Background Image
Previous Page  25 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 25 / 84 Next Page
Page Background

pek yoktu. Ancak böylesine

önemli bir kültür mirası ancak

bilgi yönelimli uğraşlarla

anlam kazanır. Şehrin

yöneticileri bu anıtları ihaleyle

yenilenecek inşaat nesnelerine

dönüştürdüler. Böylece hem

İstanbul anıtlarını imha etti,

taklitleriyle değiştirdi, hem

de nitelikli işgücü, eğitim,

bilimsel uğraşlar felç edildi.

İstanbul’da kurtarma kazısı

olmayan hiçbir arkeolojik

çalışma yok. Bu ne demek?

Yani inşaat için karar alınıyor,

yatırım projeleri hazırlanıyor,

izin alınacağı zaman eğer

orada bir şey çıkarsa,

kurtarma kazıları yapılıyor.

Bu yüzden arkeolojiye hep

bir engel gibi bakılıyor. Oysa

arkeoloji, İstanbul gibi bir

şehrin en önemli bilimsel

araştırma ve geliştirme sahası

olabilir.

Sosyal medyaya bakılırsa

İstanbul'u eskisinden çok

geziyor, fotoğraflıyor,

paylaşıyoruz. Onu gerçekten

yaşayıp anlayabildiğimizi

söyleyebilir miyiz?

Evet, ben de gözlemliyorum.

Teknolojik imkanlar sayesinde

şehirle ilişkimiz gelişiyor.

Eskiden yalnızca mimarlar,

şehircilik öğrencileri

falan dolaşır, fotoğraflar

çekerlerdi. Ancak gene de

bir eksiklik var. Bu ilgiye

karşılık kamu kurullarının

kültür merkezleri, müzeleri

etkinliklerde çok yetersiz.

Oysa kamusal alanın bu ilgiyi

teşvik edecek çalışmalar

yapması, bağımsız kurumları

desteklemesi gerekli.

Son olarak, Korhan

Gümüş'ün İstanbul'una,

vazgeçemediklerine dair

birkaç öneri istesek sizden?

Şehirde bir yerlere

yürüyerek gitmek. Mesela

Sultanahmet’ten hipodromun

kenarından Kadırga’ya

etkinlik oluyor. Bunları

da izleme fırsatı bulmak

yanında katılmak da

önemli. Pasif bir izleyici

olmak yerine tıpkı bir

öğrenci gibi, öğrenmek

için katılmaya çalışıyorum.

Başka hangi şehirde böyle

bir imkan olabilir? Şehirle

ilgili meselelerle uğraşmak,

ilişki kurmak, küçük de

olsa bir şeyleri değiştirmeye

uğraşmak birçok gerilimi,

can sıkıcı konuyu aşmayı

getiriyor. Mesela yürürken

yerlere atılmış plastikleri

topladığım zamanlar

oluyor. İstanbul insanı içine

alan, dışlamayan bir şehir.

İlginize göre hemen bir

karşılık buluyorsunuz. Tıpkı

geçmişteki zanaatkarlar gibi,

yapacak çok iş var.

yürümek. Orada, bir zamanlar

dedemin müdavimi olduğu

havuzlu kahvede biraz oturup,

Kumkapı’dan Samatya’ya

kadar uzanmak. Şehrin

nasıl olduysa, ne yapıldıysa

inatla soylulaşmamış bu

merkezi bana başka bir yerde

yürümekten daha çok keyif

veriyor. Ama zaten vapur,

tramvay dışında neredeyse

her yere yürüyerek gidiyorum.

Kışın ada vapurlarını çok

seviyorum. Özellikle bir masa

ayarlayıp, evdeymişçesine

kitap okumak, çalışmak

mümkün. Yazılarımı vapurda

hazırlıyorum. Sakin bir

düşünme ortamı sağlıyor.

Ayrıca kültürel açıdan çok

canlı bir şehirde yaşıyoruz.

Özellikle şehir, tarih, felsefe,

sanat üzerine çok sayıda

Ċ5FLOPMPKJL JNLBOMBS

TBZFTJOEF ĆFIJSMF

JMJĆLJNJ[ HFMJĆJZPS

&TLJEFO ZBMO‘[DB

NJNBSMBS ĆFIJSDJMJL

ÚĈSFODJMFSJ GBMBO EPMBƑS

GPUPĈSBGMBS ÎFLFSMFSEJ Ċ

ļILMVPIV JSWMPPIĽQIQMĽ EVOISPSNMO FMV

OEPØRXØ]E H}R‚ĽQIQMĽ ]IVPIĽMQ EPERPEVØ

]EĽE]ER ZEVPØOPEVHØV HIĴMĽMVPIV (IĴMĽMQ FMV

WSVYR SPEVEO K}V‚PQIQIPMHMV őWXERFYP¸YR

WSVYRY ^ERRIHMPHMĴM ]E HE W}]PIRHMĴM KMFM HIĴMĽMQ HIĴMP

ĽILMVWIPPIĽXMVMPQIQMĽ ]}RIXMQ TVEXMOPIVMHMV

ŞUBAT 2019 25