

sağlık
Yeşilay
30
com’daki yayın sayısı beş bin
dört yüzü geçmiştir). Bilimsel
araştırmalarda müzik terapinin
etkisi, çeşitli ölçekler aracılığıyla
ölçülmeye çalışılmakta, müzik
terapinin hormon ve enzim
seviyelerine olan etkileri biyokimya
yöntemleriyle tespit edilmekte,
hatta fMRI gibi radyobiyolojik
yöntemlerle insan beyni üzerindeki
etkileri araştırılabilmekte. Türkiye’de
bu alan henüz bakir sayılacak kadar
yeni. Müzik terapi ile ilgili Yüksek
Lisans ve Doktora tezleri ülkemizde
yapılmaya başlandı; müzik terapi,
Sağlık Bakanlığı tarafından
Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp
Uygulamaları (GETAT) bünyesine
alındı. Yakın zaman içerisinde
Bakanlık onaylı sertifikalı müzik
terapi kursları düzenlenmeye
başladı. Ancak bu konuda Avrupa
seviyesine ulaşmak için belirli
bir mesafenin daha kat edilmesi
gerektiği kanaatindeyim. GETAT
uygulamalarına ülkemizdeki
pek çok kişinin şüpheyle baktığı
bilinmektedir. Kanıta dayalı
M
üzik terapi kavramını
son dönemde daha
sık duyar olduk. Siz
de bu alanda ilk akla gelen
isimlerdensiniz. Bu kavramın
tanımı kerelerce yapıldı, ama
bir de siz bizim için derli toplu
bir tanım yapar mısınız?
Müzik terapi için yapılmış tanımlar
içerisinde aşağıda belirteceğim
tanımı şimdilik daha uygun
buluyorum: Müzik terapi, ihtiyaç
duyan bireylerin fiziksel, psikolojik,
sosyal ve zihinsel ihtiyaçlarını
karşılamada müziği ve müzik
aktivitelerini kullanan bir uzmanlık
dalıdır.
Dünyada ve Türkiye’de bu
alandaki bilimsel yaklaşımlar
konusunda bilgi verebilir
misiniz?
Dünyada müzik terapi ile ilgili çok
sayıda bilimsel çalışma ve dolayısı
ile yayın yapılıyor. (PubMed.
tıp uygulamalarına alışmış bir
düşünce sisteminde bu durum
normal karşılanabilir. Ancak konu
hakkında yeterli bir bilgiye sahip
olmadan görüş bildirmenin veya
GETAT uygulamalarına karşı
çıkmanın çok da doğru bir yaklaşım
olmadığı düşüncesindeyim.
Bu nedenle özellikle Sağlık
Bilimleri alanlarındaki lisans
eğitimi müfredatına GETAT
uygulamalarına yönelik
bilgilendirme mahiyetinde de olsa
derslerin konulması gerekiyor.
Bu konuda Yüksek Öğretim
Kurumu’nun üniversitelere
tavsiye niteliğinde de olsa yazılar
göndermiş olmasını önemli bir
gelişme olarak yorumluyorum.
Türk müziğinin Batı
müziğinden daha fazla
nüansa sahip olduğunu ifade
ediyorsunuz. Bu konuda
dikey armonik yapısından
dolayı Klasik Batı Müziği’ni
daha zengin bulanlar var.
Yüksek tizleri ve ağır pesleri
“Bilimsel
araştırmalarda müzik
terapinin etkisi, çeşitli
ölçekler aracılığıyla
ölçülmeye çalışılmakta,
müzik terapinin hormon
ve enzim seviyelerine
olan etkileri biyokimya
yöntemleriyle tespit
edilmekte, hatta fMRI
gibi radyobiyolojik
yöntemlerle insan
beyni üzerindeki
etkileri
araştırılabilmekte.”
Müziğin tedavideki rolü artık bilimsel bir kimlik kazandı. Ülkemizde müzik terapinin geleneksel ve
tamamlayıcı tıp uygulamaları bünyesinde eğitimine ve uygulanmasına önemli katkılarda bulunan
Prof.Dr.HanefiÖzbek, bir farmakoloji uzmanı olarakmüziği hastalıkların tedavisindeönemli katkıları
yadsınamayacak bir araç olarak görüyor. Kanserden şizofreniye dek pek çok hastalığın bilinen
tedavilerineyardımcıolarakmüzik terapinindeolumlukatkılarınınolduğuyönündebilimsel sonuçlara
ulaştıklarını belirten Prof. Dr. Özbek, tamburunun nağmeleriyle şifaya aracı oluyor.
MÜZİK İNSANA
İLAÇ GİBİ GELİYOR
Bensu KAYA
Fotoğraflar: Kutup DALGAKIRAN