Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  19 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 19 / 84 Next Page
Page Background

Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık

ve Rehberlik ana bilimdalında lisans ve yüksek

lisans eğitimini tamamlamıştır. Doktora

tez konusundaki çalışmalarını bir dönem

boyunca Munster Üniversitesi'nde yaparak,

doktora eğitimini 2016 yılında yine Marmara

Üniversitesi'nde tamamlamıştır.Gelişimtestleri

ve raporlama, özel eğitimgereksinimli bireyler

ve aileleri ile ilgili çalışmalarını yürüttüğü

danışma merkezi deneyiminden sonra, 2011

yılından bu yanaMarmaraÜniversitesi EğitimBilimleri Bölümü'nde

çalışmaktadır. Çözüm odaklı terapi, dışavurumcu sanat terapisi,

filmlerin psikanalitik okumaları ve daha pek çok alanda eğitimler

almıştır. İnsan ilişkileri ve iletişim, test dışı teknikler, psikolojik

danışmanlık ilke ve teknikleri, rehberlik, grupla psikolojik danışma,

aile danışmanlığı uygulamaları gibi dersleri yürütmektedir.

PSİKOLOJİKDANIŞMAN

DR. GAMZEALÇEKİÇYAMANKİMDİR?

evde olmadığı saatlerde

birinin evinde, ergenin

kendini güvende hissedeceği

ortamlarda rastlanabilir.”

Ergenlik döneminde bu

baskının arttığını o döneme

has psikolojik değişimlerin

de etkilediği bir gerçek. Bu

dönem ergenlerin bağlanma,

aidiyet, kabul edilme gibi

sosyal ihtiyaçları nedeniyle

akranlarının kontrolüne

girmesi daha kolaydır. Bu

nedenle akranlarına benzeme

gayreti gösterebilirler.

Arkadaş grubundan dışlanma

korkusu nedeniyle onlara

yakınlaşabilir, onlarla aynı

zevklere sahip olduklarını

göstermek isteyebilirler. Oysaki

ergenlerin okulda katılabileceği

farklı sosyal faaliyetler,

kulüp aktiviteleri, sportif

faaliyetler, dahil olabileceği

sosyal sorumluluk projeleri

ile akranlar arasında kabul

görebilir ve pekâlâ popüler

olabilirler.

Baskı gören ve baskıyı

reddeden ergen ise grup

içinde aşağılanma, lakap

takılma, alay edilme gibi

davranışlarla karşı karşıya

kalabilir ve bu baskı kişide

davranış değişikliklerine neden

olabilir. Bu dönemde özellikle

yalnızlık, içe kapanma,

değersizlik algısı, okula

gitmeme, yeme bozuklukları ve

kişisel ilişkilerde bozulmalara

rastlanabilir. Öfke artışı, anne,

baba ve kardeşlerle tartışmalar

gibi pek çok soruna yol

açabiliyor.

Arkadaş baskısının önüne

geçmek için çocukların hayır

demesinin ne derece önemli

olduğunu Dr. Alçekiç Yaman şu

sözlerle aktarıyor: “Çocuklara

hem aile hem okul programları

içinde güvenli arkadaşlık

ayrımını yapmaları, arkadaşlık

kurma ve arkadaşlığı sürdürme

becerileri edinmeleri, olumlu

ve olumsuz akran etkisi

arasındaki farkı anlamaları,

akran baskılarını tanımaları

ve farklı akran baskılarını

fark etmeleri ile literatürde

yaşam becerileri arasında yer

alan ve bağımlılıklara karşı

mücadelede en önemlilerinden

akran baskısına karşı ‘hayır

deme’ becerisi kazanmalarını

sağlayıcı etkinlikler önem

taşımaktadır. Baskıyla

karşılaşan ergenin baskıyla baş

edemediğinde destek alacağı

kişileri bilgilendirmesi gerekir.

Ergen, okul yönetiminin,

öğretmenlerinin, rehberlik

servisinin ve ailesinin destek

vermeye hazır olduğunu

bilmelidir. ”

için fedakârlıklar yapabilir.

Dışlanmak, arkadaşsız kalmak,

aşağılanmak tehdidi karşısında

kendini savunmasız hissederek

arkadaşlarına daha da bağlanabilir.

“İlişkisel zorbalık” veya “dışlayıcı

taktiklerle zorbalık” gibi zorbalık

türlerinin olduğundan bahseden

Alçekiç Yaman, “Okulda yemek

saatinde/öğle arasında, oyun, spor

veya sosyal etkinlik olsun ya da

olmasın kasıtlı olarak bir gruba

katılma ya da bir grubun parçası

olmaktan alıkoyulabilir ve teklifi

reddeden bir ergen akranları

tarafından dışlanacağı tehdidi

ile karşı karşıya kalma veya sözel

zorbalık şeklinde tanımlanabilecek

lakap takılma (ana kuzusu,

ezik vb.) gibi durumlara maruz

kalabilir. Gruptan kopmaktan

çekinme veya bir gruba dahil

olma niyetiyle baskıya boyun

eğebileceğini aktarıyor.” diyor.

EN ÇOK ERGENLİKTE

HİSSEDİLİYOR

Çocukların arkadaşlarıyla

en keyifli vakit geçirdiği

zamanların birer tehlikeli

ortama dönüşmesinin çok

ince bir çizgiden ibaret olduğu

oldukça açık. Birkaç kandırıcı

cümle ile onları ailesinden,

sağlığından, sosyal çevresinden

koparabilecek bir alışkanlıkla

tanışması an meselesi gibi

görünüyor. Çocukların en çok

hangi ortamlarda akran baskısına

maruz kaldığını Alçekiç Yaman

şöyle açıklıyor: “Diyelim ki

‘Bir kere kullanmaktan bir şey

olmaz.’, ‘Herkes kullanıyor, bir şey

olmuyor.’, ‘Bağımlılık yapmaz.’,

‘Bak, ben de kullanıyorum.

Şunlar da kullanıyor.’ gibi sözler

ve doğru bilinen yanlışlar

bağımlılar tarafından baskı

yapılan ortamlarda söylenerek

gençlerin denemelerine

neden olabilmektedir. Baskıya

çoğunlukla yakın arkadaş

çevresiyle, yetişkin kontrolünden

uzak internet kafe, oyun

salonları, terk edilmiş mekânlar,

bahçeler, parklar, anne-babanın

“Çocuklara hem aile hem

okul programları içinde

güvenli arkadaşlık

ayrımını yapmaları,

arkadaşlık kurma ve

arkadaşlığı sürdürme

becerileri edinmeleri,

olumlu ve olumsuz akran

etkisi arasındaki farkı

anlamaları, akran

baskılarını tanımaları ve

farklı akran baskılarını

fark etmeleri ile akran

baskısına karşı ‘hayır

deme’ becerisi

kazanmalarını sağlayıcı

etkinlikler önem

taşımaktadır.

EYLÜL 2019 19