Yeşilay Dergisi-Nisan-2013-Yeme-İçme Bağımlılığı - page 63

götürür onu. Bazı mısralar vardır söylenecek söz
bırakmazlar geriye. Muzaffer sanatoryumun baş
hekimine: “Diyecekler ki arkamdan, ben öldük-
ten sonra. O, yalnız şiir yazardı. Ve yağmurlu gece-
lerde, elleri cebinde gezerdi. ‘Yazık’ diyecek, hatıra
defterimi okuyan. Ne talihsiz adammış, imanı gev-
remiş parasızlıktan.’ mısralarını okur ve artık o da
çok sevdiği dostunun yanındadır. Sonra karşımıza
Rüştü’nün hastanede âşık olduğu kız çıkar. Hasta-
lıklarından dolayı aralarındaki engel aşklarını evli-
likle taçlandırmaya mani olamıyor. Masumane iki
aşk, dostluğun en kralı, en candanı, en harbisi; öyle
masum, öyle seviyeli, öyle şiir tadında veriliyor ki
film hiç bitmesin istiyorsunuz. Oyunculara baktığı-
mızda ise özenle seçilmiş oldukları her rollerinden
belli oluyor. Yılmaz Erdoğan filmin senaristi, yönet-
meni ve oyuncusu olarak göz dolduruyor ve “kali-
teli film budur!” dercesine filmi tamamlıyor.
1...,53,54,55,56,57,58,59,60,61,62 64,65,66,67,68,69,70,71,72,73,...76
Powered by FlippingBook