Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  15 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 15 / 84 Next Page
Page Background

150 MİLYONÖĞRENCİ MARUZ

KALIYOR

Dr. Dinçer, “UNICEF’e göre

dünyada 13-15 yaşlarındaki

öğrencilerin yarısı (yaklaşık

150 milyon öğrenci) okulda ve

okul çevresinde akran şiddetine

maruz kalıyor. Sizce bu ne ifade

ediyor?” sorusunu şöyle cevaplıyor:

“UNICEF tarafından ortaya konulan

rakamlar, akran zorbalığının

ne kadar yaygın olduğunu ve

bu konuda önleyici psikolojik

hizmetlere ne kadar ihtiyaç

olduğunu gösteriyor. Söz konusu

rakamlar aynı zamanda eğitim

ortamlarının çocuk ve gençlere

‘güvenli bir alan’ sunmada yetersiz

kaldığını ve okullarda çalışan

psikolojik sağlık profesyonellerinin

takım çalışması halinde

(öğretmenler, okul yöneticileri,

veliler vb. ile işbirliği içinde) bu

meselenin üzerine daha fazla

eğilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Daha güçlü adımların atılması için

yalnızca tekil kişi ve kurumların

çabaları yeterli olmaz, eğitim

alanındaki karar alıcıların, politika

yapıcıların uygulamaya koyacağı

ulusal eğitim politikalarının da bu

konuya hassasiyetle yaklaşması

gerekir.”

yetişkinler olarak bizi pasif ve boyun

eğen konuma getirmesine izin

vermemektir. Bunun yerine karar

alırken kendi değerler sisteminin

farkında olan, eleştirel bir şekilde

sorgulayan ve aldığı kararların

sorumluluğunu taşıyan aktif birer

özne olarak akran grupları içinde

yer almak önemlidir. Bunun için

de ebeveyn ve diğer yetişkinlere

düşen asli görev, çocuk ve

gençlerin başkalarından kabul ve

takdir görmek için kendi değerler

sisteminden taviz vermeyeceği aile

ve okul iklimleri yaratmaktır.”

DİJİTALLEŞEN ZORBALIK

Çocuk ve gençler, içinde

yaşadığımız dijital çağın hem

teknolojiyle en fazla temas halinde

olan hem de zararlarından

etkilenmeye en açık olan naif

gruplarından biri. Ev ve okul içinde

internete erişimleri çok kolay

olduğundan dijital zorbalığın her

türüne muhatap olmaları mümkün.

Bu nedenle Dr. Dinçer ebeveyn ve

diğer yetişkinlerin çocuk ve gençlerle

internetle ilgili her şeyi doğal şekilde

konuşabilecekleri yakın bir ilişki

kurmalarını öneriyor.

“Akran etkisi, insan gelişiminin

doğal ve yadsınamaz bir parçasıdır”

diyen Dinçer, bireysel değerlerin

önemine de değiniyor: “Elbette

önem verdiğimiz ya da birlikte

yaşadığımız insanların üzerimizde

etkisi olacaktır. Önemli olan

bu etkinin çocuk, genç ya da

Dr. Duygu Dinçer, 2006 yılında İstanbul

Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik

Danışmanlık (ana dal) ve İngilizce

Öğretmenliği (yan dal) programlarından

mezun oldu. İlk yüksek lisansını 2009

yılında Genelkurmay Başkanlığı Harp

Akademileri Komutanlığı Stratejik

Araştırmalar Enstitüsü’nde tamamladı.

Ardından Hacettepe Üniversitesi’nde

Sosyal Psikoloji alanında ikinci yüksek

lisansına başladı. Eğitiminin ikinci

döneminde Muğla Sıtkı Koçman

Üniversitesi Psikoloji Bölümü’ne araştırma görevlisi olarak atandı

ve yüksek lisansını bu üniversitede tamamladı. Tez döneminde

YÖK Yüksek Lisans Araştırma Bursu ile Leuven Üniversitesi’nde

(Belçika) misafir araştırmacı olarak görev yaptı. Üçüncü yüksek

lisansını ise İstanbul Üniversitesi’nde Kadın Çalışmaları alanında

tamamladı. Doktora derecesini 2017 yılında Marmara Üniversitesi

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı’ndan alan

Dinçer, bu süreçte TÜBİTAK Doktora Sırası Araştırma Bursu

ile misafir araştırmacı olarak California Üniversitesi, Berkeley’de

(ABD) görev yaptı.

DR. DUYGUDİNÇERKİMDİR?

EYLÜL 2019 15