

EKİM 2019 73
Gözümüzün Bebeği, Geleceğimiz Gençler,
Ne olur…
Birinci: Meraklı insan olun; duyarsız, ilgisiz, heyecansız insan
olmayın.Meraketmeyekendinizi alıştırın.Öğrenmeninbaşımerak
etmektir.
Üzerinize vazife olmayan şeyleri de merak edin. Başta, tabiatı
merak edin. Mesela, barajlardaki su seviyesini, buğday rekoltesini,
fındık taban fiyatlarını, bu sene gelen turist sayısını, en çok hangi
filmin izlendiğini, en fazla hangi kitabın sattığını, hangi müzenin
gezildiğini,arkeolojikkazılardanelerbulunduğunu,nereninnesinin
meşhur olduğunumerak edin.
İkinci: Güzel sanatlarla ilgili bir merakınız olsun. Şiir yazamasanız
bile ezberleyin.
Koleksiyoner bir ruha sahip olun. Ayrıca gezmeye, görmeye,
öğrenmeye meraklı olun.
Üç: Soru sorma alışkanlığı edinin. Doğru adama, doğru soruyu
sorun! Bizim millet “Bilmiyorum” demez... Takipçi olun;
konularınızı, işlerinizi takip edin.
Dört: Öğrenmeye doymayın. İşi, konuyu sadece ehlinden dinleyin,
uzman görüşüne önem verin. Kesin karar vermeden önce şüphe
edin.
Beş: Takipçi olun. Konularınızı, işlerinizi takip edin; kendi haline
bırakmayın. Hele, kendi işinizi başkasına hiç bırakmayın. Eloğlu,
elalemin eşeğini ıslık çalarak ararmış. Kurda “Niçin ensen kalın?”
demişler, “Kendi işimi kendim görürüm.” demiş.
Altı: İşlerinizi önem sırasına göre sıralamayı bilin. En önemsiz
işine en önemli iş gibi bakarak nice hayati gündemini atlayan insan
gördüm. Başarılı insanlar, enönemli işi öne alan, önceonubitirenler
oldu hep. Çok iş yapar gibi gözüküp, devamlı bir faaliyet içinde
olduğugörüntüsüveriphiçbir şeyüretmeyen insanlardanolmayın.
Aman avare kasnak gibi boşa dönmeyin. Boşa koşturmayın, sonuç
alıcı işler yapın. Üzerinize çok yük yükleyip de çok yıpranmayın,
zorda kalıp kayış da attırmayın.
Yedi: Danışın. Önce aklınıza; sonra gönlünüze; en sonunda da
sizi hesapsız, kitapsız, menfaatsiz, gönülden seven büyüklerinize
danışın. Sizdendaha tecrübesiz, dünyagörmemiş, bir iş bitirmemiş,
birbaşarı göstermemiş insanlaradanışmayın.Amamutlaka şunada
dikkat edinki, danışacağınız kişinin soracağınız işle ilgili doğrudan
bir menfaati olmasın. Size göre değil, kendi çıkarına göre tavsiyede
bulunmasın. Verdiğiniz sözü yerine getirin.
Sekiz: Zamanlama konusunda dikkatli olun. Planlı-programlı,
zamanlı çalışmak kadar iyi zamanlama yapmak da çok önemlidir.
Bir işe erken başlamak, sabah erken kalkmak, yola erken çıkmak
mutlakaönemlidir;amaçokdahamühimolanı,neticeyeulaşmaktır.
Erkenkalkıpoyalanmak,erkenbaşlayıpeğlenmek,ağırkanlıhareket
etmek, sizi hep başarısızlığa götürür.
Dokuz: Dikkatli olun. Öncelikle ağzınızdan çıkan söze, lafa dikkat
edin. Laf olsun diye düşünmeden konuşmayın. Ağzınızdan çıkanı
kulağınız duysun.
On: Hafızanıza güvenmeyin. Devamlı not alın; kayıt tutun, arşiv
yapın.
On bir: Randevulara vaktinde gidin. Verdiğiniz sözü yerine getirin.
Bizimmilletin bahane üretme kabiliyeti sınırsızdır. O yeteneğinizi
fazla zorlamayın.
On iki: Bilgi sahibi olmadan yorum yapmayın. Yine bizimmillete
Allah, yorum yapma kabiliyeti vermiştir. Hâlbuki en büyük fazilet
“Bilmiyorum” diyebilmektir. Öğrenme, bilmediğini bildiğin anda
ve yerde başlar.
On üç: İleri görüşlü olun. Yapacağınız projenin, başlayacağınız bir
işin birkaç hamle sonrasını da düşünün, hesaplayın. Alternatifli
çalışın. İşin sonunu düşünmeden, yeterli analiz yapmadan ortaya
atılmayın;yolaçıkmayın.Sonrayoldakalmasanızbileyayakalırsınız!
Gerçiyinebizimmillet“Kervanyoldadüzülür”demiş,besmeleçekip
yola koyulmuş. Ama siz kervanı önceden düzün.
En önemlisi, “Çala çala bir havaya dönecek.” demeyin. Akıntıya
kürek çekmeyin.
On dört: Gözlem ruhuna sahip olun. Bakan kör olmayın, can
kulağıyla dinleyin, can gözüyle bakın.
Onbeş:Çözümodaklıolun.Kafanızınyazılımını“birişnasılolmaz”
diye uyarlamayın; nasıl olabileceğini düşünecek, arayıp bulabilecek
bir kafa yapınız olsun. İşin olumsuz yanlarına takılıp kalmayın.
İntikam hırsıyla yanmayın. Hep ileriye, geleceğe bakın. Küçük
şeylerden de zevk alın. Acı bir kahve, demli bir çay, güzel bir pasta,
bir parça çikolata, bir külah dondurma sizi mutlu etmeye yetsin.
On altı: İnsan kıymeti bilin. Büyüklerinizin bir gün yanınızda
olamayacağını, sevdiklerinize uzak düşebileceğinizi, onlardan
ayrılabileceğinizidüşünerekelinizdekilerinkıymetinibilin.Fakirlere,
gariplere, muhtaçlara el uzatın. Veren el, alan elden hayırlıdır. Ne
verirsen elinle, o da gider seninle. İyi ve kötü günde sevdiklerinizin
yanında olun. Gidemeseniz bile mutlaka telefonla arayın; mesajla,
mail’leoyalanmayın.Allah’a şükrü, insanlara teşekkürüunutmayın.
On yedi: Günlük politikalar, kısır siyasal çekişmeler sizi esir
almasın. Başkalarının yapamadıklarını konuşmak yerine kiminle
ne yapabileceğinizi araştırın.
Onsekiz:Eleştirivetenkideaçıkolun.Enönemliside,birbüyüğünüz
sizi yetersiz görebilir, eleştirebilir; hatta zamanzaman size sinirlenip
kızabilir.Amabusizi sevmediği anlamınagelmez. Tamtersineo, sizi
sevdiği, ilgilenmeye değer bulduğu için tepki gösteriyordur.
On dokuz: Şükrü ihmal etmeyin. Allah’a şükredin, insanlara
teşekkür edin. Kalbinizi temiz tutun. Ameller niyetlere göredir.
Aklınız, kalbiniz ve zevkiniz selimolsun.
Yirmi: En son olarak da öğrenmeye ve öğretmeye doymayın...
Aman ne olacaksanız olun sakın; "sıradan ve sürüden" olmayın!...
Ahmet Haluk Dursun