Moskova’da doğmuş büyümüş; ancak general olan babaları-
nın tayini sonrası bir taşra semtinde yaşamaya devametmek
zorunda kalan, babalarının ölümüyle birlikte de tekrar Mosko-
va’ya dönme hayalleriyle yaşayan üç kız ve bir erkek kardeşin
yaşamından dört yıllık bir kesit sunuyor bize oyun. Birisi öğ-
retmen olan vemesleği sebebiyle son derece yıpranan, diğeri
genç yaşında büyük ümitlerle evlenmiş; ama kısa sürede bu
evliliğinden pişman olan ve bir diğeri de henüz yirmisine yeni
basmış olup hayat dolu olan bu üç kız kardeşin lüks ve şatafat
içerisinde süregelen yaşantılarının zamanla sönük ve son
derece bohembir yaşantıya dönüşümünü görüyoruz oyun
süresince. Yani oyun ciddi manada kasvet içeren bir dram.
Oyunun aralarına serpiştirilmiş felsefe sohbetleri ve Rusça
şarkılar ise bu kasvetli ve uzun oyunu oldukça renklendirmiş.
Oyun içerisinde geçen Latince ve Fransızca deyişlerin
tercümesi hususunda yönetmenin bulduğu çözüm oldukça
güzel olmuş. Oyunun ikinci perdesinde yaklaşık kırk dakika
elinde kadeh dolu bir tepsiyle sahnede sabit kalan –adının
Kürşat Karaman olduğunu öğrendiğim- oyuncuyu da (evet,
figüranlıktan çıkmış; resmen oyuncu olmuştur.) ayrıca
tebrik etmek gerek. Son olarak da bazı oyunlarda neredeyse
miting havasında geçen kapanış seremonisinin son derece
sade ve mütevazı bir şekilde gerçekleşmesi ise çok hoşuma
giden bir diğer husus.
Bu olumlu yanların dışında oyun boyunca biri sönerken
diğeri yanan sigaralardan duyduğum rahatsızlığı da belirt-
meden geçmeyeyim. Ateşli silahlar için yapılan uyarının bir
benzerinin tütün mamullerinin bilfiil kullanıldığı oyunlarda da
yapılması elzem; çünkü bu dumana maruz kalmak isteme-
yen seyirciler olabileceği gibi astım ve benzeri rahatsızlığı
olan seyirciler de olabilir.
Nitekim dönem oyunları ama özellikle de Çehov severler için
kaçırılmaması gereken, ciddi bir emeğin sarfedildiği bir oyun
olmuş Üç Kız Kardeş. Takdir sizin…
Yazının sonuna gelmişken, kapanan Devlet ve Şehir Tiyatro-
ları sezonunun son demleri Harbiye Açık Hava Tiyatrosu'nda
yaşanacak diye de ekleyelim. Yaklaşık dört bin beş yüz
kişilik bir kapasiteye sahip bu tiyatroda imkân bulabilirseniz
şu oyunlara gitmeniz tavsiyemdir:
Hıdrellez (oyun komedi-dram türünde olup bol miktarda
Roman müziği içerir.)
İstanbul Efendisi (oyun komedi türünde olup çok güzel
şarkılar barındırır /argo içerir.)
Kösem Sultan (oyun tarihi-dram türünde olup perfor-
manslar vasatın üstündedir.)
Şark Dişçisi (oyun komedi türünde olup oyuncu perfor-
mansları oldukça iyidir /müzikli oyundur ve argo içerir.)
Seyrinizin bol ve anlamlı olması dileğiyle…
yesilay.org.tr
61
YESiLAY
•
HAZiRAN
2014
