

yönetmek için katılımcı bir
modelinin olmaması, birlikte
farklı bir eşiğe taşıyamamasıdır.
Örneğin bir kültür kuruluşu ile
işbirliği yapmak ya da mekana
ait bir özerk yönetim modeli
geliştirmek yerine en kolay yol
seçiliyor, piyasaya terk ediliyor.
Bu yüzden bu tür mekanların
şehrin kamusal hayatını
zenginleştirecek bir işlev
kazanmasını mümkün kılmak
ya da bir anıt olarak sahip
olduğu değerin korunmasını
getirmek yerine araçsal bir
yaklaşıma yol açıyor. Bu
kamusal niteliğin, zenginliğin
kaybına yol açıyor.
Tarihi & kültürel
mekanların, bu tür amaçlarla
kullanılmasının önüne
geçemesek de en azından daha
az yıpratıcı olabilmesi için ne
gibi önlemler alabiliriz?
Karşımızda resmi bir kamu
modeli var... Örneğin şehrin
içinde kalan havagazı
fabrikalarını ele alalım.
Bunların şehir doğalgaz ağına
katıldığında işlevsiz kalacakları
belliydi. Kamu, bu kamusal
alanların başka yöntemlerle
şehrin kamusal hayatına
katılmasında tıpkı havagazı
fabrikası gibi işlevsiz kaldı. Bu
yüzden piyasa aktörlerine, ticari
kullanımlara açmaktan başka
çare bulamıyor. Ama şöyle bir
düşünün: Bir restoran sahibi ya
da yatırımcı, şehrin önemli bir
anıtını ya da hafıza mekanını
ne ölçüde kamusal kullanıma
açabilir? Yatırımcıların, piyasa
aktörlerinin kararlar ve proje
yönetimi oluştuktan sonra,
ancak hizmet alımında devreye
sokulması gerekir.
Tarihi yapılarından
ormanlarına, sembolik
mekanlarından kültürel
dokusuna, hafızasına dair pek
çok şeyi değişim rüzgarlarına
kaptırdı İstanbul. Ortaya
karışık, değişik bir şehir
1EHEP]SRYR HMĴIV ]^RHI MWI FEĽOE FMV WSVY
MĽEVIXM HELE ZEV &XR FY HYQERPEV FY XEVMLM
QIOERPEVØ REWØP IXOMPM]SV# &M^I O}X KIPIR ĽI]
GERØQØ^ őWXERFYP¸YQY^E M]M KIPMV QM# 2EVKMPI
]^RHIR WIZHMĴMQM^ QIOERPEVHER ZE^KIpMRGI ĽILVMQM^HIR HI
ZE^KIpQMĽ SPQE^ QØ]Ø^#
"Bir restoran sahibi ya da
ZBUSND ĆFISJO ÚOFNMJ CJS
BOUO ZB EB IBG[B
NFLBOO OF ÚMÎàEF
LBNVTBM LVMMBONB
BÎBCJMJS Ċ
Mimar, şehir planlamacı, aktivist, gönüllü,
yazar, radyocu…İsmiylebirliktepekçok işiyle
anabileceğimiz Korhan Gümüş, 1954 yılında
İstanbul’da doğdu. 1975 yılında Saint Joseph
Lisesi’ni, 1981 yılında Devlet Güzel Sanatlar
Akademisi Mimarlık Bölümü’nü bitirdi.
Sivil koordinasyon merkezi kuruculuğu,
1999-2000 yılları arasında afet evleri proje
koordinatörlüğü yapan Korhan Gümüş,
İnsanYerleşimleriDerneği’ni yönetti. İstanbul
2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı, Kentsel
Uygulamalar Direktörü olarak görev aldı. Basılı ve dijital pek çok yayında
değerlendirmelerini okuduğumuz Gümüş, ayrıca Açık Radyo’da da
Metropolitika programıyla her hafta dinleyicilerle buluşuyor.
KORHANGÜMÜŞKİMDİR?
yönetimler kurulduğunda
mevcut şehirsel ağın içinde
mühendislik bilgisiyle,
disipliner yöntemlerle
şehre müdahale etmek
mümkündü. Buna “insansız
şehircilik” diyebiliriz.
Bugün halen yönetim aygıtı,
korumayı, ulaşımı, imarı
ayrı işlevler olarak kavrıyor
ve kapsayıcı, ilişkisel bir
deneyim üretemiyor. Bu
yüzden bu disipliner yönetim
aygıtı değişimi yönetebilir
olmaktan çıktı. Eminönü,
Topkapı gibi şehrin değil,
dünyanın eşsiz bir yerlerine
yapılan otoyol kavşakları gibi
projelere, Karasurları’ndaki
müdahalelere, kentsel dönüşüm
projelerine baktığınızda bunu
görüyorsunuz.
Eskiden “Kimdir gerçek
İstanbullu?" gibi bugünün
sorunlarıyla kıyasladığımızda
biraz romantik kaçabilecek
meselelerimiz vardı. Şimdi
ise yaşadığımız şehrin
görüntüsü var bugün elimizde.
Bütün bunlar kaçınılmaz
mıydı, sizce sorunumuz tam
olarak ne?
Şehirler, fosilleşmemiş,
arkeolojik bir kalıntıya
dönüşmemiş yerleşim alanları,
yaşayan varlıklardır, değişirler.
Değişim bir sorun olarak
görülmemelidir. İstanbul’un
sorunu, zannedildiği ya da
söylendiği gibi değişim değil,
şehirselleştirilmemiş yönetim
pratikleridir. Deneyim
kopuklukları, hafıza boşlukları
üzerine kurulmuş olan,
işaretsizleştirici, nesneleştirici
politikalardır. Açıkça söylemek
gerekirse şehrin yönetim
aygıtı, 19. yüzyıldan kalma,
viktoryen bir model üzerinde
kurumsallaşmış olduğu için,
tıpkı endüstriyel alanlar, askeri
tesisler, antrepolar gibi işlevsiz
kaldı. Dolayısı ile yalnızca
bu mekanlar değil, ama asıl
kamunun kendisi, yönetim
aygıtı bir boşluğa dönüştü.
Çünkü ilk modern yerel
ŞUBAT 2019 23