Background Image
Previous Page  59 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 59 / 84 Next Page
Page Background

NAZIMHİKMET’TEN

PİRAYE’YE…

NazımHikmet yaşamı boyunca

birçok kez âşık oldu. Nazım’ın

en güzel aşk şiirlerini yazdığı, en

uzun süre evli kaldığı kadın ise

Piraye’ydi. Nazım ile Piraye, genç

AHMET ARİF’TEN LEYLA

ERBİL’E…

Ahmed Arif ’in, Leyla

Erbil’e yazdığı mektupların

kitaplaşmasını, pek çok

okur sabırsızlıkla bekledi.

Ve o kitap birkaç yıl önce

nihayet Leylim Leylim adıyla

yayımlandı. Leyla

Erbil, “Benim tarafımda

aşk yoktu, yalnızca dostluk

vardı” derken, özellikle

1955 yılından sonra yazılan

mektuplardan da anlaşılıyor

ki Ahmed Arif bu büyük

aşkta yalnız kalmış. Mektuplar

1954–1959 arasında yazılmış,

kitapta bir de 1977 tarihinde

yazılmış son mektup var.

“Sabah gözlerimi sana açarım.

Akşam, uykularımı senden

alırım. Nereye, ne yana

dönsem karşımda mutluluğun

o harikulade baş dönmesini

bulurum…

Böyleyken gene de şükretmem

halime, hergelelik, açgözlülük

eder, seni üzerim. Aklıma gelmez

ki seni usandırır, sana gına

getiririm. Sana dert, sana ağırlık

sana sıkıntı olurum. Nemsin be?

Sevgili, dost, yar, arkadaş... hepsi.

En çok da en ilk de Leylasın bana.

Bir umudum, dünya gözüm, dikili

ağacımsın. Uçan kuşum, akan

suyumsun. Seni anlatabilmek

seni. Ben cehennem çarklarından

kurtuldum… Üşüyorum kapama

gözlerini.”

Ahmet Arif

Okuyun: Leylim Leylim

MAYAKOVSKİ’DENLİLİ’YE…

Trenden trene, meydandanmeydana

geçerken bulduğu her postaneden

sevgilisi Lili'ye bir mektup, bir pusula,

bir kart mutlaka yazdı Mayakovski:

“Sevgili Lili, Liliçka, Lilik, Lilinka,

Linoçeka, Lillonok, Lillonoçek,

Lilek, Liliatik.” Her seferinde “Senin

köpeğin” anlamında “Çen, Çenik,

Çeniatik, Çenionok” diye imzaladı.

“Kedicik” diye sevdiği Lili’ye aşkla

bağlandıktan hemen sonra yazdığı

ve ona adadığı uzun şiir “Omurganın

Flütü”, “Seviyorum” ve daha birçok

şiir bu aşkın ölümsüz tanıkları olur.

Lili ile Mayakovski 1915’ten şairin

ölümüne dek, tam 15 yıl ortak

oldular birbirlerinin hayatlarına.

Ve o an geldiğinde, “Yüreğimin

çalışmasından yoksun kalırsam

ölürüm,” diyen şair, 1930 yılında

kalbine sıktığı bir kurşunla hayatına

son verir. Kaderin cilvesine bakın ki

tarih, 14 Şubat’ı gösteriyordu.

“Sevgili, sevgili Lilionok,

Yeryüzünde bir tek seni seviyorum,

yolunu gözleyen kuçunum senin.”

Vladimir Mayakovski

Okuyun: Lili Brik’e Mektuplar

kadın eşinden henüz boşandığı

sırada tanıştılar. Nazım Piraye’yi çok

sevdi. Ancak evlilik yaşamlarının 13

yılında büyük şair cezaevindeydi.

Nazım 1933’ten 1950’ye kadar 17 yıl

boyunca Piraye’ye mektuplar yazdı.

Piraye tümmektupları bir tahta

bavulda sakladı

.

“Sevgili! Bana aşk mektubu

gönder diyorsun. Şimdiye kadar

gönderdiklerimin çoğu neydi zaten?

Sen benim gözlerimin içine bakarak

bir kere olsun, ‘Seni seviyorum’

dememişsindir. Ben, her yerde, her

zaman, yıldızlı bir denizin üstünde,

çam ağaçlı bir balkonda olsun,

karanlık, yalnız senin gözlerinin

ışıltısını gördüğüm ılık bir odada, bir

hapishanenin görüşme yerinde olsun,

mektupla olsun, mektupsuz olsun,

nesirle olsun, şiirle olsun, içimden

her gelişte sana, ‘Seni seviyorum’

demişimdir…”

Okuyun: Piraye’ye Mektuplar 1-2

-JMJ

.BZBLPWTLJ

/B[‘N )JLNFU

1JSBZF

"INFU "SJG

-FZMB &SCJM

ŞUBAT 2019 59