

toplum kuruluşudur. Hepimizin
bildiği gibi 30 aydın insanın
Birinci Dünya Savaşı sonrasında
bağımlılıkların toplumda yaratacağı
tahribatı öngörmesiyle hayata
geçirdiği bir hareket olup, 5Mart
1920 tarihinde kurulmuştur.
Alkolle mücadeleyle başlayan
faaliyetlerine tütün, madde ve
teknoloji bağımlılığını da eklemiştir.
Bağımlılıklara bütüncül bir
çerçeveden yaklaşmaktadır. Bu
yönüyle dünyada örnek ve öncü bir
kuruluştur. Yeşilay, tarihsel sürece
baktığımızda ilk kez bu kadar
sahiplenildiği bir dönem yaşıyor. Bu
sahiplenme ve güvenilmenin tatlı
telaşı ve mutluluğu içinde yol alıyor.
Yeşilay’ın bir STK olması
bağımlılıkla mücadele açısından
ne ifade ediyor?
Türkiye’de bağımlılık sorununun
çözülmesinde Yeşilay önemli bir
role sahip. Oldukça hassas bir
konu olan bağımlılık sorununun
sadece devlet kurumları ve
güvenlik birimleriyle çözülmesi
mümkün değil. Çünkü bağımlı ve
yakınları tedavi için çekingenlik
gösterebilmekte, yargılanmaktan
ve dışlanmaktan korkabilmektedir.
Fakat Yeşilay’ın bir sivil toplum
kuruluşu olması sebebiyle insanlar
daha kolay ve daha güven içinde
bize başvurabiliyorlar. Ayrıca
bizler de önleme ve müdahalede
faaliyetlerini topluma daha
sağlıklı bir şekilde yayabiliyoruz.
Bir STK olmak Yeşilay’ın
alanını genişletirken bağımlılık
sorununun çözülmesini de
kolaylaştırıyor.
Göreve gelmenizle birlikte
yeni dönemdeki hedefleriniz
ve projeleriniz hakkında neler
söylemek istersiniz?
Yeşilay, serüvenine önleme
faaliyetleriyle başlamış olup
çeşitlenen ihtiyaçlara göre
müdahale ve rehabilitasyon
ekseninde de çalışmalara
başlamıştır. Ulusal ve uluslararası
alanda pek çok faaliyeti başarıyla
yürütmektedir. Fakat Yeşilay’ın
Baktığımda
gönüllülükve
ihtiyaçhalinde
insanlarayardım
etmeninhep
hayatımın
önemli bir
parçası olduğunu
görüyorum.
Yeşilay ile
birliktebir sivil
toplumkuruluşu
içinçalışmayı
profesyonel bir
şekildehayatıma
taşıdımvebu
yüzdenayrıca
mutluyum.
Türkiye Bağımlılık Rehabilitasyon Modelimizi
bağımlılıklarla mücadelede oldukça önemli bir yapı
ve sistem olarak planladık. 20 ülkenin rehabilitasyon
merkezi araştırılıp, 10 tane ülkeninki ise ziyaret
edilerek kendi bağımlı profilimize uygun olarak hazırlanmıştır.
Türkiye’de bir ilk olan bu modelin dünyadaki diğer modellerden
önemli farklarından biri ailenin de sürece dahil edilmesidir.
Yeşilay Federasyonu ile faaliyetler
yürütüyoruz. Uluslararası
alanda artık söz sahibi bir
Yeşilay var. Ayrıca uluslararası
alandaki faaliyetlerde yaptığımız
oturum veya konuşmalarda hep
şununla karşılaşıyoruz. İnsanlar
şaşkınlıkla “Nasıl bu kadar
konuya hakim olabiliyorsunuz?”
diyorlar. Yani dış dünyanın
iltifatlarına mazhar olan bir
Yeşilay var. Yeşilay olarak
deneyimlerimizi ve birikimimizi
dış dünyaya daha çok anlatan,
aktaran görünür bir Yeşilay
olmayı hedefliyoruz.
Bağımlı bireyler ve aileleri
için Yeşilay neler yapıyor? Bu
bağlamda Yeşilay Danışmanlık
Merkezi (YEDAM)’dan bahseder
misiniz? YEDAMbağımlılar için
neler yapıyor?
Ülkemizdeki bağımlı bireyler için
psikososyal destek sağlayacak
bütüncül bir mekanizma olmaması
nedeniyle Yeşilay Danışmanlık
Merkezi (YEDAM)’ı hayata
geçirdik. Dünyadaki uygulamaları
inceleyerek Türkiye’ye özgü bir
ayaktan destek hizmet modeli
olarak geliştirdik ve 2016 yılında
YEDAM’ı hizmete açtık. Burada
özel yetişmiş uzman psikologlar
ve sosyal hizmet uzmanlarımız
ile bağımlılara ve yakınlarına
danışmanlık ve rehabilitasyon
desteği veriyoruz. Tedavisi belirli
bir aşamaya gelen bağımlılara
meslek edindirmek amacıyla
kurduğumuz YEDAMAtölye’de
çalışmalar yapıyoruz. Geçen 3 yıllık
bir süreyi değerlendirdiğimizde
böyle bir yapının ülkemiz açısında
ne kadar büyük bir ihtiyaç olduğunu
bugün ihtiyacı olan ise yaptığı bu
faaliyetleri derinleştirmek ve daha
görünür olmasını sağlamaktır.
Çalışmalarımızı niceliksel olduğu
kadar niteliksel açıdan daha da
kuvvetlendiriyoruz. Bugün Yeşilay
ailesinin yapması gerekenin bu
olduğunu düşünüyorum. Bu
aşamada çalışanlarımızdan ki biz
kendilerine gönüllü profesyoneller
diyoruz, isteğimiz işlerini en iyi bir
şekilde yapmalarıdır. Toplumdan
beklentimiz ise herkesin bir
Yeşilaycı olması ve bu sorunun
karşısında herkesin elini taşın altına
koymasıdır.
Yeşilay birikim ve deneyimini
uluslararası arenaya nasıl
aktarmayı planlıyor?
Yeşilay olarak madde bağımlılığı
ile ilgili dünya otoritelerinin
düzenlediği toplantılara,
konferanslara, kongrelere
katılıyoruz. Uyuşturucuya
Karşı Avrupa Örgütü
(EURAD) Yönetim Kurulu üyesi
olan Yeşilay'ın, Avrupa Alkol
Politikaları Birliği (EUROCARE),
Uluslararası Uyuşturucu
Politikaları Cemiyeti (ISSDP),
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu
ve Suç Ofisinin (UNODC) sivil
ağı olan Viyana NGO Komitesi,
Uluslararası Uyuşturucu
Politikaları Konsorsiyumu
(IDPC) gibi çok önemli pek çok
üyeliği bulunmaktadır. Her yıl
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve
Suç Ofisi (UNODC) bünyesinde
düzenlenen Narkotik Uyuşturucu
Komisyonu toplantılarına
katılmakta ve söz sahibi
olmaktadır. Diğer taraftan ise
şu anda 41 ülkede üyesi olan
EKİM 2018 45