Yeşilay Dergisi-Haziran-2013-953.Sayı-Maddenin Esiri Olmadan Özgürce Yaşayın - page 27

25
Sadece ‘Beyaz zehir’ mi
uyuşturur?
Kurbağayı sıcak suyun içine attığınızda,
anında dışarı zıplar, değil mi? Ancak aynı
kurbağayı soğuk bir kabın içine bırakıp
soğuk suyu alttan yavaş yavaş ısıttığınızda kur-
bağa bunu fark etmez ve su kaynadığında kurba-
ğa çoktan ölmüş olur. Niyetim böyle bir deney ya-
pıp küçük bir kurbağayı öldürmeniz değil elbet!
Demem o ki, ölen biziz. Suyumuz alttan yavaş ya-
vaş ısıtılıyor da kimsenin haberi yok. Bazen diyo-
rum ki acaba ben mi çok abartıyorum, ya da her
şeyi sadece ben mi görüyorum; lakin olaylara ve
yaşananlara baktığımda bunun hiç de öyle olma-
dığını görüyorum. Beni televizyon programlarım-
dan takip edenler bilirler neden bu kadar içselleş-
tirdiğimi… Zira şu son haftalarda ısrarla anlattığım
bir konu var: “ZİHİN KONTROLÜ VE BİLİNÇAL-
TI…” Asıl uyuşturucu ve asıl zehir damardan değil;
bilinçaltından veriliyor, uyanın diyorum…
Çocuklarınızı müzik, internet, televizyon,
klip, dizi, film, futbol ve eğlencenin her türlüsüyle
uyuşturuyorlar. Hiçbir şey düşünmeyen, sorgula-
mayan, araştırmayan, okumayan bir nesil tasarla-
nıyor. Üstelik bunu tasarlayanlar uzakta, dışarıda,
kendi dışımızda değil; bizzat bizim kendi medya-
mız ile televizyonlarımız ve yayınlarımız ile yapı-
lıyor. İşte size bir örnek, hem de öyle bir örnek ki,
1981 yılında Yeşilçam’da çekilmiş ve yıllarca ek-
ranlarda taht kurmuş, çok tanıdık bildik bir film:
“FERYADA GÜCÜM YOK”. Ancak kimse yanlış an-
lamasın diye baştan söyleyeyim: Bu filmde geçen
konuşmalar ve tasarlananlar filmdeki oyuncular-
dan çok senaryo, yapımcı ve yönetmenleri ile ilgi-
li… Film Özeti; emrinde sürüyle mafya olmasına
rağmen gazete ve banka sahibi olan Oğuz, kendi
halinde bir arabesk şarkıcısı olan Orhan’ın arazisi-
ni satın alıp kirli işleri için bir parsel olarak kullan-
mak istemektedir. İşte o bölümde geçen Oğuz’un
konuşmaları: “Size her şeyi açık açık anlaticiğim…
Çok güçlüyüz, Türkiye’nin en büyük Turistik tesis-
lerini kuruyoruz. Otelcilik sektörüne de hâkim oli-
ciğiz. Bu konuda hiçbir engel tanımiyiciğiz. Para-
dan yana sıkıntımız yok. Türkiye’deki kara para-
ların yüzde elli beş civarındaki kısmını, biz meş-
ru iş alanlarına dönüştürüyoruz. Herkes memnun.
Bütün babalar gayri meşru işlerden kazandıkla-
rını bize yatırıyorlar. Vergisi verilmeyen kara pa-
ranın kârı büyük oluyor. Biz de memnunuz baba-
lar da… Büyük oynuyoruz… Her yerde adamlarımız
var. Turizme büyük önem veriyoruz. Sahildeki bü-
tün arsaları bunun için kapattık…”
Eee… Bunda ne var… Ne olmuş yani dediğinizi
duyar gibiyim. Oğuz asıl konuya daha girmedi. Ve
tüm bu konuşmalar karşısında Orhan tek kelime
etmiyor. Sürekli dinliyor ve yer değiştiriyor. Oğuz
ise sürekli bir şekilde anlatmaya devam ediyor, ba-
kın neler diyor: “Önce insanlarda tatil yapma öz-
lemini yaraticiğiz. Bunun için basın, radyo, televiz-
yon gibi araçlarla kampanyaya giriştik. Harcama-
ÇOCUKLARINIZI MÜZIK, INTERNET, TELEVIZYON, KLIP, DIZI,
FILM, FUTBOL VE EĞLENCENIN HER TÜRLÜSÜYLE UYUŞTU-
RUYORLAR. HIÇBIR ŞEY DÜŞÜNMEYEN, SORGULAMAYAN,
ARAŞTIRMAYAN, OKUMAYAN BIR NESIL TASARLANIYOR.
İDRIS BİLEN
PSK. DAN.
1...,17,18,19,20,21,22,23,24,25,26 28,29,30,31,32,33,34,35,36,37,...76
Powered by FlippingBook