

sağlık
Yeşilay
40
bir hızla bu alanda çok önemli
gelişmeler oldu ve bu ivme devam
ediyor. Öncesinde ülkemizde var
olan iki kemik iliği bankasında
çok az sayıda gönüllü bağışçı
kaydı vardı ve finansal nedenlerle
gelişme gösteremiyordu. Akraba
dışı allojeneik kök hücre nakilleri
konusunda dışa bağımlıydık
ve yurt dışı bankalara başvuru
yapmak durumunda kalıyorduk.
Neredeyse tüm akraba dışı
vericiler diğer ülke vatandaşları
idi. Bu süreç uzun sürüyor,
aylar alıyor ve hastalarımızın
bir kısmı süreç devam ederken
hastalıklarının nüksetmesiyle
kaybediliyordu. Finansal açıdan
da, yurt dışında kök hücrelerin
toplanması ve ülkemize
getirilmesi oldukça yüksek
maliyetlere yol açmaktaydı.
TÜRKÖK üç yıl gibi kısa bir
sürede bugün için 335 bin gönüllü
vericiye ulaşmış durumda. Bunun
sonucu olarak akraba dışı nakil
gereken hastaların önemli bir
kısmına doku grupları uyumlu
uygun bir donör bulma olasılığı
arttı ve faaliyete geçtiğinden
itibaren yaklaşık 800 hastaya
TÜRKÖK bağışçılarından
allojeneik kök hücre nakli yapıldı.
Yakın gelecekte kayıtlı gönüllü
bağışçı sayısındaki anlamlı artış
ile birlikte artık hastalarımızın
çoğuna ülkemizden bir uygun
verici bulma olasılığı da artacak.
Bunun iki olumlu yansıması
var. Birincisi, TÜRKÖK kanalı
ile tarama çok hızlı bir şekilde
yapılmakta, başvurudan sonra
24 saat içinde tarama sonuçları
ilgili merkeze ulaştırılmakta ve
uygun bir verici adayı var ise
süreç hızlı bir şekilde devam
ederek birkaç ay içinde nakil
gerçekleştirilebilmektedir.
İkincisi ise, yurt dışı vericiden
toplanan kök hücrenin maliyetine
göre çok daha düşük maliyetle
bu işlemin yapılabilmesidir.
TÜRKÖK bağışçı kabulüne
başladığı andan itibaren yaptığı
tanıtımlar ve kampanyalar ile
hedeflediği sayılara belirlediği
zaman dilimleri içinde
ulaşmış, bu açıdan bir sıkıntı
yaşamamıştır. Bu konuda oldukça
başarılıdır. Bu alanda bugün için
görebildiğim en önemli sıkıntı,
TÜRKÖK’e kayıtlı bir bağışçının
bir hasta ile tam uyumlu olarak
eşleştikten sonra verici olmaktan
vazgeçmesidir. Bu durum
değişik nedenler ile pratikte
yaşanabilmekte, bu durum
hasta açısından hayal kırıklığı
yaratabilmekte, vazgeçilme
aşamasına göre de hastanın
tedavisini geciktirebilmekte,
yerine göre hastanın yaşamını
riske atabilmektedir. Bu açıdan
bağışçı olarak başvuran bireylerin
gönüllülüğünün, kararlılığının
açık olarak sorgulanması,
değerlendirilmesi yapılmalı,
süreç tüm gönüllü bağışçı olmak
isteyenlere tüm yönleriyle detaylı
olarak anlatılmalıdır.
bu yan etkiler kontrol altına alınıp,
düzeltilir. İşlem tamamlandıktan
sonra birkaç gün içinde vericilerin
büyük çoğunluğu normal
yaşamalarına dönebilir.
Kök hücre bağışı nerelerden
yapılabilir?
Ülkemizde kök hücre bağışçısı
olmak için ulusal kemik iliği
bankamız TÜRKÖK’e bireysel
başvuru yapılması gerekir.
TÜRKÖK Sağlık Bakanlığı ve
Kızılay’ın iş birliği ile oluşturulmuş,
2015 yılında faaliyete geçmesine
karşın bu alanda çok iyi organize
olmuş bir yapılanma. TÜRKÖK’ün
Kızılay kapsamında oluşturduğu
bağışçı olmak isteyenlerin
başvurabileceği kök hücre bağış
noktaları var. Kişiler kendilerine
en yakın kök hücre bağış noktasını
Kızılay’dan veya TÜRKÖK’ün resmi
internet sitesinden öğrenebilirler.
Ülkemizde bağış konusunda
gelinen noktayı nasıl
görüyorsunuz? Bağışın
yaygınlaşması için kimlere nasıl
görevler düşüyor?
TÜRKÖK’ün 2015 yılında
faaliyete geçmesi ile baş
döndürücü diyebileceğimiz
“TÜRKÖK’ün
2015yılında
faaliyetegeçmesi
ilekökhücre
bağışı konusunda
başdöndürücü
diyebileceğimiz
birhızlaçok
önemli gelişmeler
olduvebu ivme
devamediyor.”
TÜRKÖK üç yıl gibi kısa bir sürede
bugün için 335 bin gönüllü vericiye
ulaşmış durumda. Bunun sonucu olarak
akraba dışı nakil gereken hastaların
önemli bir kısmına doku grupları
uyumlu uygun bir donör bulma olasılığı
arttı ve faaliyete geçtiğinden itibaren
yaklaşık 800 hastaya TÜRKÖK
bağışçılarından allojeneik kök hücre
nakli yapıldı.