Uyuşturucu Bağımlılığı, Arz ve Talep Azaltımı, Tedavi ve Korunma Yöntemleri - page 45

2003 yılında Türkiye henüz AB’nin yeni oluşturduğu
ve bağımlılık yapıcı maddeler ile mücadele alanında
çok değer verdiği Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu
Bağımlılığı İzleme Merkezi (EMCDDA)'ne üye olma-
mıştı. Türk tarafı ile Avrupa tarafı karşılıklı olarak bir
taraftan üyelik görüşmeleri yaparken, diğer taraftan
benim de içinde yer aldığım bir kısım uzmanlar bu
Merkezin talep ettiği ulusal verileri temin etme çabası
içerisindeydik. Bizden istenenler arasında şırınga
yoluyla eroin kullanımına yönelik istatistiki veriler de
vardı. Ülkede zaten çok az olan eroin kullanımının bir de
şırınga yoluyla kullanımını tespit etmek bizlere baştan
anlamsız gelmişti. Bizlere anlamsız gelen bu durumun
Avrupalı meslektaşlarımız için hiç de öyle olmadığını
daha sonra anladık. O tarihlerde Avrupa çoktan şırınga
değişiminden kaynaklanan, başta bulaşıcı hastalıkların
yaygınlaşması olmak üzere, olumsuz durumların önüne
geçebilmek için kendi sokaklarında eroin kullanıcılarına
ücretsiz şırıngalar dağıtmaya başlamıştı. Çok geçme-
den bizlere “neden Türkiye’de ücretsiz şırınga dağıtma
programını uygulamadığımızı” sormaya başladılar. Bu
sorgulamayla da yetinmeyip, bununla ilgili bir proje
hazırlayıp AB’yemüracaat etmemiz halindemali destek
de alabileceğimizi ve bu desteği alabilmemiz için güçlü
yardımlarda bulunabileceklerini belirtmeyi de ihmal
etmediler. O zamanlar bizimgülüp geçtiğimiz bu teklifin,
daha sonra bazı sivil toplumörgütlerine de yapıldığını
öğrendik. Burada ismini vermek istemediğimbir sivil
toplumörgütü ne yazık ki İstanbul Beyoğlu’ndaki İstiklal
Caddesinde ve arka sokaklarında uzun süre bedava
şırınga verebilecek eroin kullanıcıları aradı. Bulamayınca
AB fonlarından alınan şırıngaları aynı bölgedeki bağım-
lılıkla alakası olmayan insanlaramı verdiler, yoksa halen
depolarında mı tutuyorlar bilemiyorum.
Bu durumu sizlere aktarmamdaki sebep, ülkemizdeki
gerçek durum ile yurtdışındaki uzmanların madde
kullanımı konusunda kendi ülkerindeki çok sıkıntılı
durumdan kaynaklı bize olan bakış açılarını ortaya
koyabilmekti. Bir ülke düşünün; 15-16 yaş öğrenci
nüfusunun %26’sı hayatlarında en az bir kere bağım-
lılık yapıcı yasadışı madde (bayyam) kullanmış. Ülke
nüfusunun 15-34 yaş aralığındaki insanlarının %13,7’si
ise son bir yılda en az 1 kez bayyam kullanmış. Bu
ülkenin geleceğini nasıl görürsünüz? Hayali bir ülkeden
bahsetmiyorum. Verdiğim bu rakamlar EMCDDA’nin
2013 yılında yayınladığı raporunda Hollanda için
sunulan veriler. Hollanda için daha vahimi de var;
15-64 yaş gurubundaki Hollanda nüfusunun %25.7’si
hayatlarında en az 1 kez bayyam kullanmışlar. Ülkenin
dörtte biri risk altında. Madde kullanımı ile ilgili, Avru-
pa’daki en üst rakamlar Hollanda’ya ait olduğu için bu
ülkeyi örnek göstermedim. Hollanda bu rakamlarla
Avrupa’da bağımlılık yapıcı yasadışı madde (bayyam)
kullanımında orta grupta yer alıyor. Durumu çok daha
vahim olan AB ülkeleri mevcut.
1
Burada önemli olan
bu olumsuzluğu ortadan kaldırmak için Hollanda’nın
ne yaptığıdır. Hollanda hepimizin bildiği gibi bağımlılık
yapıcı yasadışı madde (bayyam) kullanımını engelle-
mekten önce kontrol altına almaya karar vererek drug
cafeleri açtı. Kimileri reçeteli, kimileri reçetesiz bağım-
lılar buralara gelerek bağımlılık ihtiyaçlarını giderdiler.
Bağımlılar ihtiyaçlarını giderirken, Hollandalı yetkililer
bağımlı sayısını azaltma ihtiyaçlarını ne yazık ki kar-
şılayamadılar. Kazandıkları tek şey, komşu ülkelerden
bu cafelere gerek ihtiyaçtan, gerekse meraktan günü
birlik gelen turistlerden elde ettikleri yüksek gelir oldu.
Bu turizm gelirine bir de komşu ülke bağımlılarının
madde için ödedikleri gelir eklendi. Bağımlıların tedavi
masraflarına harcanan ulusal kaynaklarını hesapla-
dığında, bu yeni gelirden Hollanda memnun oldu mu,
olmadı mı bilemiyoruz.
Hollanda için durumböyleyken ABD için çok iç açıcı
şeyler söyleyemiyoruz. Daha 2005 yılında yapılan,
ABD’de Uyuşturucu Kullanımı ve Sağlık Hakkında Ulu-
sal Anket (Samhsa,2005), Amerkalı yetkilileri dehşete
düşürdü. Genel nüfus içerisinde 15-34 yaş aralığındaki
Amerikalıların hayatlarında en az bir kez bağımlılık yapıcı
yasadışı madde (bayyam) kullanımoranı %49 olarak
belirlenmişti. 2012 yılındaki verilere göre ise 12 yaşından
büyük Amerikalıların en az % 7’si halen düzenli olarak
esrar kullanmaktaydılar. Kısa süre önceki duruma
bakarsak ülkenin yüzde yedisi ABD’de esrar kullanımı
halen yasak olduğu için sabıkalanma riski altında.
Avrupa şırınga değişiminden kaynaklanan bulaşıcı
hastalıkların yaygınlaşması olmak üzere kendi
sokaklarında eroin kullanıcılarına ücretsiz şırıngalar
dağıtıyordu.
Türkiye’de esrar kullanımının
serbest olması ihtimali önümüzdeki 50 yıl için çok zayıf.
yesilay.org.tr
43
YESiLAY
HAZiRAN
2014
1...,35,36,37,38,39,40,41,42,43,44 46,47,48,49,50,51,52,53,54,55,...90
Powered by FlippingBook