 yılında aynı programda yardımcı doçent olarak çalışmaya
başladı. 2006-2007 yılları arasında Indiana Üniversitesi Bloomington
PsikolojikDanışma veEğitimPsikolojisi Bölümü’nde konukaraştırmacı,
2007-2008 yılları arasında ise Tulane Üniversitesi New Orleans
Psikoloji Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalıştı. Amerika Birleşik
Devletleri’nde lisans ve lisansüstü düzeyde iki dönem halinde dersler
verdi. 2008 yılında tekrar Trakya Üniversitesi’ne dönen Arıcak, 2010
yılında Eğitim Psikolojisi alanında doçent oldu. 2013-2014 akademik
yılında Harvard Üniversitesi Berkman Center for Internet and Society
Gençlik ve Medya Laboratuvarı’nda araştırmacı olarak çalışan Arıcak,
halenHasanKalyoncuÜniversitesi Psikoloji Bölümü’nde öğretimüyesi
olarak çalışmaktadır.
PROF. DR. TOLGAARICAKKİMDİR?
iąBNQJZPOMBS MJHJOEF
PZOBZBO CJS PZVODV
BZEB NJOJNVN
CJO MJSB LB[BOZPS
CJO MJSB LB[BOBO EB
WBS #V BJMFMFSJ
Ú[FOEJSFCJMJZPS w
ARALIK 2019 19