

kültür
Yeşilay
62
Göbeklitepe’deki yapıları toprak
altına gömmüştü. İşte bilim
insanlarının yanıt bulması gereken
bir diğer gizem…
Uluslararası ilgi ve Dünya Kültür
Mirası
Medeniyetlerin başlangıcı
konusunda geçmiş bilgileri altüst
eden Göbeklitepe ve buluntuları,
uluslararası kamuoyunda ilgiyle
izleniyor. Yakın zamanda halkın
ve turistlerin ziyaretine açılan
Göbeklitepe, halen UNESCO
Dünya Kültür Mirası geçici
listesinde yer alıyor. Aynı şekilde
tarihi ve kültürel zenginlikleriyle
aynı geçici listede yer alan
Şanlıurfa şehri ile birlikte, her
iki kültürel varlığımızın da kalıcı
listeye girmesi hedefleniyor.
Bu konuda gerek bakanlıklar,
gerek yerel yönetim, gerekse
kalkınma ajansının çalışmaları
var. Bu çalışmalar Avrupa Birliği
tarafından da destekleniyor; özel
sektör de sponsorluklarla kazı,
koruma ve tanıtım faaliyetlerine
katkıda bulunuyor.
Göbeklitepe’de kazılar halen devam
ettiğinden ve bulunan yapılar harç
kullanmadan işlenmiş olduğundan
yağmur, kar, güneş gibi çevresel
etkenlerden korumak üzere ilk
buluntuların üzeri geçici bir örtü ile
kapatıldı. Ziyaretçiler buluntuları
gezerken demiryollarından çıkmış
dikildiği. Elbette uzmanların
yanıt aradığı başka pek çok
konu var. Örneğin bu yapıların
tapınak mı yoksa mezarlık mı
olduğu. 12 bin yıl önce yaşayan
insanların dini inançları neydi,
yaşam biçimleri nasıldı, bu
yapıları yapmak için kaç kişi
çalıştı, bu kişileri yöneten bir
devlet düzeni var mıydı, yok
muydu gibi pek çok soru yanıta
muhtaç.
Tepenin insan yapısı höyük
olduğunu ifade etmiştik.
Kazılarda taşların arasındaki
toprak katmanlarının
yapısından, doğal yollarla
yıllar içinde toprak altında
kalmadıkları, insan eliyle
toprak taşınarak bu yapıların
gömüldüğü anlaşıldı. Yani
birileri, günümüzden 10
bin yıl önce, bir sebeple
eski ahşaplarla oluşturulan patikalar
üzerinde yürüyorlar. Böylece beton
kullanılmayan, çağdaş bir ören
yeri oluşturuldu. Bu tasarımla
insan trafiğinin kazı alanına zarar
vermemesi de sağlanıyor.
Göbeklitepe dini bayramların
birinci günü 13.00’ten sonra, diğer
günlerde ise yaz döneminde 08.00
– 19.00 (gişe 18.30’da kapanıyor),
kış döneminde ise 08.00 – 17.00
saatleri arasında ziyaret edilebilir.
Kazı alanında henüz
ayrıntılı olarak kazısına
başlanmamış pek çok
buluntu var. Bu taşın
başka bir dikili taşın
kaidesi mi yoksa
çalışanlara yiyecek
hazırlamada kullanılan
öğütme taşının bir
parçası mı olduğu,
ilerleyen zamanlarda
anlaşılacak.
3 ile 6 metre arasında yükseklikte T
şeklinde kireç taşı sütunlar, oval
yapıların çeperlerinde sıralanıyor.
Üzerlerine aslan, tilki, yaban ördeği,
turna, yaban domuzu gibi hayvan
figürleri kabartma olarak işlenmiş.
Şanlıurfa’nın Örencik köyü-
nün dışındaki Göbeklitepe,
hem uzaktaki dağlara hem de
eteklerindeki düzlüğe bakan
bir tepe. Tepeninüstünde böl-
ge halkının yüzyıllardır kutsal
olduğuna inandığı bir yatır ve
kenarındadayaşlıbirdutağacı
var. Halk arasında yatırı ziya-
ret ettiklerinde, adakadayarak
ağaca çaput bağlama geleneği
var. Kim bilir, belki binlerce
yıldanberikulaktankulağaya-
yıla gelen rivayetler, bu alanın
kutsal bir yer kabul edilmesine
yol açıyordur.
DİLEKAĞACI VEYATIR