

Burçin YILMAZ
hayatı boyunca bu tutkusunun
peşinden gider. İlk başta
Mehmet Akif Ersoy’un da
öğrencisi olduğu Askeri Baytar
Ortaokulu’ndan mezun olur
daha sonra öğrenimine Edirne
Askeri Lisesi’nde devam eder.
Bu okul hayatı Ömer Seyfettin’in
Servet-i Fünun ve Tanzimat’ın
önemli yazarlarıyla tanışmasına
olanak sağlar. Lise yıllarının
ardından İstanbul’a gider ve
Kara Harp Okulu’na yazılır.
Şiir ve hikâyeler karalamaya
başlar. İşte bu adımla birlikte
Mecmua-i Edebiye dergisinde
şiirleri yayımlanır. Okuldan
mezun olduktan sonra İzmir’e
Jandarma Okulu’na öğretmen
olarak atanır. İzmir görevi
onun için büyük bir önem taşır.
Zira İzmir’de edebiyata ilgi
duyan isimlerle tanışarak yeni
çevre edinecektir. Başarır da…
Hatta Yakup Kadri o yıllarda
Ömer Seyfettin için, “İzmir’in
daracık irfan muhitinde epeyce
şöhretli bir muharrir.” olarak
bahseder. Öyle ki o dönemde
edebi eserleri daha iyi anlamak
için Baha Tevfik’ten Fransızca
dersleri almaya başlar.
Ardından o hepimizin bildiği
hikâyelerini kaleme alır. Kısacık
hayatının son günlerine, yani 6
Mart 1920’ye kadar savaşların
D
aha uzun yılları olsaydı
Türkçe ve Türk edebi-
yatında sayısız yenilik-
ler görmeye devam edecektik.
Hikâye türünü bize sevdirmeyi,
Türkçenin sadeleşmesi hareke-
tini ileriye taşımayı ve hepimize
vatan sevgisi aşılamayı sürdü-
recekti. 36 seneye sığan kısacık
ömründe sayısız hikâyeye ve
Türk edebiyatında çığır açan
yeniliklere imza attı.
11 Mart 1884 yılında
Balıkesir’in Gönen ilçesinde
doğan Ömer Seyfettin, asker
bir babanın çocuğu olması
nedeniyle çocukluk yıllarını
birkaç farklı ilde geçirmek
zorunda kalır. Şehir değişikliği
ileride eserlerinde yer alacak
kadar etki bırakır. Çocukluk
yıllarından bu yana yazmaya
olan ilgisi nedeniyle öğrenim
36 seneye sığan ömründe sayısız hikâyeye ve Türk edebiyatında çığır açan
yeniliklere imza atan Ömer Seyfettin’i minnetle hatırlıyoruz.
kültür
Yeşilay
68
ÖMERSEYFETTİN
HİKÂYELERİN SADE DİLİ
Ülkenin içinde
bulunduğu savaş dolu
buhranlı yıllar Ömer
Seyfettin’i yıpratsa da
ona büyük bir düşünce
aşılar: Türkçülük.