yesilay.org.tr
26
YEŞiLAY
•
MART 2015
DOSYA
RÖPORTAJ
BAĞIMLILARIN ÇOĞU
YAŞLANMADAN ÖLÜYOR!
Uyuşturucu madde
kullanımının kalıcı hasarları
var mı? Bu hasarlar
nelerdir?
Aslında madde kullanlar,
sorunun boyutu hakkında veya
kendi ve yakınlarının hayatları
üzerindeki olumsuz etkisi
konusunda inkâr içinde olabilirler.
Ayrıca genellikle uyuşturucu kullanımı
etkisi altında iken oluşan bedensel ve
ruhsal kayıplar maskeleneceği için tespit edilmeleri için
uzmanlara başvuru olmaz. Ne zaman ki artık kişi, madde
kullanımı konusunda suçluluk hissetmeye başlar veya
kullanımı azaltmanın gerektiği kaçınılmayacak bir şekilde
ortaya çıkar yani yasal, maddi veya ailesel sorunlar
nedeni ile tedaviye başvurmak zorunda kalırsa, işte o
zaman kalıcı hasarlar gerçek boyutları ile tespit edilebilir.
Çoğu zaman da kalıcı hasarlar tespit edilemeden hasta
kaybedilebilir. Uyuşturucu maddelerin kullanımı başta
beyin, kalp, akciğer, karaciğer ve böbrekler olmak üzere
neredeyse tüm bedene yayılan hasarlarla birlikte kalıcı
akıl hastalıklarına neden oluyor.
Uyuşturucu bağımlılığı gençlerde yaygın. Yetişkinlerde
görülme oranı ve sebebi nedir?
Kesinlikle gençlerde uyuşturucu kullanımı daha yaygın.
Şunu unutmamak gerekir ki uyuşturucu kullanan
gençlerin çoğunluğu yaşlanamazlar. Yani çoğunluğu
yaşlanmadan ölüyorlar. Gençlerde genel olarak madde
kullanımı yüzde beş-altı civarında bulunuyor. Yetişkinler
için alkol kullanımı daha önemli problem oluşturuyor.
Özellikle 40 yaş üzeri erkeklerde alkol bağımlılığı oranı
yaklaşık yüzde altı-sekiz arasındadır. Bunun en önemli
nedeni alkole kolay ulaşılması ve sosyal kabul görmesidir.
Şu ana kadar bağımlı olmanın zararları üzerine
konuştuk. Peki uyuşturucu kullanımını tamamıyla
önlemek mümkün mü? Yasal mücadelenin ötesinde
ailelerin, okulun alması gereken önlemler nedir? Aile
çocuklarından şüphelendiği zaman nasıl yaklaşmalı?
Tabii ki uyuşturucu maddelerin kullanımı için sadece
zararlıdır diyerek geçemeyiz. Ne yazık ki ticari değerleri
çok yüksek olan bu maddelerin kullanılmasını yasal
tedbirlerle tamamen önlemek mümkün değil. Ancak hem
aileler hem eğiticilerin uyuşturucular konusunda güvenilir
bilgilere sahip olmadıkları da bir gerçek. Halbuki güvenilir
bilgilere sahip olunduğu zaman çocuklarla daha rahat
konuşulabilir. Ancak uyuşturucular
hakkında her şeyi bilmiyor olmaktan
dolayı da endişe duymaya gerek
yoktur. Uyuşturucular hakkında
bilinmeyenler varsa bunları
çocuklarla birlikte araştırmak iyi
olacaktır. Aslında aile ilişkilerinin
sağlamlığı uyuşturucular hakkında
eksiksiz ve doğru bilgilere sahip
olmaktan daha önemlidir. Eğer aileler
çocuklarının uyuşturucu kullanımından
şüphe ediyorlarsa hemen bir bağımlılık
uzmanına başvurmaları gerekir.
YAŞAM BOYU AYIK TUTMAK ZOR
Uyuşturucu bağımlılığının tedavisi mümkün mü? Kişi
tamamen temizlenip normal hayatına döner mi?
Bağımlıların tedavisini hastaların yaşamları boyunca bir
daha madde kullanmadan yaşamaları olarak ele alırsak,
bunu sağlamamız çok zor. Evet, ne yazık ki burada
belirtilen hedefe çoğu zaman ulaşmak mümkün değil.
Aslında burada uygulanacak tedaviler için tanımlanan
hedefin geçerliliğini değerlendirmemiz gerek. Yani
bağımlı hastalarımızı her zaman yaşamları boyunca ayık
tutamayız. Durum böyle olunca daha gerçekçi bir bakış
açısı ile tedavinin hedefini bağımlı hastaların işlevsellik
seviyelerini mümkün olduğu kadar uzun süre optimal
seviyede tutabilmek olarak koymamız daha doğru olur.
Öncelikle bilmemiz gereken önemli bir gerçek, tedavi
için ulaşılmaya çalışılan bağımlı hastaların psikolojik,
biyolojik ve sosyal olarak hırpalanmış olduklarıdır. Ayrıca
bu hastalar çoğu zaman tedaviye istekli de olmazlar.
Olsalar da muhtemelen karşılayabileceğimizden çok
daha fazla gereksinimlerinin olduğunu unutmamalıyız.
Bağımlı hastaların uygulanacak tedaviyle tüm
gereksinimlerini karşılayamayınca onların daima ayık
olmalarını sağlamak mümkün olmayabilir.
Tedavi nasıl başarıya ulaşır?
Tedavinin başarısı için uygun, en iyi ilaçların temin
edilebilir olması ilk ve en önemli husus. Halen ülkemizde
dünyada uygulanan birçok yeni ilaç ne yazık ki temin
edilememekte. İkinci önemli husus ise bağımlı hastanın
yeterince sosyal desteğe sahip olabilmesi. Bunun için
özellikle ailenin daha sonra da sosyal güvenlik sisteminin
hastaya sahip çıkması gerek.
Üçüncü önemli husus ise bağımlı hastanın tedavi
hizmeti alabileceği uygun kurum ve kuruluşların olması.
Bu üç husus bir araya gelirse en iyi ve başarılı tedavi
uygulamaları yapılabilir.
Bağımlıların
tedavisini
hastaların yaşamları
boyunca bir daha madde
kullanmadan yaşamaları
olarak ele alırsak, bunu
sağlamamız çok zor. Yani
bağımlı hastalarımızı her
zaman yaşamları boyunca
ayık tutamayız.