dosya
“HAYIR” DİYEBİLMEK ÇOK
ÖNEMLİ
Dinçer, akran baskısı ya da
olumsuz olay ve olgu karşısında
reçetemsi yönlendirmeler
yapmanın çok mümkün
olmadığını söylüyor: “Her
durumun kendine has bir yapısı
vardır. Her durum çocuk ya da
gencin bireysel özelliklerinden
içinde bulunduğu sosyal
koşullara kadar pek çok faktör
göz önünde bulundurularak ele
alınmalı. Bununla birlikte yapılan
baskısına karşı koymanın önüne
geçen önemli bir risk faktörü.
Aile aracılığıyla çocuklarının
kendilerine olan güvenlerini
arttıracak farklı yollar bulmak
önemli.”
EBEVEYNLER NASIL
YARDIMCI OLABİLİR?
Dr. Dinçer bu soruya şöyle yanıt
veriyor: “Ebeveynler çocuklarına
açık ya da örtülü yollarla negatif
akran baskısına karşı koyabilme
gücü aşılayabilirler. Söz gelimi,
çocuğuna erken yaşlardan itibaren
‘Arkadaşların bir şeyin iyi ve doğru
olduğunu söylediğinde, bu onun
gerçekten iyi ve doğru olduğu
anlamına gelmez. Doğruluğundan
emin olduğun durumlar söz
konusu olduğunda, arkadaşlarına
rağmen kendi fikirlerinin peşinden
gidebilmelisin. Kalabalığa karşı
kendini ifade edebilmeli ve
hedeflerinin izini sürebilmelisin.
Eğer biri senin sen olduğun için
zayıf olduğunu düşünüyorsa ya
da sana kendini olduğundan zayıf
hissettiriyorsa ona hayatında yer
vermek zorunda değilsin’ mesajını
veren ve onu, kendi kararlarının
sorumluluğunu alabilecek şekilde
yetiştiren ebeveynler, negatif akran
baskısının önüne geçecek ilk adımı
atmış olur. Bu tür mesajlar hem
çocuğun özgüvenini pekiştirip
kendisini değerli hissetmesini
sağlar hem de tehlikeli bulduğu
durumlarda uyma ya da itaat yerine
sorgulama ve reddetme becerilerini
kullanabilmesine yardımcı olur.
Bu tür mesajlar çocuk ve gençlerin
arkadaşlarını dinlese de karar alırken
kendi iç sesine kulak vermesine
katkıda bulunur. Çocuklarına erken
yaşlardan itibaren her konuda açık
kapı bırakan ve onu baskı altında
hissettiği durumları paylaşmaya
teşvik eden ebeveynler akran
baskısı konusunda çocuklarına
oldukça yardımcı olur. Ebeveynlerin
çocuklarının yakın arkadaşlarını
ve temas halinde olduğu diğer
arkadaşlarını tanıyor olması ve
öğretmen ve okul yöneticileriyle
iletişim içinde olması da önemlidir.”
araştırmalar özellikle riskli
davranışları olmayan iyi bir yakın
arkadaşın, zarara dönük akran
baskısına karşı koyabilmede
önemli bir koruyucu faktör
olduğunu gösteriyor. Özellikle
‘hayır diyebilme’ becerisine
sahip bir arkadaş, çocuk ya
da gencin akran baskısına
direnmesine yardımcı olabilir.
Olumlu özellikleriyle öne çıkan
ve güçlü bir sosyal destek unsuru
olan yakın arkadaş edinmek
akran baskısıyla başa çıkma
konusunda yardımcı olabilir.
Böyle bir arkadaşı yoksa destek
alınabilecek yeni bir sosyal ağ,
yeni ve pozitif yönleriyle dikkat
çeken arkadaş çevresi yaratmak
faydalı olabilir. Örneğin, bir okul
kulübüne katılmak ya da bir
spor takımına, koroya girmek
yeni bir grubun parçası olmayı
sağlayabilir.”
Çocuğun akran baskısına
karşı durabilmesinde yardımı
dokunacak bir diğer önemli
unsur da aile. Dr. Dinçer’e
göre, “Aile gerek akran baskısı
konusunda rol model oluşu
gerekse sunduğu güçlü
ilişkisel bağlarla çocuğun
'hayır diyebilme' becerisini
geliştirir. Çocuk ya da genç
hangi davranışların ebeveynleri
tarafından kabul gördüğünü
hangilerinin görmediğini ve
bunların dayanak noktalarını
bilir; böylece akranlarının
dayattığı negatif düşünce ve
davranış kalıpları yerine bunları
esas alabilir. Güncel araştırmalar
çocuk ve gençlerin davranışları
üzerinde ebeveyn etkisinin
akran etkisinden daha yüksek
olduğunu ortaya koyuyor. Benzer
şekilde kardeşler, kuzenler de
akran baskısına karşı koymada
çocuk ve gençler açısından
koruyucu bir faktör. Ailevi bağlar
çocuğun kendini güvende ve
değerli hissetmesini sağlayarak
negatif akran etkisinin çocuğun
/ gencin benliğine nüfuz
etmesini asgariye indirebiliyor.
Düşük özgüven negatif akran
Birçok araştırma,
akran baskısı
konusunda en kırılgan
dönemin 10-14 yaş
aralığına rastladığını ve etkisinin yaş
ilerledikçe (18 yaşa doğru) giderek
azaldığını gösteriyor.
Yeşilay
14
AKRAN BASKISINA AİLE KALKANI