

dosya
yapısında da aynı şeyler var. İlkçağ
filozoflarının gördüğü, doğanın ve
insanın temeli olanmaddeler bugün
bilimin ışığı altında gittikçe açıldı.
Selçuklu ve Osmanlı’da akıl hastalarına
şefkatle yaklaşılıyordu.”
“TÜRKİYE’DEBEŞ AİLETİPİ VAR”
“Türkiye’de ‘bilgili, ilgili’, ‘ataerkil, erkek
egemen’, ‘çelişkili’, ‘ilgisiz’, ‘dışlayan’
olmak üzere beş aile tipi var. Toplumun
çoğunluğunu ‘ataerkil erkek egemen’
model oluşturuyor. Doğru olan
sağlıklı tek model ise bilgili, ilgili aile
yapısı. Bu tip ailede çocuk ve gencin
kimliğine, kişiliğine değer verilir.
Çocuğun yaş dilimi, zekâ düzeyi,
becerisi, yeti ve yeteneğine göre ilgi
gösterilir, iletişim kurulur ve çocuğun
duyguları, düşünceleri, sorunları
anlayışla dinlenerek çözüm aranır.
Belirli sınırlar içinde çocuğun özgür
ve özerk davranmasına, sorumluluk
yüklenmesine olanak tanınır. Başarılar
ödüllendirilir. Başarısız ve sorumsuz
davranışların da nedenleri anlatılarak
fiziksel olmayan cezalar verilir. En
olumsuz model ise ataerkil erkek
egemen, sert aile tipidir. Bu aileler
çocuğun ve gencin kimliğine, kişiliğine
değer vermez. Dayak dahil her türlü
ceza yöntemini kullanır. Gevşek
ailelerde, çocuktaki değerler sisteminin
gelişmesi engellenir veya sekteye uğrar.
Çocuğun ve gencin olabildiğince özgür
ve özerk davranış olanağına sahip
olmasına karşın sorumluluk alması
söz konusu olmaz. Tutarsız ailede
çocuk ve gençler değer çatışması yaşar.
Dışlayan veya ihmal eden ailelerde ise
çocuğun kimliğine, kişiliğine değer
verilmediği gibi çocuklar, anne ve
babaları tarafından kendi uzantıları
olarak kabul edilir. Genel olarak bilgili
ve ilgili aile tipi dışında, saydığımdiğer
aile modelleri içinde yetişen çocuk
ve gençlerin değerler sisteminde,
toplumsal yaşamında sorunlar ortaya
çıkar.”
“BAĞIMLILIKLARIN
ÖNLENMESİNDE İLKGÖREV
AİLENİN”
“Bağımlılık aslında bir gereksinim
hali. Örneğin alkolikler, alkol
almadıklarında huzursuz olup
esrar, şu kadar bonzai yakalandı’
diye açıklama yapılıyorsa, biliniz
ki o ülkedeki trafik bunun on
katıdır. Zehir tacirleri, bazen inanç
yoluyla, bazenmüzik, bazen sosyal
medyadan zehrin alt zeminin
hazırlıyorlar. Madde kullanımının
önlenmesinde ilk görev aileye
düşüyor. Uyuşturucu kullanan
gençler ekonomik olarak en üst
veya en alt sınıfta yer alan kesimden
oluşuyor. Altta olan kesimin
kullanıcı olmak yanında, bir de satıcı
rolü var. Öyle bir hale geldik ki,
eğlence anlayışımızınmerkezinde
alkol var. Nikotin, yani sigara, eroin,
kokain, esrar, alkol ve kafeinin içinde
bulunduğu altı bağımlılık yapıcı
madde arasında sigara, bağımlılık
oluşturma potansiyeli (başlayınca
bırakamama) açısından birinci,
yoksunluk şiddeti açısından (eroin
ve alkolün ardından) üçüncü sırada
geliyor. Sabah kalktıktan sonra yarım
saat içinde sigara içmek ve günde
bir paketin üzerinde sigara içmek
‘ağır’ bağımlılık belirtisidir. Sigaraya
başlamanın en önemli nedeni merak
ve özenti. Depresif, evhamlı, kendine
güvensiz ve sorunlardan kaçan
kişiler bağımlılığa daha eğilimlidir.”
yoksunluk yaşıyor. Bağımlı,
yoksunluğu sona erdirmek için
yeniden alkole sarılıyor. Kısır bir
döngü haline gelen süreç başlamış
oluyor. Bağımlı ile madde arasında
vazgeçilmez bağ kurulmuş oluyor.
Bağımlılık pek çok faktörün bir
araya gelmesiyle oluşuyor. Genetik
faktörler önemli. Huzursuz
ve kaotik bir aile ortamında
yaşayan, ebeveynlerinden sevgi,
ilgi görmeyen gençlerde kişilik
problemleri ortaya çıkıyor. Bazı
kişiler bu eksiklikleri alkol ve
uyuşturucu ile telafi etmeye
çalışıyor. Tüm bunlara genetik
yatkınlık eklenince vahim bir tablo
ortaya çıkıyor. Arkadaş etkisi ve
eğlence kültürünün yarattığı etki de
unutulmamalı. Gençler, dünyadaki
tüm alt kültürlerden etkileniyor.
Alt kültürden aktarılan iletiler
sayesinde maddeyi daha rahat
bulabiliyorlar. Elektronik müziğin
sentetik madde kullanımını
tetiklediğine dair araştırmalar
yayınlandı. Madde bağımlılığı ile
mücadelede birinci strateji, koruma
içerikli olmalı. Uyuşturucu trafiğini
yönlendiren kişiler fazlasıyla güce
sahipler. Bir ülkede, ‘Yılda şu kadar
Huzursuz ve kaotik bir aile ortamında
yaşayan, ebeveynlerinden sevgi, ilgi görmeyen
gençlerde kişilik problemleri ortaya çıkıyor.
Bazı kişiler bu eksiklikleri alkol ve uyuşturucu
ile telafi etmeye çalışıyor. Tüm bunlara genetik yatkınlık
eklenince vahim bir tablo ortaya çıkıyor. Arkadaş etkisi ve
eğlence kültürünün yarattığı etki de unutulmamalı.
"Gençler, dünyadaki
tüm alt kültürlerden
etkileniyor. Alt
kültürden aktarılan
iletiler sayesinde
maddeyi daha rahat
bulabiliyorlar."
Yeşilay
28
AKRAN BASKISINA AİLE KALKANI