

ya da metaforik yöntemlerle daha
kolay gösterebildiklerini ifade
ediyor. Klinik Psikolog Gül, alt
ıslatma, tırnak yeme, içe kapanma,
utangaçlık, takıntılı olma veya
hiperaktif davranışlar sergileme
gibi belirtilerin, yaş dönemine göre
değişiklik göstermekle birlikte,
“Benim bir korkum, kaygım,
sorunum var.” deme şekilleri
olduğunu vurguluyor. Cinsel
istismarın da çocuklarda içe
kapanma ve aşırı utangaçlık nedeni
olabildiğini belirten Klinik Psikolog
Gül, bu durumda utangaçlığın daha
önce güven duyduğu veya sevdiği
kişinin yanında aniden rahatsızlık
olarak kendisini göstermeye
başlayabileceğini belirtiyor ve
ekliyor: “Ev değiştirme, okul
değiştirme, aile içi sorunlar, kardeş
doğumu gibi nedenler olmadan
bu semptomlar ortaya çıktıysa
ebeveynlerin istismarı araştırmaları
faydalıdır.”
“SEÇTİĞİ OYUNVE
OYUNCAKLARÇOK ŞEY
ANLATIR”
Anne-babaların çocuklarını
gözlemlemeleri ve tutum
değişikliklerine karşı dikkatli
olmaları gerektiğini vurgulayan
Klinik Psikolog Gül, çocuğun
kendisini ifade ettiği sembolik ve
metaforik yöntemler içerisinde
çizdiği resimler, oyuncak seçimleri,
tekrar tekrar izlediği görüntülerin
sayılabileceğini belirtiyor ve
bunların her birinin gizli bir mesaj
niteliğinde olduğunun altını
çiziyor. Çocuğun günlük hayatta
bastırdığı ve hatırlayamadığı, altta
yatan duygusal tepkilerini bu
yollarla ortaya çıkardığını ve ifade
ettiğini belirten Klinik Psikolog Gül
sözlerini şöyle sürdürüyor: “Oyun
terapisi odasında, genellikle çocuğun
odada yüzlerce oyuncak içerisinden
ilk seçtiği oyuncak ve kurduğu
oyun, çocuğun sorununu temsil
eder. Örneğin, babası tarafından
şiddet gören çocuğun hacıyatmazı
tekmelemesi veya baba oyuncağını
alıp kum tepsisinin içerisine gizleyip
‘Şimdi oynamaya başlayabiliriz.’
“Çocuğun duygularını
anladığınızı ona söyleyin.
Bu, çocuğun
sakinleşmesine yardımcı
olacaktır. Onu değiştirmeye
çalışmak ya da duygusunun
gereksiz olduğunu
söylemeniz durumu daha da
içinden çıkılmaz hale
getirir.”
şekilde geçirmek için ayrılacak
zaman, başka sorunların çıkmasını
engelleyebilir.” diyen Klinik
Psikolog Gül, bunun ebeveynlerin
çocuklarına değer verdiğini gösteren
önemli bir tutum olduğunu ifade
ediyor. Klinik Psikolog Gül, “Bu
zamanın çok uzun olması gerekmez.
Günde ayıracağınız 15-20 dakikalık
zaman, ona değer verdiğinizi
gösterir. Bazen bu tür davranışları
görmezden gelmek, çocuk öfkeli bir
şekilde davranırken tepki vermeyip
odadan çıkmak, buna karşın olumlu
davranışları olduğunda onunla
ilgilenmek etkin bir yoldur.” diyor.
Klinik Psikolog Gül anne-babalara,
“Çocuğun duygularını anladığınızı
ona söyleyin. Bu, çocuğun
sakinleşmesine yardımcı olacaktır.
Onu değiştirmeye çalışmak ya da
duygusunun gereksiz olduğunu
söylemeniz durumu daha da
içinden çıkılmaz hale getirir.” diyor
ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “
‘Kızacak ne var? Ne oldu sanki?’
gibi müdahaleler yerine, ‘Şu anda
kızgın olduğunun farkındayım.’
demek doğru seçimdir. Eğer
duygusunu anlayamadıysanız o
zaman ‘Ne hissettiğini anlamaya
çalışıyorum.’ diyebilirsiniz. Sizin
duygusunu anlamanız ya da
anlamaya çalışmanız onun öfkesini
kontrolüne yardımcı olacaktır.”
demesini örnek verebiliriz.”
Anne-babalara uyarılarda
bulunan Klinik Psikolog Gül,
“Eğer çocuğunuz size cinsel
istismara uğradığını söylüyorsa
ona inanmanız gerekir. Zaten
korkmuş, kendi hatası olup
olmadığına ilişkin endişeleri
olan çocuk, yalan söylediğinin
düşünülmesine dayanamaz.”
diyor. Çocuklarda açıklanamayan
okula gitmede isteksizlik, korku ve
kaygı, uyku sorunları, eşyalarında
kaybolma ya da hasar belirtilerinin
akran zorbalığına işaret
edebileceğini ifade eden Klinik
Psikolog Gül, “Bu durumdan
şüpheleniliyorsa çocuğa anlatması
için ortamhazırlamak ve zaman
tanımak gerekir. Çocuğunuzun
başını daha fazla derde sokmasını
engelleyerek, okul yönetimiyle
konuşup süreci takip etmelisiniz.”
diyor.
“ÇOCUĞUNUZUGÜNDE 15
DAKİKAELEŞTİRMEDEN
DİNLEYİN”
Anne-baba tutumlarının önemine
değinen Klinik Psikolog Gül,
çocuğa zaman ayırmanın ve
eleştirmeden dinlemenin önemini
vurguluyor. “Çocuklara onları
eleştirmeden, öğüt vermeden, bir
şey beklemeden, onun istediği
Çocuklar yaşadıkları ve içinde bulundukları
durumun, sorun olduğunun farkında dahi
olmayabilirler. Bu nedenle sorunlarını sembolik
dillerle ifade ederler.
EYLÜL 2019 49