Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  67 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 67 / 84 Next Page
Page Background

EKİM 2018 67

Bu masalsı yerleri arkadaşlarınıza anlatırken daha inandırıcı

olabilmek için yanınıza fotoğraf makinesi almayı ihmal

etmeyin.

Abant’tan alabalık yemeden ayrılmayın.

Hem kendiniz hem de sevdikleriniz için bir Bolu hatırası

olarak bölgenin meşhur çam kolonyasını alın.

Tatlı düşkünü biriyseniz peynirden yapılan Höşmerim

midenizi şenlendirecektir.

BUNLARI UNUTMAYIN

muhteşemdoğa, gölün, ormanın iç

içe geçmişliği, renk cümbüşü gibi

birçok ayartıcının bir arada oluşu,

size burada biraz daha kalmanız

için baskı yapmaya başlayacak. O

zaman da koşullarınıza göre birkaç

seçenek sizi bekliyor olacak. Mesela

karavan ve çadır kampı alanları ve

göl kıyısındaki oteller. Bolu Orman

Müdürlüğü kontrolündeki birkaç

kamp alanı var. Belki birkaç ‘yavru

kurt’ da görürsünüz.

YERYÜZÜNDE BİRCENNET

Abant Gölü ve çevresi Milli Park

statüsünde bulunuyor. Bir krater

gölü olan Abant’ın tamamen

kaynak sularından oluşması, nadir

özellikteki bir tür nilüferle kaplı

oluşu ve benzersiz bitki örtüsü

ona bu statüyü kazandırmış.

Çam, köknar, kayın, kızılağaç,

köknar, karaçam, sarıçam, porsuk

ağaçları ve onlarcasıyla daha

önce karşılaşmamış olanlar için

ideal bir tanışma yeri olan göl ve

çevresi, aynı zamanda Abant alası

ve su samuru koruma alanı. Yani

sadece harika manzaralar sunan

sıradan bir coğrafya değil Abant

ve Yedigöller; burası hiçbir insan

icadının bozamayacağı kadar sihirli

bir güzelliğe sahip.

Önünüzde sıralananmanzaralara

dalarkenmevsimlerle

sınırlanamayan bu coğrafyanın

sanki zamandan da bağımsız bir

hali olduğu hissine kapılabilirsiniz.

Öyle ya, hep doğal güzellikleriyle

hafızamızda yer etmişti Abant ve

Yedigöller; öncesi ve sonrası yokmuş

gibi. Peki, acaba tümhikâyesi

bundanmı ibaretti?

Elbette burada söz hakkı, öncelikle

kutsal sayılabilecek güzellikteki

doğanın; ama bu muazzam

bitki örtüsünün altında binlerce

yıl öncesine uzanan derin bir

tarih yatıyor. Abant’ta gözünüze

herhangi bir tarihi eser çarpmasa

da, gölün yer aldığı kesimde

yapılan araştırmalar şaşırtıcı bir

gerçeği ortaya koyuyor: Bölgenin

tarihi Hititlerin ilk dönemine

dek uzanıyor. Daha sonraları

ise Anadolu'da görülen hemen

herhangi bir yer değil Abant ve

Yedigöller.

Abant Gölü, Gölcük, Sünnetgöl,

Sülüklügöl, Karagöl, Çubuk Gölü,

Karamurat Gölü, Çağa Gölü, Seben

Gölü ve diğerleri…Bolu sınırları

içinde 14’ü doğal olmak üzere

tam 84 göl bulunduğunu biliyor

muydunuz? Vaktiniz ve imkanınız

varsa rotanızı genişletip bir Bolu

keşfi de yapabilirsiniz. Üstelik Seben

Gölü’nde 14-20 Ekim tarihleri

arasında Elma Festivali bile var.

Abant ve Yedigöller gezinizi küçük

dağ köyleriyle renklendirmek de

bir başka seçenek. Bölgeye veda

etmeden Abant Köy Ürünleri Satış

Merkezi’ne uğrayabilirsiniz.

tüm uygarlıkların yaşam alanına

girmiş Abant Gölü ve çevresi.

Bölgeye son olarak 19. yüzyılın

ikinci yarısından sonra Kafkas

göçmenleri gelip Anadolu

mozaiğinde yerlerini almış.

Buraya dair bir önemli not daha

düşelim: Abant Gölü ve çevresi

Milli Park statüsünde bulunuyor.

Bir krater gölü olan Abant’ın

tamamen kaynak sularından

oluşması, nadir özellikteki bir tür

nilüferle kaplı oluşu ve benzersiz

bitki örtüsü ona bu statüyü

kazandırmış. Çam, köknar,

kayın ağaçlarıyla daha önce ve su

samurunun da koruma alanı. Yani

sadece güzel manzaralar sunan

Bolu’da tatil planınızı

istediğiniz gibi

şekillendirebilirsiniz:

İlk adım olarak sivil

mimarisiyle öne çıkan,

Göynük, Mudurnu gibi

ilçelerde küçük, sade,

ama bir o kadar da

hayat dolu dünyalar

keşfetmek seyahatiniz

için güzel bir başlangıç

olabilir.