

“Dünyanın en zenginlerine
bakın; Bill Gates, sadece 2
haftasını tümüyle kitap
okumaya ayırıyormuş,
Warren Buffet, zamanının
yüzde 80’ini okumaya
ayırıyormuş.”
kültür
Yeşilay
58
yapanlar arasındasınızdır. Her daim
bir gazeteci, her daim bir muhabir
olarak ekrandayım. Muhabir
sunucu olarak TRT gibi çok özel bir
kurumun çatısı altında mesleğimi
yapma imkânı bulmaktan dolayı
tarifsiz ölçüde şansa sahibim.
Dünyanın dört bir yanında TRT
gibi habercisi olan başka bir kurum
yok. Yönetim kademesinden
editörüne, muhabirinden
kameramanına, yönetmeninden
ulaştırma servisine, kısacası tüm
birimlerin sıra dışı destekleri,
dayanışmaları söz konusu.
Başarı deyince aklınıza neler
geliyor?
Başarıya tapılan, başarıyla
zehirlenmiş bir dünyada
yaşıyoruz. Başarı başkalarının
hayallerinin gerçekleştirilmesi oldu
genelde. Annemizin, babamızın
vs. öğrenilmiş ve öğretilmiş
başarıyla yaşıyoruz. Oysa kendi
başarı öykümüzü yazmalıyız.
Küçücük de olsa bize ait bir
başarı üretmeliyiz. Başkasının
yolundan gitmek şayet bizim
arzuladığımız değilse, mutluluk
vermeyen bir başarı olacaktır
düşüncesindeyim. Herhangi bir
başarı diyorum; küçük - büyük fark
etmez. Dünyanın en zenginlerine
bakın; Bill Gates, sadece 2
haftasını tümüyle kitap okumaya
ayırıyormuş, Warren Buffet,
zamanının yüzde 80’ini okumaya
ayırıyormuş. Kitap sizi zaman
tüneline sokar. Sosyal medyada
sörf yaparken, film izlerken, şarkı
dinlerken, bunu bize sunanlardan
farklı olarak ne hazırlayacağız
bizden sonrası için. Buna kafa
yormalıyız. Şöyle düşünüyorum
hep; günün en anlamlı, fikir
verecek şeylerine kaç saatimizi
ayırıyoruz?
Sonsuz mesaj bombardımanı içinde tekrara
düşmemek için bol okumaya, sanal hayattan
kurtulmaya çabalıyorum. Bir tek fotoğraf
paylaşımı yapıyorum Instagram’da. Diğer
sosyal medya platformlarında yokum.
Bumeslekte en çok neleri
başarmak istediniz?
Yaptığım işi iyi yapmak için
gayret sarf ediyorum. Hemde çok
çabalıyorum. Birçok tarihi olayın
tamamına yahut bir parçasına
tanıklıklarım oldu. Ben işine çok
saygı duyarak çok iyi yapmak
gerektiğini düşünen, hisseden
ve hayata geçiren biri olmak için
çabaladım. Maalesef ülkemiz,
işini çalakalemminimum
çerçevede yaparak kaçıp gitmeyi
düşünenlerin çoğunlukta olduğu
bir yer. Bunu hayatınızın her
alanında görebilirsiniz; evinize
gelen bir işin ustasından da
gözlemleyebilirsiniz. Ders
verdiğimüniversitelerde bana
ayrılan zamanın bitiminde
öğrenci kardeşlerime
“değmezmiş” dedirtmemeye
çalışıyorum. Kısa sürede onların
hayat akışını değiştirecek bir
şeyler anlatamam tabii ki. Benim
böyle bir hazinem ve formülüm
yok. Ülkemizin yarınlarına,
kendilerinin geleceğine yönelik
bir şeyler yapmalarının hayati
önemde olduğunu vurgulamaya
çabalıyorum. “Kayısı dikin,
zeytin dikin”, kendiniz için değil,
çocuklarınız için diyorum.
Televizyonda olmanın
incelikleri neler?
Televizyonda en önemli
şeylerden biri anlatım ve
görünümün güven verici
olmasıdır. Sunduğunu bilen,
içeriğine hâkim sunucu olmak
önemlidir. İzleyici, habere vakıf
olup olmadığınızı kısa sürede
fark eder. Türkçe karşılığı “suflör”
olan ve sektörde yerleşmiş
adıyla “prompter” cihazları,
konuşma yapan kişiye metinleri
bir ekran üzerinde göstererek
konuşmanın devamlılığını
sağlar. Muhabirlikten gelen
sunucu olmanın ayrı bir değeri
var. Ya da aktardığına her
yönüyle hâkim, ülkesinde ve
dünyanın diğer bölgelerindeki
gelişmeleri takından takip eden
bir sunucuysanız, işini çok iyi