Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  66 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 66 / 84 Next Page
Page Background

kültür

Yeşilay

66

kahverengili bir doğa cenneti

neyse Abant ve Yedigöller de o işte.

Yürüyüş parkurunu kullanarak göl

çevresini yürümek…Yürürken

karşılaşacağınız atla ya da faytonla

göl çevresini gezmek… İçinizdeki

sanatçı ruhu depreştirecek

görüntülerin illa ki fotoğrafını

çekmek…Kendin pişir kendin

ye tarzında göl kıyısına demir

atmak; rahatınıza düşkünseniz,

göl çevresindeki tesislerden

faydalanarak doğaya bakıp

huzura ermek; mutlaka kendinize

göre bir romantizm yaşamak da

seçenekleriniz arasında. Anlaşılacağı

üzere her türlü duruma uygun

bir zemin var. Artık ruh halinize

göre romantik, duygusal, sanatçı

veya sportif; hangi kimliği uygun

görürseniz onu kuşanabilirsiniz.

Başından beri sözünü ettiğimiz

hatırı sayılır bir güzelliği var

buralarda. Her mevsim gibi

sonbahar da elinin değdiği her

yere kendi güzelliklerini yansıtır,

ama sanki Abant ve Yedigöller bu

konuda biraz torpilli gibidir.

Burası için sonbahar müzesi demek

de mümkün. Orman değil ağaç

denizi; göl değil, göller geçidi;

yaprak değil, yapraklar koleksiyonu;

renk değil, renkler kartelası. Puslu

dağlara durgun göllerin eşlik ettiği,

heybetli ağaçlardan başınızın

döndüğü, yeşilli, sarılı, kızıllı,

Ormanların gizlediği yedi küçük gölün büyüsüne

kapılmak için Bolu şehir merkezinden 42 kilometrelik

zorlu bir yolu göze almalısınız. 1965 yılından bu

yana milli park kapsamındaki 2 bin 900 hektarlık

ormanlık alanda, iki ayrı plato üzerine dağılmış yedi gölün yanı sıra

alabalık üretme çiftlikleri, seyir terasları, piknik alanları, ızgara

ocakları, konuk evleri ve bir şelale bulunuyor.

H

epimiz bildik nedenlerle

kent yaşamından

bunalıyor, fırsatlar

yaratıp oraya buraya kaçıyoruz.

Kimi zaman bir dostumuzun

önerdiği pek denenmemiş bir

mekâna, kimi zaman günün

modasına uygun bir yere

gidiyoruz. Kendimizi doğanın

kucağına atıp, günlük hayatı ya

da sorunları düşünmeden birkaç

gün geçirerek biraz kendimizi

dinlemeyi özlüyoruz.

Her tarafı bir doğa harikası olan

memleketimizin yıllar yılı en

gözde doğa köşelerinden biri,

şüphesiz ki Abant ve Yedigöller

olmuştur. Günübirlik piknikler

için en çok tercih edilen yerlerden

biri olan Abant, doğal güzellikleri,

ormanı, gölü ve alabalığı ile her

zaman çok çekiciydi. Sonbahar

renklerinin o göz alıcı uyumu,

bahar yeşilinin en güzeli, kış

aylarının bembeyazı; kısaca

her mevsim bu coğrafyayı

vazgeçilmez kıldı. Hani çok da

ücra bir yerleşim yerinde değilse,

çocukluğunda okul gezileriyle

Abant’a gitmemiş bir kuşak

henüz yok diyebiliriz. Büyüdükçe

önceliklerimiz değişiyor olsa da,

bu kez huzur verdiği için Abant ve

Yedigöller bizi kendisine çekmeye

devam ediyor. Batı Karadeniz

ve Marmara’nın arasında kalan;

köknar, çam, kayın ağaçlarının

bolca bulunduğu doğa zengini bu

köşeye ulaştığınızda muhtemelen

kendinizi derin nefes alırken

yakalayacaksınız.

SONBAHARDABİRBAŞKA

GÜZEL…

Abant ve Yedigöller’e gitmek

için aslında belirli bir zamana

ihtiyaç yok. Tek kriter sizin

neye ihtiyacınız olduğu. Çünkü

bu coğrafya mevsimne olursa

olsun koca şehirlerin kaosundan,

stresinden kurtulmak, doğanın

içinde nefes alıp vermek

isteyenlerin ilk tercihleri arasında.

Ama yine de sonbaharın

Gökçe ÇİÇEK