Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  75 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 75 / 84 Next Page
Page Background

yesilay.org.tr

75

YEŞiLAY

MART 2015

KÜLTÜR

KİTAP

Gönüller Sultanı Mevlana

ve Şems-i Tebrizi hakkında

yazdığı kitaplarla tanınan

yazar Sinan Yağmur’un, ilk

beşeri aşkı konu edinen

Hüzün Yanığı

isimli romanı

da öncekiler gibi epey ses

getireceğe benziyor. “Islak

harflerle konuş benimle

HÜZÜN YANIĞI

SİNAN YAĞMUR

KAPI YAYINLARI

sevdiğim… Ben sende en çok hüznü sevdim... Uzaklığı

ayrılığın mesafesi bilirdim, meğerse ucu kapanmayan

uzaklıklar yakınlıktan doğarmış. Aşk uzaklıktır, ölüm ise

yakınlık... Aşk ile ölüm arasındaki perdenin adıdır hüzün.

Ve her aşığın hüzünden geçen hazin bir hikâyesi vardır.”

Bu cümlelerle başlıyor kitap… Her zamanki gibi pergelin

bir ayağını aşkın merkezine, diğer ayağını ise ayrılığın

hüzün ateşine dokundurarak, âşık olmakla sevmenin eş

anlamlı olmadığını gösteriyor.

İpek Ongun’un

Bir Genç Kızın Gizli

Defteri

serisi bugün 30’larına, hatta

40’larına gelmiş birçok kadın okur

için vazgeçilmezler arasındaydı.

Ongun, roman kahramanı Serra’ya

20 yılı aşkın bir süre boyunca anı

defteri yazdırdı. Bu anı defterinde

Serra’nın yaşadıklarını, kimseyle

paylaşamadıklarını okuduk. Ama

YILLAR SONRA

İPEK ONGUN

ARTEMİS YAYINLARI

artık Serra büyüdü ve bir genç kız annesi oldu. İpek On-

gun, 10 cilt boyunca anlattığı Serra’nın hikayesine bir gün

noktayı koydu. Ama okurlarının aklının bir köşesinde hep

Serra ve anıları vardı. Facebook’ta sayfalar açtılar, gruplar

oluşturdular, tek istekleri serinin devam etmesiydi... So-

nunda İpek Ongun bu yoğun talebe kayıtsız kalamadı ve

Bir Genç Kızın Gizli Defteri

'ne kaldığı yerden devam etme-

ye karar verdi. Ancak 11. kitap

Yıllar Sonra

sanki bir dönüm

noktasıymış gibi Serra’nın kızı Selin’in hikayesini anlatıyor.

İstanbul, kültürel altyapısıyla

geçmişten izler taşıyor ama

günümüze ulaşamayan birçok

tarihi yapı da gravürlerde,

fotoğraflarda yaşamaya devam

ediyor. İstanbul Büyükşe-

hir Belediyesi Kültür A.Ş.,

İstanbul’un kültür mirasına

sahip çıkma sorumluluğu ile

yayımladığı

İstanbul’un 100

İSTANBUL’UN 100KAYBOLANESERİ

FATİH GÜLDAL

KÜLTÜR A.Ş.

Kaybolan Eseri

adlı kitapta çeşitli nedenlerle günümü-

ze ulaşamayan bu tarihi eserlerden 100’ünü bir araya

getirmiş. Fatih Güldal tarafından hazırlanan kitapta

İstanbul’un kaybolan eserleri gün yüzüne çıkarken,

önemli şaheserlerin nasıl yok olduğunu da öğreniyoruz.

Mimari yapıların bazısı yol çalışması için bazıları deprem

ve yangından dolayı bazısı da zaman içinde hiç tadilat

geçirmediği için yok olup gitmiş… Dolmabahçe Sarayı

Tiyatrosu, İplikhane-i Amire Fabrikası, Taksim Top-

çu Kışlası, Kızlar Ağası Hamamı, Damat İbrahim Paşa

Sıbyan Mektebi kitapta hikayesi anlatılan mekanlardan

bazıları…

Her yıl bir hikaye kitabı

yayınlamayı adet edinen

Türk hikayeciliğinin en

önemli isimlerinden Mus-

tafa Kutlu yılın ilk ayında,

atıştırıp duran kar taneleri

gibi insanın içine işleyen

yeni ve dokunaklı bir kitapla

geldi:

Tirende Bir Keman

.

Yine bildik Mustafa Kutlu

TİRENDE BİR KEMAN

MUSTAFA KUTLU

DERGAH YAYINLARI

üslubu ve titizliğiyle insanı sarmalayan ve hiç fasılasız

okuyup bitireceğiniz bir eser olan

Tirende Bir Keman

,

yazar Kutlu'nun deyişiyle 'bekaretini kaybetmemiş

masumiyet' günlerine göndermeler ve hikayelerinin

ana temasını oluşturan taşra yaşantısına dair zengin

ögelerle süslü. Usta hikayeci, kelime fazlalıklarından

arınmış, sade ve çarpıcı anlatım tarzıyla bizi İstan-

bul’dan alıp taşranın insan hikayelerine bir trenle gö-

türüyor bu kez. Her cümlesi bir kamera gibi geziniyor

kahramanlarının üzerinde, taşrada, şehirde, gazinoda,

iki göz odalarda…

ME H TAP K E SK İ N